Eylül koşarak odaya girdi.Arkasından Ekin daldı odaya.Ekin beni kucağına alarak arabasına yatırdı.Eylül başımı kucağına koydu.Eylül:
-Ekin acele et ne olur yaa.. Of lanet olsun Eren ya off
Eylül ağlayarak konuşmaya devam ederken sesleri uğuldamaya başladı.Ve son hatırladığım şey Eren ismiydi...
Aggh bu ağrıda ne?Gözlerimi açmaya çalışoyordum fakat onlar inatla açılmıyordu.En sonunda başardım.Göz kapaklarım yavaş yavaş açılırken etrafa göz gezdirdim.Burası neresi yaa?Eylül odaya girdi."Ekim uyanmışsın canım.İyi misin?Nasıl hissediyorsun?Senin için çok izgünüm az kalsın seni yine o tımarhaneye tıkçaklardıda engel oldum.iyi misin?"
Neee beni o deli hastanesinemi tıkçaklardı.İnanmıyorum.HEPSİ o Eren yüzünden.Of acım acoyordu.Eylülün benden cevap beklediğini hatırşayonca."Biraz canım yanıyor ama iyiyim canım.O Eren'i birdaha görmek istemiyorum.Ve burdan biran önce çıkmam istiyorum.
İki saat sonra hastaneden çıkıp eve geldik.Şuan odamda yatağımda uzanıyordum.Herşey nekadarda çabuk gelişiyordu.Kapım tıklanıp içeri biri girdi.Ben hala uyuyor gibi yapıyordum çünki gözlerimi açacak gücüm yoktu.Zaten gelen kişinin sesi duyunca açabilsemde açmazdım gözlerimi.O gelmişti.Eren:
-Sevgilim ben geldim.Biliyorum çuan uyuyorsun ama rüyanda beni görüyprsundur sen.Neyse bak keyfimden seni terkwtmedim.Atlatmam gereken aşmam gereken bir konu vardı.Ben daha yeni kendime geldim. Bunu sana da yapamam.İşte bıyizden gittim.Sende üzülme diye.Çünki beni bırakan p.ç babam vardı ya senin annenle birlikte olmhşlar ve babanı aldatmışlar.Zaten baban sizi buyüzden bırakmış.işte aöyledim mutlu musun? Neyse sen rüyana devam et sadece beni suçlu bil.
Eren odadan çıktı.Gözlemi açtım.Yatağıma oturdum ve delirircesine ağlamya başladım.Nasıl böyle birşey olalirdi.
Eren'denEkim'in uyumadığını biliyordum.Ama bunları bilmesi gerekiyordu.Ve ben bunları onun gözlwrine bakarak söyleyemezdim.Böylesi daha iyi.
Eylül'denEkim'in bu halleri beni gerçekten çok üzüyor.Onun için birşeyler yapmak istiyorum.Ama elimden birşey gelmiyor.Birden yukardan camın kırılma sesi geldi. Koşarak yukarı çıktım.Ekim'in odasına daldım.Fena bir şekilde ağloyordu.Çığlık atıyordu.Ve masasındaki eşyaları camona forlatıyordu.Lanet olsun yine kriz geçiriypr.Niye ama az önce uyuyordu.Tabi ya Eren ona kapıdan bakıp gideceğini söylemişti ama pek öyle olmamış anlaşılan.Gidip ona sarıldım....
Ekim.....
Gözlerimi açtığımda sabah olmuştu.Eylülle uyuya kalmışız.Sonrada işte iki saattir yaptığım gibi sakince olanları düşünüyorum.Hatırlamaya çalışıyorum annemle babamın kavgalarını falan.... Bu akıl almaz olaylar beni yıprattı.Artık eski ben olmalıyım ve yalancı kişileri hayatımdan çıkarmalıyım.Eren,annem ve babam gibi.Artık annem ve babamı sanki geri gelecekmiş gibi beklemekten vazgeçmeliyim.Ve Erenle tekrar barışacakmışız gibi olmaktanda. Eylül'ü uyandırmadan kalktım.Ve siyah pantolon beyaz sweat Beyaz botlarımı giydim.Canım acısada umrumda değil.Aşağı indim birşeyler atıştırdım.Ve evden çıktım. Bidakka oradaki Eren değilmi.Onunla hesabımı kapatmam lazım.Tam yanına gidiyordum ki yanına mafya görüntülü simsiyah gitinmiş korkunç bir adam yaklaştı.Ve beraber yandaki lokantaya girdiler.Bende girdim arkadan.Yakınlarından beni göremeyecekleri bir masaya oturdum.Burdan rahatça onları duyabiliyordum.Hem birşey seçermiş gibi yaparak küçük kitapçığı yüzüme tutuyordum. Adam:
-Bu akşam geliyorsun değil mi? Yutdışından da geldiğine göre.Ben babanla konuştum.O birsüre daha Arjantin'de kalacak.Bu akşamki görev raz daha tehlikeli donanmanı iyi yap çeteni topla ve bu işi bu akşam bitir.Eğer malları alamazsan gözüme gözükme yaşayamazsın birdaha.
Deyip masadan kalktı.Ne işi bu ya off baban mı dedi o? Ha ni annemle olan.Olayı atlatmam gerekti demişti böyle mi o pislik babasıyla mı? . Bu akşam oraya gidecektim.Hemen eve gittim.Siyah pantolonum iyi.Sweatimi çıkartıp kırmızı badimi giyip siyah kapşonlumu giydim.Beyaz botlarımı çıkartıp siyah botlarımı giydim.Siyah saçlarımı at kuyruğu yapıp sıktım.Canımın acıması umrumda değil.Hani şu şirkette batan camların yaralarından bahsediyorum.Neyse siyah sırt çantamon içine su ve birkaç şey koydum.Gözlerime aylaynırımı(nasıl yazılıyor bilmiyorum asdfg)çektim.Siyah kalemimi sürdüm. Hafif rimel sürdüm.Vişneli rujumu sürdüm.İşre hazırım.Tam çantamı sırtıma takıyordum ki şağıdan bağırışların gelmesiyle çantamı yataşımın altına fırlattım.Birden odama Eren daldı.Dalan dalan şu odama da. Arkasındanda Eylül
-ya Ekim zorla girdi çok önemli falan dedi engelleyemedim,dedi.
Eren
-Gerçekten önemli,dedi
Ben
-Tamam Eylül ,dedim.
Eylül odadan çıkar çıkmaz kapıyı kapattı.Ve konuşmaya başladı"Bak Ekim ben hiçbirşey yapmadım.Herşeyin bir sebebi var."Sanki benimle son kez konuşuyormuş gibi konuşuyordu.Birden dudağımda sıcaklık hissetmemle düşüncelerimden sıyrıldım.Ahh eskiden içinde kaybolduğum dudakşarı beni öpüyordu.Ama karşılık vermedim. Onu ittim.Git burdan diye bağırdım.Kulağıma seni seviyorum ve sonsuza denk seveceğim.Ölsem bile.. diye fısıldayarak çıktı odamdan.Bu neydi şimdi? Ardından Eylül odaya girdi.Ne söyledi falan demeye başladı bilirsiniz kendisi soru soramadan duramaz.Ona daha sonra anlatacağımı ama şimdi önemli bir işim olduğunu söyledim.Yatağımın altından çantamı alıp taktım.Eylül'ün yanağından öperek odadan çıktım.Ama önce çatı katına çıktım.Eski eşyalaron arasından kitaplışı buldum.Kırmızı kitabımı çekerek gizli kapımı açtım.Ve muhteşem odama girdim.Mavi dolabımı açarak içerideki silahlardan babamın bıraktığı en özelini aldım.Daha sonra yeşil dolaptan iki tane çakı aldım.Bunları masaya bıraktım.kırmızı dolaptan kurşun geçirmez arabamın anahtarını aldım.Masaya koydum.Şimdii silahı belime yeeleştirdim.Çakıları kapşonlumun cebine birini diğerini çantama koyup çantayı sırtıma taktım.Ve anahtarları elime aldım.Dışarıyı gösteren kameradan bi varmı diyerek dışarı çıktım.Herşeyi düzenleyip aşağı indim.Garaja girdim.Garajdaki dolabı açıp içindeki yedek araba twkerleğini çevirdim.Gizli kapıdan geçip kurşun geçirmez arabamın yanına ulaştım.Normal garaj evin ön kısmına bakıyo.Ama bu arka kısmından çıkıyo.Arabama binip çalıştırdım.Gaza basıp Eren'in evine sürdüm.Arabayı Eren'in arabasının azarkasında durdurdum.Ve çık aşını bekledim.Hah sonunda çıktı.Telefonumu sessize alıp topidoya koydum.Ve Eren 'i takip etmeye başladım.Şuan tehlikeli bir işe bulaştığımın farkındayım ama umrumda değil.Aslında siz büyük ihtimalle Eren için gittiğimi düşünüyorsunuz ama öyle değil.Sonuçta bu işin ucunda Erenin babası var.Benim ona ulaşmam lazım.Biliyorum annem ve babamın gelmesini artık beklemicem dedim Ama geçmiş seni bırakmıyor işte.Annemi bulmak istiyorum. Ve ne yazıkki ona anca Erenin babası ile bulabilirim.Çünki başka annemle ilgili bilgi sahibi olan yok.Babam zaten hangi cehennemin dibindeyse.Neyse ara sokaklardan geçmeye başladık.Ve eski bir depo gibi bir yere geldik.O arabadan inince hızlıca bende inip onu takip etmeye başladım.Bir yerde durup telefonla konuşmaya başladı.Karanlıkta sesi yankılanıyordu.Birden sinirlendi.:"Ne demek gelemeyeceğiz bu iş ne kadar tehlikeli haberin var mı?Tek başıma başaramam.Siz nasıl benim çetemsinİz?Beni oyuna getirdiniz gidiyorum burdan.Ne!Babam ölür mü?Laner olsun.Allah belanozı versin hepinizin."İnanmıyorum.Demek iş bana düştü.Ben duvarın arkasından bunları düşünürken başımda bir nesne hissettim.
Demek Erenle geln küçük casus!
. Bakalım Ekim'e neler olacak? Lütfen okuduktan sonra voteleyin.1saniyelik iş.Bunu okuyupta sevenler sizleri çok seviyorum.Öpüldünüz....Bu ara da bir daha ki bölümde karakterleri anlatacağım.Bir arkadaş istemişti ama internete giremediğimden dolayı yazamamıştım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmiş
Teen FictionArtık yeni bir başlangıç yapmalı.Ne de olsa geçmiş geride kalmıştır.Acılar unutulmuştur.Ve sen sadece ileriye bakmak zorundasındır. Ama geçmiş seni asla bırakmaz...