Olimpos Melezleri [EXO Fanfic]

*21*

Hızla Mia'nın sesinin geldiği yere koşarken Chanyeol diğerlerine sakin olması gerekmelerini söylemişti.

Diğerlerinin sakin olmasını beklemek çok normal değildi. Fakat bunu düşünecek değildim.

Başta Sehun, Baekhyun ve ben olmak üzere hızla koşarken diğerleri de arkamızdan geliyordu.

Kalbim ağzımda hızla atmaya devam ederken görüş açıma boğazından tutulan Mia ile başımın döndüğünü hissettim.

Onu tutan Baekhyun'a bakmamla ışık hızında yan tarafımda sonuna kadar açtığı gözleriyle oraya bakan Baekhyun'a baktım.

Ne yani Mia ile beraberken yanıma gelen Baekhyun gerçek değil miydi ? Kendi ellerimle Mia'yı tehlikeye attığımı yeni yeni fark ederken :" Bu da ne böyle ?" diyen Tessa ile dikkatimi tekrar o yöne verdim.

Kai, Kris ve Chanyeol saniyesine farklı yönlere dağılırken içimden bir plan yapmış olmalarına sevinmiştim.

Mia'dan gelen inleme sesiyle gerçek Baekhyun ve ben aynı anda harekete geçtik.

Tessa beni , Luhan ise Baekhyun'u tutarken neden gitmemize izin vermediklerini anlamaya çalışıyordum.

"BIRAK BENİ LANET OLASI! " Baekhyun gürlediğinde Luhan'ın nasıl Baekhyun gibi güçlü birini tutabildiğini görmezden gelmeye çalıştım.

Tanrılar aşkına kardeşim karşımda acı çekiyordu. Gözleri yavaşça kapanırken gözlerimin dolduğunu hissettim. Acısı içime işlemiş gibiydi.

Tessa kulağıma yaklaşarak :" Bu bir priston. Karşısında hiçbir şansın yok. Bırak da bunu diğerleri halletsin. " dedi.

Sorun baş edemeyecek olmam değildi. Burada elim kolum bağlı beklemek doğru değildi. Başaramasam bile bir şeyler yapamam gerektiğini biliyordum.

" SANA BIRA-"

"BAEKHYUN KES SESİNİ!" Sehun Baekhyun'a bağırdığında kısa bir süreliğine onunla göz göze geldim.

Korkmuş ya da endişeli görünmüyordu. Onun normal hali bu olsa da sakin tavırları beni az da olsa rahatlatıyordu. Baekhyun'a kalsa şimdiye ne olurdu bilmiyordum.

Baekhyun sinirle Sehun'a döndü. "Nasıl koruyucusun sen ? Bir şeyler yapamıyorsan bırak ben yapayım. Ortalıkta bir boktan anlayan biri gibi gezme ."

Sehun başta sakin gibi görünürken bir anda hızla Baekhyun'a yürümeye başladı.

Tessa'nın kolumu bırkmasından aldığım güçle hızla Sehun'un önüne geçip ellerimi göğsüne koydum. Şimdi bunun sırası değildi. Mia'yı kurtardıktan sonra Baekhyun'a istediğini yapabilirdi.

Kısık sesimle konuştum. " Sehun. Lütfen şimdi yapma."

Bir süre gözlerime baktıktan sonra :"Geride dur." dedi. Başımı salladıktan sonra Tessa ve ben geri çekilirken Luhan Baekhyun'u sürüklemeye çalışıyordu.

"Sikeyim böyle işi." Baekhyun söylenmeye devam ederken Tessa kendi kendine konuşuyordu.

"Sütunların koruduğu bir alana bir priston nasıl girebilir ki ?"

Sehun hızla o tarafa koşmaya başladığında sağ ve sol taraftan çıkan Kris ve Kai ile pristona ilerlediler.

Priston Baekhyun görüntüsünden çıkarak siyah bir silüete dönüştüğünde Mia'yı iyice havaya kaldırdı ve kenara fırlattı.

İstemsizce ağzımdan kaçan çığlıkla Mia'ya bakmaya devam ettim. Yere düşmekten son anda Chanyeol bir yerden fırlayarak onu tuttu.

Sehun ve diğerleri ise siyahlara bürünen varlığın etrafında durarak havada asılı kalan bir çember oluşturmuşlardı.