Uğurböcüğüm

32.Bölüm

    Kahvaltımız bittikten sonra hastaneye gittik. Ekrem bey geldi.

Ekrem:Hakan beyim siz eve gidin biraz dinlenin bir şey olursa ben size haber veririm.

Hakan: Sağol Ekrem ben buradan ayrılmazsam daha iyi olur.

Mehmet:Hakan kardeşim Ekrem doğru söylüyor.  Burada sende hasta olacaksın. Hadi ben seni eve bırakayım hiç değilse üzerini değiştir.

Hakan:tamam kardeşim gidelim o zaman.

Onlar gittiler biz Demir'le bir kenarda V oturuyorduk. Ekrem bey doktorla konuşmak için doktorun odasına gitti.  Demir'in bir şeyler düşündüğü her halinden belliydi.

"Aşkım ne düşünüyorsun?"

"Aslı babannemle bir an önce görüşsek iyi olacak. Aklım sürekli annemin yazdıklarında. Babannemle yüzleşmezsem rahat edemeyeceğim."

"Gidelim mi?"

"Gidelim aşkım."

"Tamam bitanem sen nasıl istersen öyle olsun. Gideriz birlikte. Sen iyisin değil mi?"

"Düne  göre biraz daha iyiyim merak etme. Babannemle konuşursam daha da iyi olacağım."

"Tamam bitanem hadi gidelim istersen."

"Gidelim bakalım babannem bu sefer ne yalan söyleyecek?"

  "Ekrem bey gelsin çıkarız."

Ekrem bey geldi. Dedemin durumu iyiyimiş. Biz Demir'le dışarı çıktık.

"Aslı önce annemleri ziyaret edelim mi?"

"Edelim."

    Demir'le önce çiçekçiye geldik.

"İkisi içinde ayrı ayrı alalım Aslı. Hangi çiçekleri seviyorlarsa ondan alalım."

"Papatya alalım."

"Annemdemi papatya seviyordu?"

"Evet aşkım Zehra annemde, Nermin annemde papatyaları çok severler."

"Neden papatya? Bu kadar çok çeşit varken?"

"Zehra annemle bunları hiç konuşmadım. Fakat Nermin anneme papatyaları neden bu kadar sevdiğini sordum. O da bana papatyalar kır da büyüler. Diğer çiçekler ise saksıda. Biz yetimhanede büyüdüğümüz için özgür olamadık.  Papatya bize göre özgürlük gibi geldiğinden tercih ettik. Diğer çiçekler bizim gibi bağlıydılar. Oysa papatya dağlarda istediği gibi büyüyebiliyordu. Üstelik papatya her erkeğin kolaylıkla alabileceği bir çiçek.  Yol kenarlarında bile oluyor. Yani isteyen gönülden çiçek vermeyi arzulayan herkes için ideal bir çiçek.  Sen benim mezarımada papatya getir. Bu seni yormasın, bulduğun kadar getir. Birer tanede olur sakın alamadığın zaman kendini kötü hissetme küçüğüm derdi."

    Konuşa konuşa mezarlığa geldik. Papatyaların bir demeti onda bir demeti benim elimdeydi. Demir Nermin annemin mezarının başına geçti.

"Anne.....Anneciğim bak ben geldim oğlun Demir.  Hadi kalk anne kokusu nasıl bir şey öğreneyim. Hadi kalk ben yıllardır yarım kaldım, beni tamamla. Kalk ki oğlun seni nasıl çok seviyor kendi gözlerinle gör.  Ben sensiz karanlıkta kaldım. Ben sensiz boşlukta kaldım. Ben sensiz hep yarım kaldım. Beni sensiz karanlıktan, beni sensiz boşluktan, beni sensiz yaşamaktan kurtar anneciğim.  Sen benim eksik kalan bir yanımsın. Eksik bıraktığın boşluğu doldur. Hadi kalk anneciğim oğlunun sana ihtiyacı var. Oğlunu yalnız bırakma.  Bak yanımda Aslı kızın var. Senin büyüttüğün emek verdiğin. Küçüğün benim yanımda ona iyi bakacağım merak etme.
Seni koruyamadığım  ve seni daha önce bulamadığım için beni affet. Sana yıllarca evlat
acısı çektirdiğim için senden milyonlarca  defa özür dilerim. Annem sen gelip beni tanımadan sevmişsin. Sırf oğlunun kardeşi olduğumu düşündüğün için.  Keşke ben seni tanıyabilseydim. Babamdan senin fotoğrafını istedim. Terk ettiği kadının fotoğrafını saklamamış tabiyki. Seni sevdiğini çok uzun zaman sonra anladı. Ne kadar pişman, ne kadar çok üzgün kalk kendi gözlerinle gör.  Seni bıraktıktan sonra mutlu olamadığını geceleri hıçkırıklarla  nasıl ağladığını gör. Sensiz nasıl yaşayamadığını seninle olmak için nasıl çabaladığını gör.  Ben seni bu kadar çok seven adama senin nerede olduğunu nasıl söyleyeceğim.  Ben ona söz verdim annemi bulacağım diye.  Şimdi ona annemi buldum fakat geç kalmışız mı diyeceğim. Anne sana sarılmak kokunu içime çekmek istiyorum. Lütfen beni kırma hadi kalk. Bak oğlun büyüdü seni üzenlerden nasıl hesabını soracak gör.  Babannem beni senden ayrı koyduğuna nasıl pişman olacak. Nasıl yalnız kalacak, ona bu yaptıklarının bedelini ödettireceğim. Anneciğim Aslı ile çok mutlu olacağız. Sen kalkamayacaksın ama ben seni her gün ziyaret edeceğim.  Bundan sonra seni burada yalnız bırakmayacağım."