*15*

59 1 3
                                    

"Baekhyun da kim?" Herkes gibi ona bakarken Jessica'ya sordum. Nefretle ona bakarken :"Çok geçmeden öğrenirsin." dedi. Herkesin yeni gelen çocuk üzerindeki gözleri bazılarının onu sevmediğini, bazılarının ise ondan korktuğunu belli ediyordu.

Bay Kim gergin bir şekilde gülümsedi. "Baekhyun. Dönmüşsün." Baekhyun alayla gülümseyip :" Uzun zaman olmuştu. Dönmem gerektiğini düşündüm ve herkesi çok özledim." dedi. Onu tanımasam bile yalan söylediği her halinden belli oluyordu. Ya da bunu bilerek belli ediyordu. Onun hakkında ki ilk izlenimim zeki oluşuydu. Bir de ukala , egolu ve tuhaftı.Egosu Tessa'yı bile geçebilecek gibiydi.

Bay Kim kaşlarını çatarak :"Daha sonra yanıma gel." dedi ve kürsüden indi. Herkes hala Baekhyun'a bakarken sıkıntıyla ofladı ve :"Bana öyle bakmayı kesin ve Kurtuluş Günümüzün tadını çıkarın!" dedi. Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde herkesin hala yerinde durduğunu gördüm.

Baekhyun başını sağa sola sallarken : "Bu böyle olmayacak..." diye mırıldandı. Aklına fikir gelmiş gibi başını hızla yukarı kaldırdı ve kurnaz bir şekilde gülümsedi. Parmaklarını şıklatarak :"Chen senin sıran bence!" diye bağırdı. Kesinlikle normal değildi. Hareketleri değişik ve tuhaftı. Deli gibi davranışları vardı.

Arkada çalan hafif müzik bir anda değişerek daha hareketli bir parça çalmaya başlamıştı. Baekhyun'un yanında birden başka biri belirdiğinde herkesten onun Chen olduğuyla ilgili fısıldaşmalar çıkmaya başlamıştı.

"Sonunda sürgün bitti. Biraz daha dayanabileceğimi sanmıyordum!" Chen konuştuktan sonra büyük bir kahkaha patlatmıştı. Hala yanımda duran Jessica'ya sessizce :"Ne sürgünü ? Neyden bahsediyorlar?" diye sordum. Giderek meraklanmaya başlıyordum.

"Yaklaşık üç yıl önce neredeyse tüm kampı yok ederek Tanrılara karşı geldiler. Şu görmüş olduğun zincirli olan tek başına Olimpos'u yok ediyordu. Tabi şu yanındaki Chen ile. Tanrılar olaya müdahale ettiğinde ikisi de Tartarus kadar olmasa da onun gibi bir tür cehenneme sürgün edildiler. Görünen o ki cezaları bitmiş."

"Gerçekten o kadar güçlüler mi?" Başını sallayarak :" Evet. O zamanlar Baekhyun ve Chen de koruyuculardan biriydi. Hatta Sehun ve Baekhyun en yakın arkadaşlardı bile diyebilirim. Ancak sonra Baekhyun giderek kontrolden çıkmaya başladı. Güçlerini öylesine canı sıkıldığında kullanarak etrafa zarar vermeye başladı. Önceden de kişiliği çok düzgün değildi, fakat sanki bir anda değişmiş gibi davranmaya başlamıştı.

Şu an da takılı olan zinciri onun kısıtlayıcısı. Onu çıkarmaya kalktığı anda vücudundan güçlü bir elektrik akımı geçiyor. En azından gücünü biraz da olsa zapt ediyordu. Kimse Chen ve onun neden her şeyi yok etmeye çalıştıklarını bilmiyor. Kampı yok edeceği zaman Sehun, Zeus'un ona verdiği özel bir iradeyle Baekhyun'un güçlerinin bir kısmını mühürlemişti. Sonrası ise belli zaten.

Ve anlaşılan geri döndüler." dedi. Anlattıklarından sonra gözlerim Sehun'u aradı. Kris, Chanyeol, Kai ve Sehun birlikte Baekhyun ve Chen'in önünde durmuşlardı. Ne ara geldiklerini bilmiyordum. Ancak Sehun'un buradan bile nefretle Baekhyun'a baktığı görülüyordu.

Ne zaman yanımıza geldiğini fark etmediğim Tessa kollarını göğsünde birleştirmiş sinirle bakıyordu. "Şu çocuklardan hoşlanmadım. Tam Kai bana önemli bir şey söyleyecekken şu öküz içeri daldı."

"Abartmayın. Bugün sorunsuz bir gün olacak." Kris sertçe konuştuğunda Baekhyun'un dudakları yukarı kıvrıldı. "Duydunuz çocuklar Hades'in muhteşem oğlunu!" Bir anda gülümsemeyi kesip ben de dahil herkeste gözlerini gezdirdi. Bir saniye olmasa bile göz göze geldiğimiz anda bütün vücudumda bir ürperti hissetmiştim.

"Daha ne bekliyorsunuz?! Size eğlenmenizi söyledim!" Sesinin yüksek çıkmasıyla diğerleri oldukça korkmuş olacak ki yavaş yavaş dağılmaya başladı. "Kızlar gelin. Fazla yakında durmak istemiyorum şunlarla." Jessica konuştuğunda Tessa ve benim kolumdan sürükleyerek içeceklerin olduğu masaya götürmesine izin vermiştik.

Olimpos Melezleri  [EXO Fanfic]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin