48.Bölüm

5 1 0
                                    

Sabah erkenden kalktım. Nazlı mesaj atmış kahvaltı için beni bekleyeceklerini yazmış. Hemen duş aldım. Elbiselerimi buraya getirmediğimi farkettim. Acele ile odadan çıktım. Nermin annemle yaşadığım eve gidip elbise almam gerekiyordu. Babamla karşılaştım.

"Aslı kızım ne bu acele?"

"Nazlı kahvaltıya bekliyor. Önce eve gidip elbisemi alacağım sonrada Nazlı'lara gideceğim."

"Dur acele etme sana bir sürprizim var."

"Ne sürprizi? "

"Önce sen şu kartı al kendine yeni elbise almanı istiyorum. Sonra seninle tekrar uzun uzun alışveriş yapacağız.  İstediğin gibi harcama yapabilirsin."

"Teşekkür ederim babacığım. "

"Hadi şimdi gidip sürprizi görelim."

"Hadi gidelim babacığım. "

Bahçeye indiğimizde kırmızı süper lüks bir araba vardı.

"Umarım beğenirsin?"

"Ne yani bu benim mi?"

"Güle güle kullan uğurböcüğüm. "

"Baba bu çok güzel inanamıyorum."

"Hadi Nazlı seni bekliyor geç kalma bir an önce yola çık."

"Çok teşekkür ederim."

"Sen her seyin en iyisini hak ediyorsun.Bu arada unutmadan şifre senin doğum yılın unutma. Iyi eğlenceler uğurböcüğüm. "

"Canım babam benim."

Babamı öptüm ve yola çıktım.  Nazlı'
lara geldim kapıyı Feride teyze açtı.  Birlikte kahvaltı yaptık. Feride teyze Nazlı ve deniz gözlüm ile kuaföre gitmek için evden çıktık.  Arabayı görünce hepside çok beğendi. Kuaförün yanındaki mağazadan bana elbise  ve ayakkabı aldık.  Sonra saçlarımızı yaptırıp eve döndük.  Evdeki hazırlıkları yaptıktan sonra elbiselerimizi giyindik. Nazlı çok heyecanlıydı. Feride teyze ise biraz mahsun duruyordu. Mert ve Fuat amcada hazırlandı. Doruk, annesi, babası ve Demir geldiler. Hepsinide içeri davet ettik Demir biraz geriden yürüdü yanıma yaklaşıp.

"Çok güzel olmuşsun hazırlan yakında bizde nişan takacağız."

"Sen napıyorsun?  Bir gören olacak. "

Gülümsedi ve içeri girdi.  Deniz gözlüm dışında kimse görmedi. Hepsi tanıştıktan sonra Nazlı kahveleri yapmak için mutfağa geçti.  Deniz gözlüm ve bende ona yardıma gittik. Nazlı kahveleri yaptı.  Doruk'un kahvesine zorla tuz attık.  Nazlı atmamızı istemedi. Fakat biz dinlemedik. Doruk bir dikişte içti kahveyi. Bence fark bile etmedi tuzu. Doğan bey konuşmaya başladı. Nazlı ve Doruk heyecandan bayılacak gibi görünüyorlardı. Fuat amca sözü hiç uzatmadan Nazlı'yı verdi. Yüzükleri taktık herkes biraz daha rahatlamış görünüyordu.  Birlikte masaya geçtik Feride teyze çok güzel yemekler hazırlamıştı.  Kocaman bir aile gibi sohbet ettik yemek yedik. Onları yarın akşam dedemin iyileşme yemeği için davet ettim. Yemekten sonra onlar evlerine gittiler bende yalıya döndüm.  Babam uyumamış beni bekliyordu. Elif teyze yarın için hazırlıkları yapmıştı.  Babamla bu gün olan bitenleri konuştuk. Herşey o kadar güzel gidiyordu ki birşey olacak ve büyü bozulacak diye çok korktum.  Ben odama geçtim babamda odasına gidip yattı. Demir aradı uzun uzun konuştuk yine ertesi gün yanıma gelmek için sabırsızlandığını söyledi.  Dedesini ve babannesini görüp gelecekmiş. Ben biraz üzüldüm gelemeyecek diye korktum. Fakat Demir bir aksilik olmazsa geleceğine söz verdi. Telefonu kapattım.  Nazlı 'yı
Düşündüm. Ne kadarda güzeldi bu gün tıpkı bir melek gibi görünüyordu. Ben böyle bir durumda ne yaparım tahmin bile edemedim. Düşüncesi bile kalp atışlarımı hızlandırıyor.  Bir yanda Demir'e olan aşkım bir yanda yarın akşam yemeği hazırlıkları.  Uykumu kaçırmaya yetiyordu. Bir kaç saat uyumak için çaba sarf ettim sabaha karşı biraz uyumuşum. Erkenden kalktım ve mutfağa koştum.  Elif teyze kahvaltı hazırlıyordu.  Eda ona yardım ediyordu. Dün akşam nasıl geçti diye sordu. Bende hepsini anlattım.  Eda heyecanlandı.  Elif teyze bakalım hanginizde sıra şimdi dedi. Önce gülümsedim. Sonra Eda'nın yanaklarının kızardığını farkettim. Elif teyze işe dalmıştı.

"Eda yoksa sen ve Batu bir şeylermi karıştırıyorsunuz."

"Batu bana evlenme teklifi yaptı."

"Ne zaman yaptı? İnanmıyorum sizde çok hızlı çıktınız. "

"Evet biraz öyle oldu."

"Elif teyze biliyormu?"

"Biliyor."

"Ne zaman istemeye gelecekler?"

"Annem ve babam dışarıda bir yerde buluşuruz dediler."

"Neden?"

"Sonuçta burası bizim evimiz değil yani kısacası burada isteme olmayacak."

"Olmaz öyle şey burası sizinde eviniz. Kesinlikle itiraz kabul etmiyorum. Batu ve ailesi seni gelip burada isteyecekler. Sakın konuşma ne söylersen söyle kabul etmem."

"Hakan bey istemeye bilir?"

"Ben babamla konuşurum. Sen bana  Batu teklifi nasıl yaptı onu anlat."

"Geçen gün beni kafeye çağırdı. Matematik çalışalım dedi. Bende gittim. Oraya vardığımda kapının önüne güller dizilmişti. Önce anlam veremedim. Fakat ben içeri girer girmez. Herkes ayağa kalktı hepsi bir anda Eda Batu'yla evlenirmisin diye bağırdı. Batu masanın önünde diz çökmüştü elinde yüzük ile beni bekliyordu. Ben evliliği hiç düşünmemiştim.  Fakat bir anda evet dediğimi farkettim. Kendim bile şaşırdım. Nasıl bu kadar hızla cevap verdim. Anlayamadan Batu yüzüğü parmağıma taktı.  Beni öptü ve bir buket çiçeği elime verdi. Her şey bir anda oldu.  Yani farkında değilmişim meğerse bende evlenmeyi istiyormuşum."

"Çok güzel bir teklif."

"Sıra sizde artık bakalım Demir nasıl yapacak."

"Bekleyip göreceğiz."



UğurböcüğümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin