*12*

58 2 1
                                    

Gözlerimi yavaşça açmaya çalıştığımda :"Uyandı." diyen Tessa'nın sesini duydum. Görüşüm netleşirken Jessica ve Chanyeol'ün de olduğunu gördüm. Etrafımı incelemeye başladığımda bir odada olduğumu fark ettim.

Sanırım otele gelmiştik. En son hatırladığım şeyler arkamda birini görmem ve Sehun'un elleriydi. Sonrası ise karanlık... Fakat şimdi Sehun yoktu.

Yerimde doğrulurken :"Ne oldu?" diye sordum. Jessica arkama yastık koyarken Chanyeol derin bir nefes verdi. "Bilmiyoruz. Sadece buraya geldiğimizde Sehun ve sen buradaydın." Chanyeol konuştuğunda duvardaki saate baktım.

Otele gelmemiz gereken saati yaklaşık bir saat geçmişti. Ne zamandan beri bilincim yerinde değildi ve Sehun neredeydi? Tessa ve diğerleri gelene kadar yanımda beklemişti değil mi?

"Sehun nerede?" Chanyeol ayağa kalktığında merakla ona bakıyordum. "Birazdan gidecek."

"Nereye?" Tekrar derin bir nefes verip:"Rina dinlenmen gerek." dedi ve dışarı çıktı. İçimdeki gitgide büyüyen merakı bastırmaya çalışarak ayağa kalktım ve kapıya yöneldim.

"Hey Rina daha yeni uyandın. Nereye bu halde?" Endişeyle konuşan Tessa'ya dönmeden :"Sehun ile konuşmak istiyorum." dedim.

"Bak...Yerinde olsam yanına gitmezdim." Tek kaşımı kaldırarak :"Nedenmiş o?" diye sordum. En son yanımda olan kişi oydu ve neler olduğunu o biliyordu. Tabi ki de yanına gidip tam olarak ne olduğunu öğrenecektim.

"Buraya geldiğimizde seni o halde görünce çok endişelendik. Sehun ise çok ama çok sinirli görünüyordu. Bizi görünce sertçe kapıyı çarparak çıktı. Sanırım gitmesi gereken bir yer vardı."

Yine benim yüzümden mi olmuştu? Ben bayılmasaydım sinirli olmayacak ve gitmesi gereken yere gidecekti. Dışarı çıkıp hızla koridorda ilerlerken gözlerim Sehun'u arıyordu. Hiç bir yerde bulamayınca otelden dışarı çıktım. Havanın karardığını yeni fark ediyordum.Bahçeye ulaştığımda arkadan tanıdığım sima ile hızla o yöne ilerlemeye başladım.

Buradan bile sinirli olduğu gözle görülür bir derecedeydi. Hızlı adımlarla yürürken ona yetişmek adına koşmaya başladım. "Sehun?" Yanına ulaştığımda adımlarını durdurdu ve gözlerini kapattı.

Sakinleşmeye çalışıyordu ve ben yutkunmama engel olamamıştım. Sinirli hali beni çok korkutuyordu. Özellikle bana sinirli olduğunda daha korkutucu oluyordu.

Hala gözleri kapalıyken sert çıkan sesi ile :"Git buradan." dedi. Bir şey diyemiyordum ama ayaklarımı hareket de ettiremiyordum. Korkumdan dolayı konuşamazken gitmemek için de direniyordum.

"H-hayır gidemem. Ne oldu?" Kekelemem umurumda bile değildi. Gözlerini yavaşça açarken ki sakinliğinin aksine oldukça yüksek bir sesle bağırdı. "SANA GİT BURADAN DEDİM. GERİ DÖN VE KARŞIMA ÇIKMA!" Hızla yerimden sıçrarken sinirli bakışları beni gittikçe boğuyordu. Yine nefes alamadığımı hissediyordum.

Hala hareket edemezken hızla önüne dönüp ilerlemişti ki nereden geldiğini bilmediğim bir cesaretle kolunu tuttum. Ne olduğunu öğrenmek istiyordum ve onu bu kadar sinirlendiren şeyin ne olduğunu bilmek istiyordum. Deri ceketinin altından bile kollarının ve bütün bedeninin ne kadar gerildiğini hissedebiliyordum.

"N-ne olduğunu sordum." Güçlü çıkarmaya çalıştığım sesim tabi ki de bana ihanet etmişti. Hızla kolunu benden kurtarıp sinirli bir şekilde gülümsedi ve anında bakışları eskisinden daha da sinirli bir hal aldı.

"NE Mİ OLDU?! YİNE SENİN YÜZÜNDEN HER ŞEY MAHVOLDU!" Yine bana o gün ki nefretle bakıyordu. Jessica ve diğerleri ile birlikte geldiği gün bana bağırırken ki nefretiyle bakıyordu.

Olimpos Melezleri  [EXO Fanfic]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin