"Tessa kaldır bir taraflarını da gel şuraya. Yardımın dokunsun biraz." Ağrıyan başımı kaldırarak Tessa'ya söylenmeye başladım. Sabah hepimiz kütüphanede toplanmıştık ve eski tarihi kitaplarda kehanetle ilgili herhangi bir ipucu arıyorduk. Şu an güneş batmak üzereydi ve Tessa geldiğinden beri aynı pozisyonda, tekerlekli sandalyede kendi dünyasını yaşıyordu.
"Yemin ederim şu kız biraz çaba gösterse dünya barışı bile gerçekleşir." Chanyeol'ün abartılı konuşması üzerine Tessa gözlerini devirdi.
Didişmelerini duymazdan gelerek 12. kitabımı da diğerlerinin üstüne koydum ve ayağa kalktım.
Başımı ovarak diğer rafların oraya doğru yürümeye başlarken elim istemsizce boynumdaki kolyeye gitmişti.
Boynumda durmasının daha iyi olacağına karar vermiştik. Yani Tessa ve ben öyle yapmıştık.
Raflarda gözüme kestirdiğim kitaplara bakarken Sehun'un sesiyle ona döndüm. "Bir şeyler bulabildin mi?"
Kafamı olumsuz anlamda sallarken kalbimin atışlarını duymazdan gelmeye çalışarak tekrar önüme döndüm.
Dünden sonra sağlıklı düşünememem çok normal bir şeydi bence. Dolaylı yoldan bana karşı hisleri olduğunu söylemişti. Ama dediğim gibi dolaylı yoldandı ve kesin bir şey yine yoktu. Her şey havada asılı kalmıştı.
Madem bir şeyleri açık açık söylemek istemiyordu. Bende ona göre davranırdım. Ama hala merak ettiğim çok şey vardı. Mesela gerçekten benden nefret etme sebebi benim bir suçumun olmadığı halde Poseidon'un kızı olmam mı, Baekhyun ile geçmişte aralarında ne olmuştu da böyle düşman olmuşlardı, Seolhyun'la gerçekte aralarında nasıl bir ilişkisi vardı ? ve daha bir sürü soru.
Büyük ihtimalle bunların cevaplarını da alamayacaktım. Çocuk kendiyle bile hakkında konuşmayan bir sır kutusu gibiydi.
"Dokuz..." Mırıldanan Sehun'a döndüm ne dediğinden emin olamayarak. "Dokuz mu?"
Kaşlarını çatarak düşünceli bakışlarının hedefi oldum. "Priston sana dokuz kelimesini fısıldamıştı değil mi?" Hala anlamayan bakışlarla ona bakarken başımı salladım yavaşça.
"Dokuzuncu sütundaki kitaplığı araştıralım. Eğer dedikleri kehanetle ilgiliyse mutlaka bir şey çıkacaktır."
"Haklısın..." diye mırıldanırken o çoktan ilerlemeye başlamıştı.
Kısa sayılmayacak bir süre orada durmaya devam ettiğimde Sehun'u kıskandığım sonucuna varmıştım. Çocuk yakışıklıydı, güçlüydü, zekiydi.
Dokuzuncu sütunun olduğu kısma geldiğimde Tessa hariç herkesin orada olduğunu gördüm. Herkes rafları arıyordu. Tarih kitaplarını bulan masanın üstüne yığıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Olimpos Melezleri [EXO Fanfic]
FantasyOlimpos Tanrılarının gerçek olduğunu öğrendim. İnsanlardan melez adı verilen çocuklarının olduğunu da. Ve ben de onlardan biriyim. Not : Bu bir Percy Jackson fanfiction'ıdır. Ondan esinlenerek yazılmıştır.