Siyah Kuğu

14. Bölüm "Görebilene Güzelsin"

Önceki bölümden...

Açmış gözlerini bana bakıyordu. Korkunçtu. "Kandırma kendini. Benden sana ne!" tekrar bağırdı.

"Kendine gel!"

Kollarımdan tutup beni kendine çevirdi. Ve o turkuaz gözler yerini buldu. Denizin yansımasıyla rengini almış gözler bana bakıyordu. "İyi misin?"

Ellerini kollarımın altına yerleştirip, bir bebek gibi beni kaldırdı. "Ya! N'apıyorsun? Ya indirsene beni aşağıya!"

"Başaran Holding'e mi?" tekrar sırıttı. "Önünden geçsem öldürürler"

Bana yaklaştı. Yanağıma bir öpücük kondurdu. Etraftaki insanların tuhaf bakışları hala benim üzerimdeydi. "Çalışanlarının bir kızın olduğundan haberi yok tabi!" söylemedi tabiki.

"Sana değil arkandakine bakıyorlar."

Gözlerimi onlardan ayırıp sağa sola bakındım. Bize insanlar o kadar tuhaf bakıyorlardı ki... Sanki kötü hir şey yapmışım gibi beni aşağılayan gözlerle süzüyorlardı.

Dilandı. Dergi kapağındaki... Bikinili kız. Dilandı. Verdiği berbat poz, ona aitti.

"Doğu beni Dilan'a götür!"

"Ne demek sana ne? Bu ne demek oluyor?" bağırdım.

"Seni ilgilendirmiyor."

"Yoo! Çıplak pozların çoğu kişiyi ilgilendiriyor."

"Kes sesini!"

Dilan'a bir tokat attım.

Arkasına döndü. Gücünü topladı.

Ve dudağımın hemen üzerinde hissettiğim yumruğu ile cevabını verdi.

Yaşadığım dengesizlikten kendimi yerde buldum. Ensemde hissettiğim sert bir acı ile her yerin bulanıklaştığını hissettim.

Ve her yer kapkaranlık.

İyi okumalar...

Karşımdaki küçük kızın iki kuyruk yapılmış sarı saçlarına baktım. Belinde beyaz kurdele olan kırmızı elbisesine baktım. Ayağındaki küçük beyaz ayakkabılara baktım. Kocaman ela gözlerine... Gülümsüyordu. Bana baştan aşağı bakıp gülümsüyordu.

Arkasından bir kadın çıktı. Ellerini onun omzuna koydu. "Çok güzel oldu benim kızım." saçlarının arasına öpücük kondurdu. "Artık o kocaman bir kız." gülümsedi. Kız da kendisiyle gururlu bir şekilde gülümsüyordu. "Benim kızım artık okumayı biliyor. Değil mi?" küçük kız kafasını salladı. Mutluydu. "Peki sana kitap alalım mı?" kadın sordu. Cevabını biliyordu. Ama yinede kaşlarını kaldırıp ondan cevap bekledi. Kız heyecanlandı. Bu sefer keyifli bir şekilde başını salladı.

Karşımdaki kıza baktım. Siyah taytının üzerindeki tülü eteğe baktım. Yukarıdan topuz yapılmış saçlarına baktım. Ağlamaktan kızarmış gözlerine baktım. Kadın geldi. Kızın yanına oturdu. "Çok mu acıdı burası?" dedi. Kızın ayağına usulca dokundu. "Bazen başarılı kuğuların başına böyle şeyler gelebilir." kızın gözlerine bakıp, en derinden gülümsedi. "Benim kızım çok başarılı bir balerin." dedi. Kızın gözü yaşlıydı. Ama gülüyordu. Hem ağlıyor hem gülüyordu. Kadın kızın alnının yanına bir öpücük kondurdu. "Başarılı olmamız için acı çekmemiz gerekiyor Miraç!" durdu. "Mutlu olmamız için acı çekmemiz gerekiyor." kadın da kızda bana bakıyorlardı. Kadının gözleride dolmuştu. Kız ruhsuzca bakıyordu. "Bazıları bedensel acı çeker. Bazıları da ruhsal." gözünden bir damla yaş aktı. "Sen ikisini de çekmek zorundasın!"