Finale son 1 kala keyifle okumanız dileğiyle. Bu bölümü özellikle bölüm müziği ile okumanızı tavsiye ederim. Iyi okumalarTüm yürekler bir yürekle atar mıydı? Atıyordu işte şuan herkesin yüreği camın ardında yatan beden için atıyordu.
Alışkındı Mihralinin yüreği yıllardır kaybetmeye ama hiç biri bu kadar çok yakmamıştı yüreğini kavurmamıştı onu bu kadar acıyla bu seferki ağır gelirdi yüreğine, bedenine. Bu sefer olmazdı bu sefer kaybedemezdi kaldıramazdı bu kaybedişi o da onunla kaybolur yok olurdu. O an daha iyi anladı İbrahim in yıllardır içinde kavrulduğu yokluk ateşini..
O an içinden ettiği tüm duaların kabul olmasını diledi ve tek duası rabbinin kardeşini ona bağışlaması oldu.
Önünde durduğu camın ardında yatan bedenin üzerindeki tüm acıları kendi bedeninde hissetmiş tüm yaralar kendi yaralarıymış gibi içi acımıştı. Pelin ise birkaç saat önce yaşadığı her şeyin bir kabustan ibaret olmasını diliyordu.
Biliyordu bu adam şaka yapmayı sevmezdi ama şuan şaka yapmış olmasını o kadar çok istiyordu ki onun kalkıp alayla yüzüne bakmasını o kadar içten istiyordu ki ama değildi hepsi olmayacak kadar gerçekti. Son bir umutla camın arkasında öylece yatan adama yaşlı gözlerle bakıp
¨hayatında bir kez ilk ve son defa şaka yapmış ol bana ibrahim bir kez ¨ diye geçirdi içinden.. Gözlerimiydi yüreğimiydi bilemedi hangisinin ağırlığı daha fazlaydı hangisi daha dayanılmazdı...
Mihrali saatlerdir önünde durduğu cama iyice yanaştığında o an fark etti başında serumla uğraşan hemşirenin önünde yatan İbrahim in üzerinin nasıl korunmasız olduğunu. Biran içinin hatta yüreğinin üşüdüğünü hissetti
¨üşür o üzerini düzgün örtün ¨ dedi önce dudakları kıpırdanırcasına sonra boğazını temizlercesine bağırdı yumrukları duvarla bir bir birleşirken
¨örtün üstünü üşür o üşür üşür...¨
Sanki bir feryattı bu belki de herkesin duymasını istediği canının parçasının duymasını istediği bir feryattı..
Onun feryadıyla sessizliğe bürünmüş herkesten bir hıçkırık kopmuştu ama pelininki daha fazlaydı. Pelinin hıçkırıkları diğerlerininkini bastırırken tüm bunlar sinirini bozmuştu Mihralinin. Sinirle biranda arkasını döndüğünde öfkeden deliye dönmüş bakışları direk pelini bulmuştu. O an gözlerindeki öfkeyi bastırmak istercesine biranda yerinden fırlayıp pelinin yanına geldi. Birkaç saniye sinirle gözlerini pelinin üzerine dikmiş sonra tüm öfkesiyle kolundan tutup hızla az önce kendi çaresizliğini izlediği camın önüne getirip aynı hızla savurdu o da tüm çaresizliği bedeninde hissetsin diye.
Şu an öfkeden gözü dönmüştü ne konuşmaları duyuyor nede yaptığının farkına varıyordu canının acısıyla can yakmak istiyordu sadece
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜREĞİNE SOR (TAMAMLANDI)
SpiritualBir kuşun kanatlarında gizliydi belki de aşk. Onun her kanat çırpışında savrulan kokusunda. Bir neyin boğumlarında gizliydi o her feryat ettikçe senin arş-a yükselen sesinde. Belki de bir semazenin rabbine koşuşunda döndükçe yaklaşmasında. Peki sen...