YÜREĞİNE SOR (TAMAMLANDI)

Acılara Dokunmak

HAYIRLI GUNLER HERKESE. YENİ BÖLÜMÜZDE KEYİFLİ OKUMALAR. HİKAYENİN ANLATILDIĞI YERDE MÜZİKLE DİNLEYEMEYENLERİN VİDEODAN DİNLEMESİNİ TAVSİYE EDERİM. 

İYİ OKUMALAR BEĞENİ VE YORUMLARINIZ BEKLİYORUM

¨oğlum düzgün tut şu çileyi¨

¨anam benim çilem bana yetiyor birde bunu verdin elime. Valla biri görürse bütün var olan karizmam yerle bir olur¨

¨bana bak aldırma o karizmanı ayağımı altına. Karizması varmış sanki padişah torunu ¨

¨var tabi anacım neden öyle diyorsun bizimde kendimize göre bir asaletimiz var sonuçta¨

¨o asalet sende olan bir şey değil oğlum bizden sana geçen bir şey¨

Anamın sözü ile derin bir kahkaha atmıştım. Nasılda iki dakikada kendi payını çıkarmıştı Hasret sultan. Hiçte kendini es geçmez nerede iyi bir şey varsa kendide nasiplenirdi. Karşımda oturan anacığıma biraz daha eğilip yanağına en kocamanından bir öpücük bıraktığımda oda keyifle gülümsemişti

¨ sırnaşma deli oğlan bak lafa tuttun yetişmeyecek kızın şalı¨

¨ne yapayım sultanım dayanamıyorum sizin o muhteşem gülüşünüze¨

¨hadi oradan. Düzgün tut ipi¨

¨anacım seri üretime mi geçiyorsun ne yapıcan bu kadar yünü¨

¨gelinime şal patik falan yapıcam çeyiz için sen anlamazsın¨

Anamın ağzından dökülen muhteşemler kulağımı doldurduğunda yüzüme kocaman bir gülümseme yayılmıştı. Ne güzelde yakışmıştı ağzına. Duyduklarımla mest olmuş bir şekilde tekrar sormuştum

¨kime kime ¨

¨gelinime¨

dediğinde alaycı bir tavırla

¨bir daha söyle sultanım¨

Bu sefer durumdan keyif alan anam olmuş keyifle gülmüştü o da

¨bakıyorum da pek bir hoşuna gitti Mihrali efendi hemen keyiflendin¨

¨ne yalan söyleyeyim gitti valla. Ağzınada pek bir yakıştı hani¨

Annem elindeki yünü sedirin üzerine bırakıp yüzümü ellerinin arasına aldı. Gözlerinin içi gülercesine yanaşıp

¨Allah bozmasın oğlum Allah içinize sindirsin hep böyle birbirinizin adını anarken hem yüreğiniz hem gözleriniz gülsün inşallah bir ömür Neva kızımında seninde ¨

Dediğinde birkaç saniye anacığımın gül yüzüne bakıp yanaklarımda duran avuçlarını koklayarak öptüm. O avuçlardan yayılan cennet kokusunu bu dünyada hiçbir şeye değişmezdim

¨amin anacım amin¨

Hemen dolan gözleriyle bana bakan hasret sultanı keyiflendirmek gene bana kalmıştı

¨ama çok yavaşsın Hasret sultan hadi yetişmeyecek hiçbiri. Patiksiz yeleksiz gelin mi olurmuş valla tüm mahalle Hasret gelinine bir çift patik bile örmemiş der ona göre¨

Sözlerimle keyiflenen yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmuştu anacağım. Nasılda ufak şeylerden mutlu olmayı biliyorduk biz gülümsemek için büyük bahanelerimiz yoktu. Ufacık bir tebessüm yüzümüzde kocaman gülümsemelere sebep oluyordu.

Çilemiz bitince evden çıkıp İbrahimlere gitmiştim. İbrahim iş için birkaç günlüğüne şehir dışına çıkacak bizim küçük cadıda Nevalarda kalacaktı. Gerçi kendini zorla davet ettirmişti her ne kadar annem bizde kalması için ısrar etsede bizde sıkılacağın söyleyip Nevalarda kalmak istediğini söylemiş onlarda kabul etmişti. Aklında dönen tilkileri merak etsemde benim o tilkilerin kuyrukların birbirine bağlayacağımı bildiği için korkardı. Bu yüzden bir nebzede olsa içim rahattı.. İbrahimi ve deniz i evden alıp önce Denizi Nevalara bıraktım sonra İbrahim i havaalanına bıraktım. Her ne kadar kendi gitmek istediğini söylesede buna izin vermemiştim. Hem yolda ufak bir ifade operasyonu yapmam lazımdı İbrahim efendiye. Yol boyunca havadan sudan konu açıp sonunda asıl meseleye döndürmüştüm konuyu