5 Nisan 1989
Bugün 18 yaşımı doldurdum. Yurttan ayrılmak zorundayım. Nereye gideceğimi bilmiyorum. İki gün sonra Nermin'de 18 yaşını dolduruyor. Müdüre anneye gidip hiç değilse iki gün daha kalayım. Lütfen Nermin'le birlikte giderim dedim. Kabul etti iki gün daha buradayım. Kardeşimle ayrı kalmayacağım için çok mutluyum.
Canım annelerim benim yetimanede büyümüşler benden neden sakladılar bilmiyorum. Ne zaman sorsam konuyu hemen kapatıyorlardı. Devam ettek için diğer sayfayı açtım.
8 Nisan 1989
Dün yetimhaneden çıkmaya hazırlanırken müdüre anne geldi. Bize bir iş bulmuş. Yetimhaneye yüklü miktarda bağış yapan bir iş adamının, Holding'in de temizlik görevlisi olarak çalışacağız. Bu bizi çok mutlu etti yalnızca aynı katta olmayacağız. Bu bizim umurumuzda bile değil bizim için önemli olan aynı evde yaşamak. Nermin patronların odalarını temizleyip, kahvelerini yapıyor. Benim çalıştığım ortam daha eğlenceli bir yer. Orada çalışan diğer işçilerin getir götür işlerine bakıyorum. Yeni hayatımız çok güzel bir şekilde başladı. Küçük bir evimiz var kiraladık ve ilk kirayı bizi işe alan adam verdi.
12 Mayıs 1989
Bugünlerde Nermin'i neredeyse tanıyamıyorum. Aşık olmuş işten kalan bütün vaktini aşkıyla geçiriyor. Birbirimizi çok az görüyoruz. İşe o götürüyor, işten o alıyor ve geç saatlere kadar birlikte geziyorlar. Hergün geceyarısı geliyor. Nermin yorulmuyormusun hasta olacaksın biraz dikkat etsen dediğimde bana sen karışma ben iyiyim diyor. Bende susmak zorunda kalıyorum. İnşallah çok mutlu olursun canım kardeşim.
25 Haziran 1989
Nermin bu günlerde çok hasta sürekli istifar ediyor. Ona birşey olmasından çok korkuyorum. Bana bugün işe gidemeyeceğim benim yerime sen bakarmısın dedi. Bende onun yerine üst kata çıkıp küçük patronun odasını temizliyordum. Kalemin mürekkebi masaya akmıştı bende kontrol etmek isterken. Bir anda kalemi sallamamla beyaz gömleğin maviye boyanması bir oldu. Patron odaya girmiş ben fark edemediğim için kalemi sallamış bulundum. Kahretsin ilk günden kovula bilirim. Sende kimsin diğer kız nerde diye sordu hasta olduğunu yerine benim bakacağımı söyledim. Kahvemi getir dedi. Hemen yaptım fakat sanırım olmadı. Kahveye bakarak odaya giriyordum. Kesin beğenmeyecek derken eyvah bu seferde kahveyi üzerine döktüm. Benim yüzümden toplantıya gidemedi. Önemli bir toplantıymış üstelik tam işi alacakmış. Buna rağmen hiç kızmadı.
Annemin günlüğünden bir kaç sayfa okuduktan sonra uykum geldi. Yarın devam ederim diye bırakıp yattım.Sabah çok erken kalktım. Hemen hazırlanıp çiçekçiye gitim. Çok erken olduğu için açılmamıştı. Simitçiden bir simit aldım. Tekrar eve doğru geldiğimde Demir beni kapının önünde bekliyordu. Saate baktığımda saatin tam 07.00 olduğunu gördüm. Bu çocuk tam dakikasında buradaydı. Yanına gittim.
"Günaydın."
"Günaydın Aslı."
Hemen arabaya binip gidecektikki Demir bana aldığı papatyaları verdi. Çok şaşırdım.
"Çiçekçi daha açılmamıştı sen nasıl aldın."
"Bizim evin bahçesinden topladım. Dün sen birtek papatya istiyorum demiştin. Bu kadar çok sevdiğini söyleyince bende seni mutlu etmek istedim."
"Çok teşekkür ederim. "
Elimde papatyalarla gidersem belki Hakan amca bunları görünce onu üzdüğümü unutur. Kapıya vardığımızda Eda bizi bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uğurböcüğüm
عاطفيةAnnelerinin ve babalarının yaşayamadığı mutluluğu, Aslı ve Demir yaşayabilecekmi?