Ben babalarımın sevgisiyle mutlu olurken. Demir yıllardır hayalettiği annesini bir daha göremeyecek olmanın hüznü içinde. Benim biricik aşkım çok acı çekiyor ve benim elimden bir şey gelmiyordu. Onu nasıl mutlu edebilirim. Ona ne yapsam birazcık düşüncelerden uzaklaştırabilirim. Bunları düşünerek Demir'in yanına gittim. Bir bankın üstüde oturuyordu. Başını ellerinin arasına almış. Benim yanına geldiğimi farketmedi.
"Ben böyle üzgün ve düşünceli olduğumda. Nermin annem bana, sakın seni bir daha böyle görmeyeyim. Sen benim Zehra kardeşimi üzmekmi istiyorsun? Seni bu şekilde gördüğünde kesin çok üzülüyordur derdi. Bende annem beni nasıl görecek ki derdim. Oda anneler herşeyi hisseder ve görür dediğinde. Ben annem hayatta olsa belki olur o söylediklerin. Fakat benim annem öldü. Anneler asla ölmez kızım sen hatırladığın sürece. Sen anneni kalbinde yaşatacaksın. Sen ne söylersen duyar ve yanında olur. Senin mutluluğunuda hüznünüde bilir. Bir daha böyle davranıp benim kardeşimi üzme olurmu? derdi. Öldüğüm zaman bende hissedeceğim sakın benide üzme tamammı küçüğüm demişti. Annem senin üzüldüğünüde hissediyordur aşkım."
"Aslı bana annemi anlatırmısın?"
"Nermin annem çok tatlı hayat dolu birisiydi. Hiç kimseyi üzmez incitmezdi. Şakalar yapar beni hep mutlu etmek için uğraşırdı. Çok güzel yemekler yapardı. Belkide bana öyle geliyordu. Benim için yaptığı herşeyi çok severdim. Hani derler ya elinden zehir olsa yerim, işte öyle birisiydi. Bazen uzaklara dalar giderdi. Söylediklerimi duymazdı o zamanlar bir mana veremezdim. Belkide seni düşünüyordu. Yanına varıp sarılır. Nermin anne sen aşık mı oldun? derdim . Evet kızım ben bir anneyim ve bir annenin en büyük aşkı evladıdır. Sen benim en büyük aşkımsın. Günlüğü okuyana kadar Nermin annemin bir çocuğu olduğunu bilmiyordum. Kesin beni üzmemek için anlatmadı. Ben hep merak eder ve onu üzmemek için hiç bir şey sormazdım. Bana sadece yurtta büyüdüklerini ve bizden başka ailesinin olmadığını söylerdi. Zehra annemle hiç ayrı kalmamışlar. Yani Zehra annem ölene kadar. Biz aynı anneden, babadan değil yürekten kardeşiz derdi. Zehra annem öldükten bir kaç gün sonra bu yaşadığız eve taşındık. Bu evi nasıl ne şekilde aldı bilmiyorum. Beni okutmak için evlere temizliğe giderdi. Son bir kaç yıldır sadece bir iki müşterisi vardı. Onların evlerini temizlerdi. Ben diplomamı aldıktan sonra onları da bırakacağına söz vermişti olmadı. Nermin annem de Zehra annemde benim diploma törenime geleceklerinin hayalini kurdular. İkisinede görmek nasip olmadı. Fakat ben biliyorum ikiside o gün benim yanımda olacaklar."
"Onun eşyalarını görebilirmiyim?"
"Elbette aşkım istersen babamlara biz eve gitmek istiyoruz deriz."
"Aslı çok iyi olur kendimi iyi hissetmiyorum."
"Babamlar buraya geliyor."
Mehmet: çocuklar hadi gidiyoruz?
Demir:nereye gidiyoruz?
Hakan:babamın durumu iyiye gidiyor. Bizde sizinle birlikte yemek yeriz diye düşündük.
Demir:biz gelmesek olmazmı?
Mehmet:olmaz oğlum biz bu günü kutlayacağız. Bizim bir kızımız olmuş kutlamadan olurmu?
Hakan: fazla sürmez yakın bir yerde yemek yer hemen kalkarız. Ben babamın yanında olursam iyi olur.
Aslı:tamam o zaman hadi gidelim.
Aşkım o kadar yorgunduki bir an önce gidersek daha iyi olacaktı. Hep birlikte hemen hastanenin karşısında ki restoranda yemek yedik. Herşeye rağmen güzel bir yemekti.
Mehmet: Hakan sen yorgunsun istersen eve git. Ben beklerim Fikret amcayı.
Hakan: kalırsam daha iyi olur. Ben iyiyim merak etmeyin. Eve gidersem rahat edemem.
Mehmet: o halde seninle birlikte sabahlarız. Bende gitmiyorum seninle vakit geçirmeyi özlemiştim. Demir oğlum sen Aslı kızımı al götür.
Hakan:Aslı Demir seni yalıya götürsün.
Aslı: babacığım bugün eve gidersem daha iyi olur. Sen yoksun dedem yok ben yalıda sizin olduğunuz zaman kalmak istiyorum. Hem eşyalarım da evde.
Hakan:tamam o zaman babam iyileşsin. Sende o zamana kadar eşyalarını toparlar gelirsin.
Demir:o halde bize müsade bir değişiklik olursa ararsınız.
Aslı :iyi geceler babacığım.
Hakan:Aslı seni böyle bir günde üzdüğüm için özür dilerim.
Aslı:babacığım ben seni bulduğum için çok mutluyum. Beni üzmedin seni çok seviyorum.
Hakan:bende seni seviyorum uğurböcüğüm. Demir oğlum kızım sana emanet.
Demir:merak etmeyin ben ona iyi bakarım.
Mehmet: benim hiç kuşkum yok. Sen Hakan'a çekmişsin. Hakan gibi sevgine sahip çıkıyorsun. Bende seninle gurur duyuyorum. İyi geceler ikinizede.
İkisiylede kucaklaşıp ayrıldık. Eve gelince ilk olarak Nermin annemin odasına girdik. Demir annemin tesbihini, seccadesini ve gözlüğünü gördü. Onları komidinin üzerinden kaldırmamıştım.
"Aslı aşkım bunlar annemin mi?"
"Evet aşkım namazını kılardı sürekli dua ederdi."
"Ben bu odaya daha önce girdiğimde bunları farketmemiştim. Bunlar hep buradamıydı?"
"Onları annem hep orada tutardı. Bende kaldımak istemedim."
Demir eline onları aldı. Yatağın üzerine oturdu ve onları koklayarak ağladı. Demir'e annemin başka eşyalarınıda gösterdim. Sonra bana yazdığı mektubu okuması için ona verdim. Kahve yaptım biraz rahatlasın diye. Kahveyi Nermin annemin yatağının üzerinde içti. Yastığını alıp kokladı. Ona Nermin annemin mükemmel bir anne olduğunu anlattım. Ben doğum yapmadan nasıl bu kadar mükemmel bir anne olduğunu hep merak etmiştim. Yalnızca bana değil bütün çocuklara annelik yapardı dedim. Sonra çekmecesini açtı. İçinden bir defter çıkardı.
"Bu annemin defterimi?"
"Annemin olsa gerek. Benim böyle bir defterim yok. Annemin elinde daha önce hiç görmedim ama başkasının olmayacağına göre annemin defteridir."
"Açabilirmiyim?"
"Aç aşkım bende çok merak ettim."
Defter Nermin annemin günlüğü çıktı. Çok şaşırdım onun günlük yazdığını bilmiyordum. Birlikte okursak iyi olacak dedik. Nermin annemin yatağına birlikte oturduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uğurböcüğüm
RomanceAnnelerinin ve babalarının yaşayamadığı mutluluğu, Aslı ve Demir yaşayabilecekmi?