Demir'le yemeğe gittik bu gün yaşadığım herşey beni altüst etti. Demir beni biraz mutlu etmek ve düşüncelerden uzaklaştımaya çalışıyordu. Benim biricik aşkım beni mutlu etmek için ne kadarda çabalıyor. Fakat ben ne kadar belli etmemeye çalışsamda olmuyor. Aklım sürekli annemin günlüğünde. Sonunda Demir'de pes etti.
"Aslı aşkım ne yaparsam yapayım olmayacak değil mi? "
"Özür dilerim bitanem elimde değil."
"Hadi gidelim o halde böyle sorularla daha fazla yorulma biran önce gidip gerçeği öğrenelim."
Demir'le eve geldik.
"Aslı ben kahve yapayım. Sende üzerini değiştir. Ondan sonra oku olurmu?"
"Tamam bitanem hadi sen kahveyi yap ben hemen geliyorum."
Demir kahveleri yaptı. Bende üzerimi değiştirip geldim. Elimde annemin günlüğü vardı. Salondaki ikili koltuğa birlikte oturduk. Kahvelerimizi içtik sonra.
"Aslı istersen ben biraz ileride bekleyebilirim."
"Birlikte okursak daha iyi olur. Yanımda ol benim senden saklayacağım birşey yok."
"Peki aşkım."
Birlikte okumaya başladık.
16 ocak 1990
Bu gün en mutlu günümüz olacaktı. Fakat Nermin kardeşimin en acı günü. Bu gün bir oğlu oldu Demir. Canım kardeşim oğlum olursa adını Demir koyacağım. Kız olursa onun adınıda Mehmet koysun demişti. Adını koydu fakat dünyaya geleli bir kaç dakika olmuştu. Bir ömür bu kadar kısa olabilirmi. Yalnızca bir kaç dakika hiç değilse Mehmet onu bu haliyle bırakmasaydı. Ona en çok ihtiyacı olduğu gün bırakıp gitti. Benim aşkım bana böyle bir şey asla yapmaz. Ben onun uğurböcüğüyüm beni üzmez. Mehmet'le tanışmadık bile eğer Nermin'i gerçekten sevseydi bırakmazdı. Bir insan sevdiğini böyle bir günde değil hiç bir şekilde bırakmaz. Demek ki hiç sevmemiş. Bilseydim bu gün işe gitmezdim. Öğle arasında eve gelmesem kardeşimi bu gün yalnız bırakacaktım. Eve not bırakmasa yine ulaşamayacak ve ona destek olamayacaktım. Mehmet ne kadar kötü bir kalbe sahipmiş ki onu suçlayıp yurtdışına kaçtı. Ailem izin verince evleneceğiz diye aylarca oyaladı. Bebek doğunca kaçacakmıştı kardeşime söyleyemedim fakat bebek yaşasa bile o gidecekmiş. Yani hiç değilse bebeği ile hayata tutunurdu. Benim biricik kardeşim Nermin seni asla bırakmayacağım.Demir tamamen dağıldı okuduklarımıza ikimizde inanamadık.
"Demir neler oluyor böyle? ""Aslı Nermin annenin bebeği benimle aynı gün doğmuş inanabiliyormusun?
İsmimiz aynı babamın ismi aynı üstelik anne adım kimliğimde Nermin. Yani bu kadat tesadüf olamaz. Yoksa benim annem o mu? Olabilirmi? Senin babanı bulacakken benim annemi mi bulacağız?""Demir ben annelerimin yaşadıkları karşısında çok şaşkınım. Ne söyleyeceğimi bilmiyorum bunca şeyin tesadüf olması bencede olacak şey değil."
Başka bir sayfayı açtım. İkimizde hem korkuyor hemde heyecanlanıyorduk. Birlikte okumaya devam ettik.
5 Mart 1990
Uzun zamandır yazamadım. Nermin canım kardeşim hâlâ kendine gelemedi. Evlat acısının ne kadar zor olduğunu anlatmanın mümkünatı yok. Hayat dolu kardeşim her geçen gün biraz daha üzüntüyle yıkılıyor. Bense hayatımın en mutlu günlerini yaşıyorum. Bu gün aşkımla evlendik Hakan'ın babası evlenmemize izin vermemiş fakat Hakan beni bırakmadı. Bu gün öğle arasında beni nikahımıza getirdi. O beni asla bırakmaz ben onun uğurböcüğüyüm. Şimdi o babasıyla konuşmaya gitmeseydi. Yine yazamayacaktım. Birazdan gelecek ve biz sonsuza kadar ayrılmayacağız. Tabiki Nermin'de bizimle istediği sürece yaşayacak. Beni kardeşimden ayırmadığı için çok şanslıyım. Biricik aşkım seni çok seviyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uğurböcüğüm
RomanceAnnelerinin ve babalarının yaşayamadığı mutluluğu, Aslı ve Demir yaşayabilecekmi?