*7*

85 4 2
                                    

Tessa ile birbirimize bomboş bakarken hiç beklemediğim biri itiraz etti. "Bu haksızlık ama." Chorong'a anlamsızca bakarken Tessa'ya bakıp alayla gülümsedi.

"Üç büyük Tanrıdan biri olan Poseidon gibi güçlü birinin kızı tabi ki de karşısındakini ezer geçer." Gerçekten Tessa'dan hoşlanmıyor olacak ki kılıcı tutamayışımı bile görmezden gelmişti. Tessa yumruğunu sıkmış sadece bakıyordu.

Tessa kendisini kıskandığını iddia ettiğinde çok ciddiye almamıştım ama bu kız gerçekten gıcıktı.

"Öte yandan ben kısa bir süredir buradayım. Tessa ise bir yıldır burada."

"Tamam kesin şunu. Bu cidden sinir bozucu." Kris sinirle söylendiğinde hepimiz susmuştuk.

"Chanyeol sen hallet gerisini. Uğraşamayacağım bu beceriksizlerle." Herkes şok içinde Kris'e bakarken sadece omzumu silktim. O da sıyırıktı. Kimseyi ciddiye alamıyordum. Sehun ve Kai Kris'in haline kıskıs gülerken Kris onlara ölümcül bakışlar atmakla meşguldü.

Chanyeol , Tessa ve benim aramıza girip elini omzumuza attı. Çocuk ona o kadar sğuk davrandığım halde takmıyordu. Ben de bu kafadan istiyordum.

"Tamam o zaman. Şöyle yapalım..." Biraz düşündü. "Herkes istediği kişiye dalabilir."

Herkes sadece baktı, baktı ve baktı. "Tamam o zaman." Tessa bir anda yerde duran kılıcın bir ucuna ayağıyla basıp kılıcı havaya kaldırdı ve tek eliyle havalı bir şekilde tuttu.

Chorong'a doğru ilerlediğinde Chorong korkan bakışlarla malzeme arıyordu. Chanyeol'e dönerek :"Sorun olmayacağına emin misin?" diye sordum.

Endişeyle Tessa'ya baktıktan sonra : "Kai sen halletsene." dedi ve arkalara Kris ve Sehun'un yanına kaçtı.

Tekrar önüme döndüğümde ağzım açık kalmıştı. Herkes birbirine girmişti. Jessica ve Tessa'yı ayırt edemiyordum.

Şu an onlar umurumda değildi. Henüz kılıç bile tutamazken araya girip dayak yemek gibi bir salaklık yapmayacaktım. Hızla Kris ve Sehun'un ardına kaçan Chanyeol'ün ardına saklandım.

Kai ,Sehun ve Kris oflayarak başlarını olumsuz anlamda salladılar. Kai en sonunda kılıçsız ortaya atladığında olayın asıl kaynakları Tessa ve Chorong'un arasına girdi. Girdiği gibi geri çıktı. Tekrar girdi falan filan.

Sonunda Jessica'yı gördüğümde Seolhyun ile saç baş daldığını gördüm. Bu bildiğimiz kız kavgası olmuştu. Zaten Seolhyun'dan hoşlanmamıştım. En azından olayı bahane edip sinirimi atabilirdim . Ya da dayak yerdim.

Chanyeol'ün ardından çıkıp :"Eğer ölürsem seni öldürürüm." gibi saçma bir tehdit savurup ortaya bodoslama daldım. Dalamadım çünkü Tessa'nın ayağına takılıp onu da benimle birlikte yere düşürdüm.

Fazla kargaşadan dolayı iyi ki rezilliğimiz görünmemişti. "Rina şu kicibeyi öldürmek istiyorum!" Gürültünün arasında bağırdığında kalkmaya çalışıyordum. Ancak üstüme düşen Jessica ile yüzümü toprağa gömmüştüm.

"Şu Seolhyun sandığımdan daha da güçlüymüş." diye söylendiğinde bize doğru gelen Seolhyun'u görmemle Jessica'yı hızla üstümden attım. Tessa Chorong'un üstüne atladığında Seolhyun'u da düşürmüştü.

"KESİN ŞUNU !" Sehun'un bağırmasıyla herkes yerinden sıçradı ve durdu. Herkes ona korkuyla bakarken Seolhyun anlamadığım bir şekilde bana bakıyordu. Elinde ki kılıçla. Yutkunurken tekrar Sehun'a baktım.

"HERKES DAĞILSIN ŞİMDİ!" Bazıları yavaşça giderken Seolhyun bana doğru gelmeye başlıyordu. Neden ben?

"Seolhyun bırak şu kılıcı." Sehun uyarıcı bir ses tonuyla konuşup Seolhyun'un önüne geçti. "Sen karışma Sehun." diye karşılık veren Seolhyun ile anlamıştım ki aralarında basit bir ilişki yoktu.

Olimpos Melezleri  [EXO Fanfic]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin