Multimedia: Arsel
Sabah alarmın sesine uyandım. Yorganı kafama kadar çekip birden yere attım.
"Ayyyy kız tavan biliyor musun arsel artık bana iyi davranıyor. Kıskanma çok çalış seninde olur" dedim. Allahım tavana bile hava atıyordum.
Hemen duşa girdim. Saçlarımı kurutup hafif dalgalı bir maşa yapıp ellerimle açtım.
Üzerime beyaz bir yüksek bel dar paça giydim. Bu paltolon popomu çok güzel gösteriyordu ya. Canım paltolon.
Üzerine siyah bir tsort giydim. Tsort kısa olduğu için göbeğim açıktı. Sonra altına siyah renkte ince topuklu giydim. Üst kısmı ip gibi olan şeylerle çapraz duracak şekilde tasarlanmıştı. Çok güzeldi bu ayakkabım. Daha sonra eyeliner çektim ve rimel sürdüm. Daha sonra bordoya yakın kırmızı bir ruj sürdüm. Güneş gözlüğümü ve çantamı da aldım. Artık hazırdım.
Bazı kızlar hiç makyaj yapmıyor. Ama ben makyaj yapmayı çok seviyorum. Daha öz güvenli hissettiriyor. Ve güzel olan gözleri daha çok ön plana çıkarıyor.
Sevinçli sevinçli evden çıktım. Arsel arabanın içinde beni bekliyordu. Ne yani beş dakikalık mesafeyi arabayla mı gidecektik.
"Yürüsek olmaz mı" dedim arabaya binerken.
"Olmaz" dedi ve arabayı sürdü.
İki dakika bile sürmeyen yol sonucunda okula geldik. Arabayı park ettikten sonra arabadan indik. Gelip elimi tuttu.
Elimi tuttu. Amanın. Kalbim buna dayanamaz.
Yanından geçtiğimiz herkes bize bakıyordu. Arsel durup birden bana döndü.
"Üstündeki şeyin göbeği açık olduğunu söyleme bana. Şuan yanlış görüyorsun de"
Sinirlenmişti.
Üzerindeki siyah gömleği çıkarıp göbeğimi kapatacak şekilde belime bağladı. İçine giymiş olduğu siyah tşortüyle kasları çok belli oluyordu.
Neyse gömlek güzelmiş çökerim ben buna.
Daha sonra beni sınıfa bıraktı. "Çıkışta alırım seni. Mümkün olduğu kadar sınıftan çıkma. Seda birazdan gelir yanına" deyip gitti. Oh ne ala memleket. Su öl deseydin birde.
Sırama doğru ilerlerken bir kız koluma yapıştı.
"Ooo yeni kızımız çabuk kaynaşmış birileriyle" dedi.
Sakin ol su. Sakin.
Kolumu daha çok sıkmaya başladı tırnakları koluma geçti bunu hissedebiliyordum.
Kolumu çekmeye çalıştım ama izin vermedi.
"Napıyorsunuz siz" diyerek seda sınıfa girdi.
Kızlardan biri minicik olan sedayı tuttuğu gibi yere savurdu. Seda kızlara daha fazla direnemedi.
Kolumu sıkan kıza diğer elimle çok sert bir yumruk attım. Kızın burnu kırıldı kesin.
Sedanın yanına koşar adımlarla gittim ve kolundan tutup sedayı kaldırdım.
Parmağımı tehditkâr bir biçimde kızlara doğru sallayarak "eğer bir daha biriniz sedaya dokunmaya kalkarsa onu öldürürüm" kimse benim arkadaşlarıma dokunamazdı.
"Arselin köpeği mi oldun" dedi ismini bilmediğim bir kız.
"Evet. Seni ilgilendiren bir kısım var mı"
"Evet var. Arsel benim sevgilim ve ondan uzak duracaksın."
"Sevgilin olsaydı eğer elimi tutup beni sınıfa kadar getirmezdi. Hem diyelim ki sevgilin onu elinde tutamıyorsan benim kabahatim ne" dedim ve alayla güldüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUYGUSUZ
RomanceSeni ben öldüremem ama seni intihara ben sürükleyebilirim. Herşeyimi öldüren adam. Herşeyini öldürecem. Onun ölmesini hiç istemezken onu ölüme itmek zorundayım.