Siyah Kuğu

17.BÖLÜM "Seri."

Önceki bölümden...

"Doğu dikkat et!" direksiyonu aniden sağa kırdı ve o taşlı yola saptık.

"Kahramanım benim." "Kötü adamların elinden beni kurtardı."

"N'apıyorsun?"

Birkaç tane küçük balıkçı teknesinin ve küçük evlerin olduğu limana geldik.

"Dilan neden öyle pozlar veriyor?"

"Kendisine sor."

"Onunla farklısınız."

"Mesela?"

"O güçlü, kendine güvenir. Ne bileyim, olgun. Dengesiz hareketleri de var. Sen öyle değilsin. Fazla masumsun."

"Hayatım sandığın kadar normal değil. Anlatmasam daha iyi." buruk bir şekilde gülümsedi. "Anlatsam da anlamazsın zaten."

"Ben mi anlamam? On yedi yaşına kadar alkolik bir babası, gözünün önünde dövülen bir annesi olan; on yedi yaşından sonra da gerçek babasının onu başka bi adama sattığını öğrenen, ben?" durdum. Bir kahkaha attım.

"Babam İyi bir adam değil. Annem..." durdu."O da iyi değil."

"Babam, uyuşturucu pazarlıyor.""Annem... akli dengesi yerinde değil. Psikolojik..." "Ablam da vardı. O herşeyimdi. "  "Artık yok."

"N'oldu?"

"Babanla birlikte oldu."

"Benim babam mı?"

"Babandan hoşlanmıyorum."

"Şey... Şaşırdım." kaşlarımı çatıp ayağa kalktım. "Öz babam... Senin ablanla..."

İyi okumalar...

Kısık gözlerimle bulanık etrafa baktım. Gözlerimi birkaç kere kırpıştırıp, görüntüyü netledim. Hava soğuktu. Hayır değildi. Tenim sıcaktı. Ama üşüyordum.

Sol tarafa döndüm. Küçük oda içindeki, küçük cama dönük olan Doğu'ya odaklandım. Gri eşofmanı ile... Nasıl desem. Muhteşemdi.

Sağında kalan koltuğun üzerindeki, beyaz tişörtünü uzanarak aldı. Giydi. Titreşim sesini duyduğum telefonunu açtı. Sesinin fazla yüksek olmasından dolayı, sessiz oda içinde karşı tarafı duyabiliyordum.

"Ne?"

"Kızımı geri getir." babamdı bu. Meraklı sesiyle bağırdı.

"Bağırma bana."

"Nerede tutuyorsun onu?"

"Kaçırmadım ben kızını." Doğu, sanıyorum ki uyanmamam için sesini kısık tutuyordu.

"Neden getirmedin o zaman."

"Bağırma bana! Uyuyor, yemedim kızı."

"Yerini söyle."

"Uyandığında getireceğim." dedi. Ve yüzüne kapattı. Arkasından babam birkaç kere arasa da açmadı.

Ciğerlerimden gelen nefes ile aniden hapşırdım. Doğu hızla bana döndü. Ben ise suç işlerken yakalanmış bir çocuk gibi, elimi ağzıma bastırdım.