10.BÖLÜM "Neredesin?"

2.7K 172 8
                                    

"İyi misin?"

Yanımdan sadece geçip gitti. Hiçbir şey yapmadı.

"İyi gözükmüyorsun."

Kızıydım işte! Ne olursa olsun Kızıydım onun. Ne olacak şimdi?

"Bir yerde durmamı ister misin?"

Kimseye söylemeden üstünü kapatacak mı? Ben ne olacağım. Sanki hiçbir şey bilmiyor gibi hayatıma devam mı edeceğim?

"Miraç!"

"Hı! Neden bağırıyorsun?"

"Beni duymuyorsun."

"Ne dedin ki?"

"Arkadaşınla bir sorun yaşadın galiba."

"Arkadaşım mı?"

"Miraç! Sabah bana bir arkadaşınla buluşacağını söyledin, birkaç saat sonra beni arayıp hastanedeyim dedin."

Babamın gerçeği öğrenip bana hiçbir şey demeden orada bırakmasından sonra, defalarca Emir'i aramama rağmen telefonu açmamıştı. Ben de Cenker'i aramak zorunda kalmıştım. Yaşadığım hayal kırıklığını daha önce yaşadığım hiçbir şeye benzetemiyordum. Ben bunu öğrendiğinde bana babalık yapmaya çalışması gerektiğini düşünürken, o kolay yoldan kaçmıştı. Belki de ben fazla kaptırmıştım. 15 yıldır görmediği bir kız onun için herhangi biriydi. Ama yine de gözlerimde biriken yaşlar boğazıma baskı yapıyordu. Keşke şu an yanımda Gülce olsaydı! Sarılıp yanında ağlayabileceğim tek kişiydi o. Daha doğrusu hiç sıkılmadan beni dinleyecek, 'yeter' demeyecek biri...

"Cenker senden bir şey isteyebilir miyim?"

"Söyle."

"Kendimi iyi hissetmiyorum."

"Biliyorum."

"Ağlamak istiyorum. Herhangi bir yerde durur musun?" uygun bir yer bulup arabayı durdurdu. Yüzüme bakmıyordu. Arabadan da inmemişti.

"Ne ol-"

"Sorma! Lütfen." sözünü yarıda kesip, ne olduğunu sorma girişimini engellemiştim.

Arabadan inip denize yaklaştım. Yanımdan geçen el ele çiftler, elleri alışveriş poşeti dolu kadınlar, çocuklar.... Hayatlarında hiç mi sorun yoktu? Bir hafta önce ben de onlardan biriydim. Bana bakıp 'hiç mi derdi yok acaba?' diyen birileri var mıydı? Peki ben onların yanından hiç fark etmeden mi geçtim? İçimdeki acı onlarınkiyle aynı mıydı? Kim beni neden umursasın. Hayatım neden bu kadar berbat? Küçüklüğümden beri kendime bunu soruyorum. İnsan daha dört yaşındayken annesine 'anne canım böyle hep yanacak mı?' diye sorar mı? Peki ya 'ben hiç dans edemeyecek miyim?' 'ben neden koşamıyorum?' 'babam neden bana hep bağırıyor?' 'neden beni buraya kapatıyorlar?' "Neden!" Annemin canı ne kadar yandı acaba? Beni oyalamak için neler yaptı... Belki de bu yüzden beni kitap okumaya itmek zorunda kaldı.

"Ne olduğunu anlatmak istiyor musun?"

"Anlatamam." sen kardeşimsin. Nasıl denir bilmiyorum.

"Şu an ne yapmam gerektiğini bilmiyorum." titreyen sesim onu endişelendirmişti. "Kimsin sen?" kardeşin!

"Bilmiyorum." karşıma geçti. Elini saçlarımın arasını geçirdi. Kafamı göğsüne yasladı. Kollarını bana doladı.

Siyah Kuğu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin