Bir kuşun kanatlarında gizliydi belki de aşk.
Onun her kanat çırpışında savrulan kokusunda.
Bir neyin boğumlarında gizliydi o her feryat ettikçe senin arş-a yükselen sesinde.
Belki de bir semazenin rabbine koşuşunda döndükçe yaklaşmasında.
Peki sen...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
VE SİZLERE VEDA ETMEYE GELDİK. BİRAZ BEKLETTİĞİMİZİN FARKINDAYIM AMA ZOR OLDU KARAKTERLERİMİZDEN VE SİZDEN AYRILMAK. ŞİMDİ HERKESE TEK TEK TEŞEKKÜR ETMEK İSTERDİM AMA OLURDA BİR KİŞİYİ UNUTURSAM VE ÜZERSEM DİYE TEK TEK İSİM VERMİYORUM AMA BUGÜNE KADAR BEĞENİLERİ,YORUMLARI, MESAJLARI İLE DESTEKLEYEN HERKESE AYRI AYRI TEŞEKKÜR EDİYORUM. SAYENİZDE ÇOK DEĞERLİ İNSANLARLA TANIŞTIM ÇOK MUTLU OLDUĞUM MESAJLAR ALDIM.ŞİMDİ BİR VEDA AMA HER AN HER YERDEN ÇIKABİLİR KARAKTERLERİMİZ KARŞINIZA. HEPİNİZE CANI GÖNÜLDEN TEŞEKKÜR EDİYORUM TÜM DESTEKLERİNİZ İÇİN. BİRDE GİTMEDEN BİR HABER DAHA VEREYİM 2 TANE ÖZEL BÖLÜMÜMÜZ OLACAK AHMET VE ŞEYMA ,İBRAHİM VE PELİN İÇİN. YENİ HİKAYEMİZ MAZİDEKİ SIR İSE ARTIK SİZLERLE .
BÖLÜM MÜZİĞİMİZİ KESİNLİKLE DİNLEMENİZİ İSTERİM KEYİFLİ OKUMALAR..
3 ayda neler değişebilirdi bir insanın hayatında ya da ne kadar hissede bilirdiniz hayatınızdaki boşluğu. 3 aydır birbirinin aynısı günlerin sıkıntısının izleri yüzüne sirayet etmişti sanki. Aynada yansıyan aksine baktığında gözlerinin altındaki hafif morartılar, rengi günden güne solmuş yüzünü hayretle inceledi. Demek ki insan böyle yaşlanıyormuş diye geçirdi içinden Pelin . Aslında onun vücudu değil ruhuydu yaşlanan aldığı yaralardı onu bu denli halsiz bırakan..
İbrahim uyanana kadar ayrılmamıştı yanından hisseder diye düşünmüş asla gitmem gidemem senden demişti. O gün duyduğu
"Hayatıma hoş geldin kıvırcık "
kelimesi onun ağzından duyduğu son kelime olmuştu. Hoş geldin dediği gün gitmişti bu adamdan. Yüreğinden ,nefesinden ,sesinden ,semtinden ve şehrinden terki diyar etmiş kendini bu alışması zor yalnızlığa sürgün etmişti...
İtalya ya gelmeden elindeki tüm belgeleri polise teslim etmiş şirket hesaplarında bir sürü usulsüzlük çıkmış Savaş hem bu usulsüzlüklerden hem cinayete teşebbüsten yargılanmış hatırı sayılır bir cezaya çarptırılmıştı. Tüm bunlardan babası da nasibini almış o da Savaşın tüm bu yaptıklarına göz yumduğu için en az onun kadar suçlu sayılıp onun kadar uzun yıllara çarptırılmasa da o da tutuklanmaktan kurtulamamıştı.
Tabi ki tüm bunlardan en zararlı çıkan Meral olmuştu. Oğlu ve kocası tutuklanmış her türlü mal varlıklarına el koyulmuş beş kuruşsuz kalmıştı. Pelin ise şirkete ait tüm malları ve paraları annesine ait vakfa bağışlamıştı. Kendisine kalan ise kocaman bir hiçlik olmuştu.
Üzerine kalın kabanını ayağına çizmelerini geçirip içine ufak tefek birkaç eşyasını yerleştirdiği çantasını takıp evden çıktı. Buranın soğuğuna alışması zor olmuştu. Belki de bu kadar üşümesine neden olan içinde bulunduğu boşluktu. Bu boşluk hem bedeninin hem ruhunun üşümesine neden oluyordu.
Havanın soğukluğu ile biraz daha sarıldı ceketine. Son üç aydır yaptığı gibi kahvaltı bile yapmadan çıktı evden çantasına aldığı kitaplarıyla. Evde tek başına oturmak yalnız sessiz bir şekilde kalmak ruhunun daralmasına neden oluyordu. Buraya geldiği ilk günlerde meydana gelir boş bulduğu bir banka oturur saatlerce gözlerini boşluğa diker etrafı izlerdi. Sonraları ise kendine bu sessiz küçük kafeyi bulmuştu. Sabahları gelir cam kenarında kendine ayrılan masaya oturur bir yandan kahvesini içerken bir yandan da kitabını okuyordu. Bazen de kafe nin yaşlı sahibi ile ufak sohbetler yapıyordu fakat bu sohbetleri ilerletmeye ne onun italyancası yetiyor nede adamın ingilizcesi yetiyordu. O yüzden sohbetleri bir kaç hal hatır faslını geçmiyordu. Zaten çokta istemiyordu kimseyle konuşmak,yalnızlığı ile konuşmak ona yetiyordu.
