Siyah Kuğu

19.BÖLÜM ''Ay.''

Önceki Bölümden...

Tam bir hafta... Bir hafta geçmişti. O... o küçük öpücüğün üzerinden.

Kuğular hayatları boyunca sadece bir tane kuğuya aşık olurlar. Eşlerini o kadar çok severler ki... biri öldüğü zaman diğeri de üzüntüsünden ölür.

Peki aşık mıydım ona?
Sanırım... sanırım iki kuğunun aşkı kadar.

Ne demek bu?
Küçük bembeyaz kuğu, burnu havada siyah erkek kuğuya aşık olur.

Erkek kuğu, küçük kuğuya aşık olacak mı?
Boş bırakılan soru...

Artık kağıt üzerinde de gerçek babamın kızıydım.

Bir de babam okula kayıt ettirmişti beni.

Gülce'yle artık aynı okuldaydık. Babam, babasıyla bu okul hakkında ve bizde kalması için konuşmuştu. Gülce'nin babası da kabul etmişti.

"Aile toplantısı."

"Anlamadım?"

"İşte... Ben artık senin kızınım ama Dilan var. Cenker var. Bizim ilişkilerimiz var."

"Anladım." durdu. "Haklısın."

"Karım Sevgi... yani anneniz, hamile kalmıştı." durdu. Durdu. Ciddi ciddi düşündü. "O zamanlar çok bencildim. Sadece kariyerimi, şirketimi düşünüyordum. Çocuk istemiyordum."

"Bu?" dedi Dilan. Kafasıyla Cenker'i işaret ederek.

"Cenker erkek. Şirketin başına o geçecekti."

"Dilan, seninde Başaran soyadını hak ettiğini düşünüyorum."

"Neden? Bu sadece özel kişilere verilen bir lütuf mu?" gülüşüne devam etti.

"Hayır tabiki ama faydalanman gereken bir miras-"

"Bakın sevgili babanız... pardon babamız, bizi sevdiğini söylerken bile para avcısı olduğumuzu söylüyor." Dilan aynı alaycı gülüşünü birkaç saniye daha yapıp, ardından sinirli bakışlarıyla ayağa kalktı. Gitmeye hazırlanıyordu. "Buraya umutlu bile gelmemiştim zaten. Sadece kim beni bir barın önünde unuttu diye merak etmiştim. Ah! Bir de biliyor musunuz, hep kendimi kötü biri sanıyordum. Ama şu an kendimden daha kötüsünü buldum."

"Bak, anlıyorum ama o bizi istiyor artık." Nemli gözleriyle bize baktı.

"Hiçbir şeyi anlamıyorsunuz. O adam beni istemiyor, sizi istiyor."

"Hayır yok öyle bişey. Neden istemesin?" dedi Cenker.

"Miraç bu adam seni, zahmet edip bir aileye vermiş. Sana bir aile vermiş. Yapayalnız bırakmamış. Beni yağmurun altında bir barın önüne bırakmış. Neden sana aile verirken beni ölüme terk ediyor?" Titreyen sesi durdu. Gözlerini Cenker'e çevirdi. "Peki sen? Seni sadece, o çok değerli şirketi için hayatta bırakmış. Sana da yapabilirdi bunu."

"Gurursuzsunuz siz. Hepiniz benden uzak durun."

İyi Okumalar...

"Prensees!"

"Miraaç!"

"Uyan."

Kafamda çığlık atan Gülce'nin sesiyle uyandım. Dakikalardır başımda bekleyip beni uyandırmaya çalışıyordu.