4.Bölüm

68 2 0
                                    

      Bir taraftan Musa hocanın söylediklerini düşünüyorum. Kafamın içinde ki soru yağmuruna bir yenileri ekleniyor. Bir taraftanda Hakan beyi merak ediyorum.  Masamın yanına vardım ve hemen bilgisayarımın başına geçtim. Hakan Ataman' nın kim olduğunu öğrenmek istiyorum. Hakan Ataman yazıp arama yaptım. 20 yıl önce hastalanmış yani ben 5 yaşındayken Şimdiye kadar kimse onu iyileştirememişken ben nasıl yapabilirim ki üstelik hiç konuşamıyor ve yürüyemiyormuş. Rahatsızlığını öğrenmeye çalışırken gözüme bir yazı takıldı.

     Ünlü iş adamı Fikret Ataman ' nın oğlu Hakan Ataman evlenmesine saniyeler kala nikah masasında baygınlık geçirdi.  Hastaneye kaldırılan Hakan Ataman'nın durumunun ciddi olduğu söyleniyor.

     Bu adam ne yaşamış olabilirki nikah masasında hastalansın  üstelik bir daha evlenmemiş. Şimdi daha çok merak ediyorum. Bir fotoğrafı var sakalı uzamış ve yüzü çok solgun görünüyor. Babası gibi sert bakışlı değil  daha farklı bir bakışı var sıcacık şevkat dolu. Gidip biran önce bu adamı tanımak istiyorum.  Nazlı yanıma geldi.

" Aslı kardeşim kaptırmışsın kendini işe yarım sattir sana bakıyorum. Kafanı kaldırmıyorsun bilgisayardan hayırdır ne bu kadar önemli olan şeyler?"

"Nazlıcığım ben Hakan Ataman'nın kim olduğunu öğrenmeye çalışıyorum."

"İyide bunun için bilgisayara gerek yok ki Hakan Ataman 'ı kim tanımaz. Ünlü iş adamının talihsiz oğlu geçirdiği bir rahatsızlıktan dolayı hayatı kararan adam. Sen şimdi neden böyle bir araştırmaya girdin onu söylesene? Ne alaka şimdi bunca zaman sonra ilk iş gününde bu adamı araştırman?"

" Yeni işim Hakan beyi iyileştirmek."

"Evet ama nasıl olur bu adamın gitmediği ülke kalmadı. Hiç kimsenin yapamadığını sen nasıl yapacaksın. Profesörlerin doçentlerin yapamadığını sen yapacaksın öylemi?"

"Bende senin gibi düşünüyorum fakat Musa hoca bu adamı sen iyileşyireceksin diyor."

"Tamamda Musa hocanın demesiyle olurmu? Seni bu adamın yanına yüz metre bile yaklaştırmazlar."

"Babası Fikret bey istemiş yani bunu yapmaya mecburum. Biliyorsun birazda borcum var  başka çarem yok.
Musa hoca bana çok güvendiğini söyledi. Anladığım kadarıyla bu işi Musa hocadan istenmiş fakat o bunu bana bırakmış. Hastaneden ayrılamam Hakan beyide hastaneye getirmemiz doğru olmaz dedi."

"Nasıl yani sen şimdi onların yalısınamı gideceksin?"

" Evet şöför gelip alacak."

"Ne zaman?"

"Saat 13.00 'da alacak."

"Saat 12.00 o zaman hemen kantine inelim bir saat daha birlikteyiz. Hem Doruk 'ta gelecek haydi kalk sonra düşünürüz ne yapacağımızı."

"Nazlı sence ben bu işi yapabilirmiyim?"

"Elbette yapabilirsin bende sana güveniyorum."

   Aşağı indiğimizde Doruk 'ta tam kapıdan giriyordu.

"Nazlı a Doruk neden yalnız geldin?"

"Demir 'in işi çıktı başka bir zaman hepbirlikte birşeyler yaparız dedi."

"Doruk arkadaşına haksızlık yapmışım spor salonunda fakat hastanede ben haklıydım. Neden bizi biraraya getirmek istiyorsunuz anlamadım. Nazlı sen bana yalnızca Doruk ' un geleceğini söylemiştin. Biliyorsun böyle oyunları hiç sevmem."

UğurböcüğümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin