Sabahın ilk ışıklarında gözlerimi açtım gece hiç uyuyamamıştım ikinci güne de bu şekilde başlamak beni sersemleştirebilirdi. Dün akşam olanlar hala aklıma gelince kalbim çarpıyordu beni öylece bırakıp gitmişti zar zor toparlandığımda eve gitmiştim neyse ki güneş uyuyordu bir şey anlatmama gerek yoktu iyi olmuştu birde bu konu ile onun canını sıkmak istemiyordum. Üzerimden sıyrılmış olan yorganıma baktım bu hiç iyi değildi hasta olabilirdim yorganı yatağıma geri çıkardıktan sonra yatağımı toplamaya başladım bu aralar çok pasaklı olmuştum yatağı topladıktan sonra pencereye yaklaşıp tülü geri sıyırdım ve o an korkum bedenimi esir aldı her an onu görebilirdim açmak istemedim odamı havalandırma işini sonrada yapabilirdim.
Aşağı indiğimde küçük çaplı bir şaşkınlık yaşadım kahvaltı masasında güneşin yanında berk oturuyordu üç aydır göremediğim canım arkadaşım berk.. Ne kadardır sarılıyorsam artık güneş sarılmanız bittiyse artık kahvaltı yapalım çok acıktım diye mızmızlanıyordu. Aaaa mızmızlanma seninle de sarılırız sarı cadı diyen berkin ardından güneşe bakmaya başladım gerçekten sarışındı diplerinde doğal sarıları olan uçlarında ise yapay sarı boyalar olan gür saçları vardı gözleri beyaz tenine ve saçlarına çok yakışan bir mavi tonuna sahipti gözlerimi ondan ayırıp kahvaltı masasına oturdum gerçekten acıkmıştım.
Evden çıktığımızda üç arkadaş kahve içmek için çıkmıştık her zamanki gibi güneş berki kızdırmak için kolundan hiç çıkmıyordu bu hep böyleydi berk'e kimse bakmasın diye sevgilisi numarası yapardı berkte çok sinirlenirdi bu duruma berk gayet yakışıklı bir erkekti boyu çok uzun olmasa da biçimli bir vücudu vardı saçları kumral gözleri elaydı gülümsemesi sımsıcaktı güvenilir biriydi kimseye güvenmeyen ben ona çok güveniyordum onun gibi sert bir çehreye sahip değildi sahi neden şimdi aklıma o gelmişti ki sırası değildi düşüncelerimden sıyrılıp güneşle berk'in didişmelerini izledim.
"Hesna hala kahveyi sert içemiyor" berk beyde hala bu durumla dalga geçiyor! aaa tamam çocuklar tartışmayın hesna kendi gibi yumuşak içimli kahveyi tercih ediyor! berk dediğinde, zafer kazanmış gibi surat ifademi takındım evet yumuşaktım benim için sert olan hiç birşey güzel değildi. Zaman hızla akıp geçmişti gerçekten bu üçlüyü özlemiştim berk Ankara'da okuduğu için pek fazla görüşemiyorduk bu iyi gelmişti bana.
Eve dönerken markete uğramak için önden önden giden ikiliye baktım Heyyy arkanızda yaşlı birini bıraktığınız için utanın çok hızlı yürüyorsunuz dediğimde arkasını hızla dönen ikiliye küskün bakışlarımı yolladım "hadi ama komik değil siz gidin madem ben direkt eve gidiyorum" birde gülüyorlardı arkada bıraktıkları yetmiyor gibi ikisi markete giderken bende eve doğru yürüyordum yine içimi bir korku kaplamıştı zaten botlarım yüzünden ağır olan ayaklarım iyce ağırlaşmıştı yürümekte zorlanıyordum. İki sokak aşağımızda sesler duyduğumda seslere ne kadar da yakın olduğumu farkettim nefesimi tuttum iki kişi bağrışıyordu seslerden biri tanıdıktı biraz daha sesin tınısını benimsediğimde anladım o konuşuyordu beni duvarla bütünleştiren manyak..
"İsteklerin hep olamaz Araf bir gün açığa alınacaksın " dedi karşımdaki yabancı, onların beni görmüyor olması korkumu çok az hafifletiyordu saklanmıştım kuytu bir köşede neler olduğunu anlamaya çalışıyordum.
"İsteklerim her zaman gerçekleşmeli olmadığı taktirde zarar gören en çok yoluma engel olanlar oluyor bilirsin" sesin sahibi oydu yani duyduğum kadarı ile Araf.. Ah kimbilir ne tehlikeli biriydi gizli gizli ne konuşuyorlardı böyle. Birden bire önüme çıkan bir köpekten dolayı çığlık atmıştım kahretsin hesna tamda zamanıydı! geri geri koşar adımlarla kaçıyordum ki sert bir el kolumdan yakaladı.
"vay canına burada kimler varmış bayan cesaret kırıntısı" dedikleriyle sinirlenmiştim acizliğimle alay ediyordu bırak beni diye inledim "kaçıncı kez karşılaşıyoruz karanlık yerlerde dolaşmamalısın" hah sanki onu ilgilendirirdi asıl o böyle kuytu köşede gizli şeyler konuşmasaydı bunları dışarıya vuramazdım çok korkuyordum ikidir aynı kolumu aynı sertlikle tutuyordu canım acımıştı bir şey demedim. Yanımıza gelen yabancıya baktım acaba odamı böyle sertti iki erkek arasında kalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat Polis ( Zamansız Gelen)
ChickLitHayatımız da bazen geri dönmek istediğimiz anlar olur o anlardan sonrasını yaşamamak.. Yaşadığımız her şey bir rastlantı olabilirmi ? Sahi insanın hayatı bir kaç günde değişebilirmi, dünü yarında özlermi insan.. Ben çok özledim dünümü, bugünümü...