*22*

64 2 7
                                    


Sehun'un kaşları havaya kalktı. "Baekhyun'u mu bekliyordun? "

Gergince dudağımı ısırdım. "Hayır. Sadece az önce buradaydı. " Bu sefer kaşları çatıldığında neden düzgün bir açıklama yapamadığımı sorguladım.

"Yani Mia için gelmişti ve yanında götürdü."

Yüzü ifadesizliğini korurken gözleri elimdeki beze ve yaralı koluma kaydı. Baekhyun da kolumu fark ettiğinde bir şey demesine izin vermezken şimdi sessizliğimi koruyarak Sehun'un bir şey demesini bekliyordum.

Fakat o bir şey demek yerine elimdeki bezi alarak içeri geçti. Diğer bileğimden tutarak beni koltuğa oturttu.

Yavaşça yanıma oturduğunda nefesimi tutmuş yaralı kolumu nazikçe temizleyişini izlemiştim.

Tenime çarpan parmakları beni heyecanlandırırken ifademi düz tutmakta zorluk çekiyordum.

O işini dikkatle yaparken ben pürüzsüz yüzünü inceliyordum. Kolumu sararken şekilli kaşlarının çatılması bir şey söylemek istediğinin habercisiydi.

Sonunda işini bitirince kafasını kaldırıp onu süzün gözlerimle karşılaştığında ağzını açtı.

"Bugün seni ittiğim için özür dilerim.Sinirli olduğumda-" Hızla sözünü keserek :" Biliyorum." dedim.

Zaten bu tür konularda konuşurken çok rahat olmadığını anlamıştım. Fazla rahatsız hissetmemesi için kestirip attım. Eminim onun gibi biri için özür dilemek çok basit bir şey değildi.

Ama biliyordum ki Sehun bana karşı eskisi gibi değildi. Bundan önce daha fazla canımı yakan şeyler yapmıştı ve hiçbir zaman özür dilememişti.

Birbirimize bir süre anlamsızca baktıktan sonra irkilerek hala kolumu hala tutan elinden çektim.

"Ne için gelmiştin? "

"Şu an diğerleri benim evimde. Konuşmamız gereken oldukça fazla şey oldu. Seni almaya gelmiştim."

O konuşurken içine düşmemek için yavaşça başımı salladım ve ayağa kalktım. " Hadi gidelim." Kısa bir süre bana baktıktan sonra ayağa kalkarak kapıya ilerledi.

Birlikte yürürken diğerlerinin bakışları altında rahatsızlık duymamaya çalışmam Sehun'un konuşmasıyla son buldu. " Baekhyun ile yakın mısın?"

Sorduğu soru doğrusu beni biraz şaşırtmıştı. " Hayır." Fazla konuşmak isteyeceğim bir konu değildi. Ondan hoşlanmadığım gayet belliydi.

Sadece son günlerde Mia ile yakın olduğu için ister istemez onu görüyor ve birkaç defa konuşuyordum.

"Niye-" Soracağım soruyu bölen şey önümdeki küçük çukuru göremememdi. Sehun hızla kolumdan tutarak yardım ederken o çukurun geçen gün Tessa ve Mia'nın kazdığı çukur olduğunu fark ettim.

Onlara neden bunu yaptıklarını sormamıştım. Çünkü merak etmiyordum. Neden merak etmeliydim ki? Tessa ve Baekhyun'un yaptıklarında sebep veya mantık aramaya gerek yoktu.

Sehun'un kolumu tutan kısmı uyuşmaya başlarken kalbim ağzımda atmaya başlayalı çok olmamıştı. Hala üzerimdeki etkisinin gün geçtikçe azalması yerine katlanarak artması ona olan hislerimde oldukça ciddi olduğumun göstergesiydi.

"Teşekkürler ." Sessizce söyledikten sonra tekrar yürümeye devam ettik.

"Niye beni seviyorsun?"

"Ne?" Aniden ona döndüğümde kaşlarını çatarak bana bakması ciddi olduğunu belli ediyordu.

Olimpos Melezleri  [EXO Fanfic]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin