Gözlerim havada asılı kalan su damlalarını bulduğunda kısa süreli bir şaşkınlık geçirdim.
Tessa'da aynı şekilde su damlalarına bakıyordu.
Hayır. Sadece Tessa değil. Bizim masadaki herkes bakıyordu.
Bunu benim yaptığıma emin olmasam da yerimde rahatsızca kıpırdandım.
Emin olmasam mı? Başka bunu yapabilecek biri olmadığına göre ben yapmış olmalıydım.
Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.
Yanımdaki kişiye istemsizce göz ucuyla baktığımda yüzündeki ifadenin neden sinirli olduğunu anlamaya çalıştım.
Gözleri benim ile Tessa'nın arasında gidip geliyordu.
Neden?
Şu an bu önemli değildi. Önemli olan bunu nasıl durduracağımdı.
Hiç bir fikrim yoktu doğrusu. Şu bir hafta ne derslere katılmıştım ne de başka bir şey yapmıştım.
Şu güçler hakkında hiç bir fikrim yoktu.
"Gözlerini kapat." Tessa'nın söylediğine itiraz etmeden birkaç saniyeliğine gözlerimi kapattım.
Tereddüt içinde olduğum için önce sağ gözümü, sonra sol gözümü yavaşça açtım.
Birkaç su damlası masaya düşmüştü.
Ne diyeceğimi bilemez bir halde dururken Jessica'nın benim ve Tessa'nın bileğini sıkıca tutup bizi masadan kaldırmasıyla son buldu.
Jessica ikimizin bileğinden tutup sürüklerken nereye gittiğimizi anlamaya çalışıyordum.
Kesin bir yere gitmediğimizi anladığımda birkaç kulübenin önünde durduk.
"Neler oluyor?" diye mantıklı bir soru sorduğumda Tessa'da kafasını sallayıp : "Aynen. Neler oluyor?" diye beni destekledi.
"Sehun'un bakışlarını görmedin mi?" diyerek bana döndüğünde surlabilecek en mantıklı soruyu sordum.
"Sehun kim?"
"Şu yanındaki . Kahverengi saçlı olan. Siz ikiniz suya bakarken yüzündeki sinirli ifadeyi görmedin mi?"
"Fark ettim ama ne var bunda?" Jessica derin bir iç çekip devam etti: "Tanrıların tarihi hakkında hiçbir şey bilmiyorsun değil mi?"
"Hey bu benim suçum değil. Daha dersler hakkında hiçbir bilgim yok." diyerek karşılık verdim.
"Bak özeti şu şekilde." diyerek söze başladı Tessa. Olayı kavramış gibi duruyordu .
" Baban Poseidon, Sehun'un babası Zeus'a ihanet etti. Bu durumu daha kötü yapan Poseidon ve Zeus'un kardeş olmaları." diyerek beni aydınlattı Tessa.
"Yani?"
"Yanisi şu ki Sehun senden hoşlanmadı." Harika. Çok güzel. Hiçbir şey yapmadığım halde bir düşman kazandım bile. Üstelik Poseidon sayesinde. Benimle hiçbir bağlantısı olmayan Poseidon.
"Peki ne yapmam gerek?"
"Sadece ona fazla görünme. Sinirli birisidir." diyerek içten bir tebessüm sundu Jessica.
"Yardım ettiğiniz için teşekkürler." diye mırıldandığımda ayağım ile yerdeki taşa işkence ediyordum.
Hadi ama ben kibar olmaya alışkın değildim.
Tessa bir anda benim ve Jessica'nın sırtına geçirdiğinde kendime gelemedim.
İkimizinde omzuna kolunu atan Tessa: "Ee şimdi ne yapıyoruz?" diyerek bizi bir yerlere sürüklüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Olimpos Melezleri [EXO Fanfic]
FantasyOlimpos Tanrılarının gerçek olduğunu öğrendim. İnsanlardan melez adı verilen çocuklarının olduğunu da. Ve ben de onlardan biriyim. Not : Bu bir Percy Jackson fanfiction'ıdır. Ondan esinlenerek yazılmıştır.