29. Bölüm

25 2 0
                                    

Dedemi hastaneye getirdik. Kalp krizi geçiriyormuş. Zaten kalbinden bir süredir rahatsızmış. Canım babam benim dedeme birşey olacak diye çok korkuyor. Dedemi tanıyan ünlü iş adamları ve bakanlar hastaneye akın ediyor. Babamın iyileştiğini görenler. Ne yapacaklarını bilemiyorlar. Ne mutlu olabiliyorlar nede üzülebiliyorlar. Doktorlarla konuştuğumuzda bize acele edemeyiz. Elimizden geleni yaptık. Beklemekten başka çaremiz yok diyorlar. Şu anda onu amelyata alamayız. Bu çok büyük bir risk bekleyeceğiz diyorlar. Babam bu duyduklarıyla yıkılıyordu. Benim elimden bir şey gelmiyordu. Babamın acı çekmesini istemiyorum. Biz çaresiz beklerken bir adam geldi babamın yanına.

"Merhaba Hakan bey ben çok üzgünüm geçmiş olsun. Bu arada benim adım Samet Sert babanızın avukatıyım. Babanız benden dün herşeyi yani bütün varlığını size devretmem için talimat vermişti. Sizin bazı evrakları imzalamanız gerekiyor."

"Şimdi sırasımı babam orada canıyla uğraşırken. Benim umurumdamı sanıyorsun. Para mal mülk istemiyorum. Şimdi buradan hemen git seni babam iyileşmeden önce bir daha görmeyeyim."

"Haklısınız efendim fakat bunları imzalamazsanız babanız tedavi göremeyecek. Yani buna mecbur olmasam sizi böyle bir günde asla rahatsız etmezdim."

"Evet ama ne alaka?"

"Babanız sigortalara varana kadar herşeyin yetkisini size verdi. Sizin imzanız olmadan hiç bir şey yapamıyoruz. Şu anda babanızın bir ekmek bile alacak parası yok. Babanız beş parasız kaldı. Yani isterseniz onu şimdi burada bırakıp gidebilirsiniz. Babanızın yaşaması size bağlı."

"Getir neresi ise imzalayım. Bir an önce babamın tedavisi yapılsın."

"Şurası var. Birde şuralarda var efendim. Babanız demişti."

"Ne demişti?"

"Ben herşeyi bırakmayın oğlunuz sizi beş parasız ortada bırakır dediğimde. Benim oğlum benim gibi değil asla böyle bir şey yapmaz dedi. Bence yapmalı ben bunları hak ettim. Fakat Hakan asla yapmaz göreceksin. Allahım' a hep şükrettim iyiki oğlum bana benzemedi diye dedi."

Avukat babamın yanından gidiyordu babam.

"Samet bey bir dakika bakarmısınız?"

"Buyrun efendim."

"Aslı kızım kimliğin yanındamı?"

"Yanımda neden."

"Ver onu. Samet bey sen şimdi bu kimliği al. Aslı sana vekalet versin bana dava açın."

"Aman efendim estağfurullah ben size böyle bir şey yapamam."

"Ben ne dedimse yap. O benim kızım babalık davası açacaksın. Bir an önce kızımın benim adıma geçmesini istiyorum. Babam uyandığında torununa resmen kavuşmuş olsun."

"Peki efendim ben şimdi vekalet kağıdını ayarlar gelirim. Akşama kalmaz davayı açarız."

Avukat gitti. Demir'in babası Mehmet bey geldi. Babam benim yanımda oturuyordu.

"Hakan kardeşim çok geçmiş olsun. Ben çok üzgünüm."

"Sağol kardeşim."

Doktoru görünce babam hemen ayağa kalktı.

"Doktor bey babamın durumu nasıl?"

"Aynı şekilde devam ediyor. Hakan bey bir değişiklik olursa ben size haber veririm."

Doktor gitti. Mehmet bey şaşkınlıkla.
"Hakan sen yürüyorsun?"

"Evet kardeşim yürüyorum. Demir sana söylemedi mi?"

UğurböcüğümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin