"Unuttuğunuz bir şey olmadığından eminsiniz değil mi?" Kris'in tekrar sormasıyla göz devirecektim ki göz göze gelmemizle vazgeçtim."Özellikle sana hiç güvenmiyorum Rina. Haberin olsun." Üstü kapalı beni tehdit ettikten sonra çocuk gibi omuzlarımı silktim. Mia elimi sıkıp dikkatimi öna vermemi sağladığında dönüp gülümsedim.
"Çabuk geri dönün."
"Elimizi çabuk tutacağız. Endişelenme hiç kimseye bir şey olmayacak." Kafasını salladığında hala biraz endişeli olduğunu biliyordum. En az onun kadar ben de endişeliydim. Evimi görmeye hazır mıydım? Kesinlikle değildim. O evden nasıl ayrıldığımı hiçbir zaman unutamıyordum.
Uzaktan gelen Baekhyun ve Sehun'u görmemle dikkatimi onlara verdim. Hepimiz onları bekliyorduk. Yaklaşık bir saat önce yanımızdan ayrılmışlardı.
Endişeyle karşı çıktığımda Sehun kavga etmeyeceğine dair söz vermişti. O yüzden bırakmıştım.Fakat kavga etmeseler bile yüzlerinde memnun olmayan bir ifade vardı.
Yanımıza ulaştıklarında herkes kısaca birbiriyle vedalaştı. Dönüp son kez arkama baktım. Tessa, Kai'nin kolları arasında bize bakıyordu. Chanyeol ve Luhan'ın arasında olan Mia biraz üzgün gözlerle bize bakıyordu.
Son kez gülümseyip önüme döndüğümde bariyerlerden çıkmıştık. En önde Kris ve Sehun , hemen arkalarında Baekhyun ve en sonda Jessica ile ben yürüyorduk. Aramızda çok mesafe yoktu.
Jessica'ya dönüp:" Tehlikeli bir şeyler hissetmiyorsun değil mi? Bazen hislerini karıştıracaksın diye ödüm kopuyor. Çünkü ben genelde öyle yapıyorum." dedim.
Güldüğünde :" Merak etme . Şu anlık bir şey yok. İçin rahat olsun." diye cevapladı.
Kris bize kısa bir bakış attığında Jessica'ya biraz daha yaklaştım. "Kris ile nasıl gidiyor?" Sorduğum soruyla yüzü biraz asıldı.
"Aynı. İkimizin de hala birbirimize karşı duyguları olduğunu biliyorum. Fakat o duyguları için mantığını yıkamayacak kadar aptal." Dediği şeyle dayanamadım. " Ne oldu aranızda?"
Omuzları düştü ve cevapladı."Oldukça kısa anlatacağım. Herkes birbiri ile iyi anlaşırken bir gün Chen gelip beni sevdiğini söyledi. O zamanlar Kris ile mutluydum. Güzel bir ilişkimiz vardı. Chen'i tabi ki de reddettim. Ve Kris'e bir şey söyleyemedim. Çünkü hepsi arkadaştı. Geçici bir şey için bunu bozacak değildim. Fakat Chen bir süre devam etti ve ben bir korkak gibi kimseye bir şey söyleyemiyordum. Chen sevdiğim bir arkadaştı. Bu yüzden kabini kırmak da istemiyordum. Yalnızca arkadaş olabileceğimizi defalarca belirttim. Ama bu bir şeyi değiştirmedi. Bir gün olaylar karıştı ve Chen beklemediğim bir anda beni öptü. Tahmin edeceğin gibi ben onu itemeden Kris bunu gördü ve gerisini tahmin edersin. Kris onu sevmediğimi çok iyi biliyor ama aptal gururunu da çiğneyemiyor. Halimiz ne olacak bekleyip göreceğiz. Öyle yani."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Olimpos Melezleri [EXO Fanfic]
FantasyOlimpos Tanrılarının gerçek olduğunu öğrendim. İnsanlardan melez adı verilen çocuklarının olduğunu da. Ve ben de onlardan biriyim. Not : Bu bir Percy Jackson fanfiction'ıdır. Ondan esinlenerek yazılmıştır.