*10*

105 4 6
                                    

Baş kısımlarını kulaklık ile medyayı dinlerken okumanız tavsiye edilir.

~~~~~~~~~~~~~~°°•°°~~~~~~~~~~~~~~~

Bir direğe yaslanmış hala yağan yağmura bakıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir direğe yaslanmış hala yağan yağmura bakıyordum. Kollarımı göğsümde birleştirmiş olanları düşünüyordum. Chanyeol'ün anlattığına göre dışarı çıktıklarında Kuzey Ormanına gidene kadar sorun yoktu. Ancak gittiklerinde farkında olmadan ikiye bölünmüşlerdi.

Jessica, Kris ve Kai bir yönden giderken ; Sehun ve Chanyeol diğer yönden gidiyorlarmış. Bunu tuhaf bir şekilde fark edememişler. Onlara kurulan bir tuzak olduğunu düşünüyorlardı.

Jessica ve diğerlerinin gittiği tarafta aslında onları bir tuzak bekliyormuş. Jessica bunu son anda hissedip yara almadan kurtulmalarına sebep olurken Sehun ve Chanyeol'e yüzlerce yaratık saldırıya geçmişti.

Sayıca oldukça üstün oldukları için sadece silahlarla başa çıkamamışlardı. Güçlerini kullanmak zorunda kalmışlardı. Fakat giderek artan yaratıklarla o da yetmemişti. Sehun gökleri delecek bir şimşek oluşturarak yaratıkları köz haline getirirken, Chanyeol büyük bir alev topu oluşturarak yakabildiği kadar canavar öldürmüştü.

Aşırı derecede güç kullandıkları için kısıtlayıcıları güçlerini tam olarak zapt edememişti ve onlara zarar vermişti. Ben onların savaşırken yaralandıklarını düşünürken aslında onlara zarar veren kendi güçleriydi.

Güçlü olduklarını biliyordum. Ancak kısıtlayıcıların bile zapt edemediği büyüklükte güçleri olduğunu bilmiyordum. Üstelik Jessica'nın bize anlattığına göre Sehun'un yarattığı şimşek yerde bir çukurun oluşmasını bile sağlamıştı.

Orada işleri bittiğinde hemen geri dönmüşlerdi. Gerisi ise ortadaydı...

Bir anda yanımda birini hissetmemle kafamı çevirdim. Tanımadığım bir adam yağmura bakıyordu. İlk defa gördüğüm bu kişinin öğretmenlerden biri olduğunu düşünerek arkamı dönmüş gidecekken adamın konuşmasıyla durdum.

"Yağmurun neden yağdığını biliyor musun?" Hala yağmura bakarken ben bana mı yoksa başkasına mı sorduğunu anlamaya çalışıyordum. Etrafa baktığımda bizden başkasının olmadığını görünce sorduğu soruya cevap arıyordum. Niye böyle bir soru sormuştu ki?

"Güneşin etk-" Sözümü kıkırdayarak bölmüştü. Hala bana bakmıyordu. " Bilimsel açıklamasını sormuyorum. Mitolojide ki yağmurun neden yağdığını soruyorum."

Bilmediğimi gösterecek şekilde sessiz kalırken sorduğu sorunun cevabını yanıtladı. " Denizlere ve okyanuslara sahip Poseidon ; Gökyüzüne ve şimşeklere sahip Zeus kavga ettiği için. Poseidon sinirini belli etmek için sularını gökyüzüne gönderirken, Zeus bunu kabul etmeyerek suların bulutlardan yukarı çıkmasına izin vermez. Bu döngü kavgaları bitene kadar devam eder. Neden kavga ettiklerini hiçbir Tanrı ya da Tanrıça bilmez. Bu kavgalar yalnızca aralarında geçen bir şeydir. Bugün bu kadar şiddetli yağmasının sebebi belki de çok acıklı bir olaydır."

Olimpos Melezleri  [EXO Fanfic]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin