Arkadaşlar bu benim ilk kitabım lütfen kitabıma destek verin yorumlarınızı eksik etmeyin :)
5 YIL ÖNCE..
"Hadi aşkım hazırım gidebiliriz artık" sesiyle kendime geldim. Tam on dakikadır ona bakıyordum. Ne kadar güzeldi, kahverengi dalgalı saçları sırtına kadar geliyordu. Yeşil iri gözleri kış mevsiminde bile baharı yaşatabilirdi. Uzun boyu ile birlikte, kıvrımlı vücudu daha çok dikkat çekiyordu. Kıskanıyordum iki sene boyunca her günüm, onu kıskanmakla geçmişti. Ve bir saat sonra karım olacaktı, bu yinede onu kıskanmayacağım anlamına gelmezdi. Gelinlik bir kadına bu kadar mı yakışırdı.. Melekleri kıskandıracak kadar güzeldi, o kadar masumdu ki dokunmaya kıyamıyordum. Gözlerimin dolmasına engel olamadım. Hayatımda tek istediğim şey gerçekleşecekti. Ada benim nikahlı karım olacak, çocuklarımın annesi olacaktı.
"o kadar güzel olmuşsun ki hala inanamıyorum buna" yanına yaklaştığım da nazikçe sağ elini kaldırıp öpmüştüm. Her zaman ki gibi çok güzel kokuyordu. Tırnak ucundan, saç teline kadar eşsiz bir kokuya sahipti. Sanırım dünyaya bir kez daha gelsem, yine bu kadını severdim.
"Araf.. Teşekkür ederim bir tanem beğendiğine sevindim" beğenmek ne kelime bilmem kaçıncı kez aşık olmuştum bile..
Her şey çok güzeldi, Ada gibi nikahımızın kıyılacağı yerde çok güzeldi. Yemyeşil ağaçların içinde konuklar için beyaz, kırmızı güllerle süslenmiş masalar vardı. Gökyüzü masmavi, Güneş adeta gülümsüyor gibiydi. Telefonumu çıkarıp abimi aradım. En güzel günüm de geç kalmıştı.
"Abi neredesin nikah başlayacak birazdan" telefonda sıkıntıyla nefes vermişti. Abimi anlamıyordum, son bir aydır çok soğuk davranıyordu.
"geleceğim zaten seninle bir şey konuşacağım Araf" ne konuşacaktı, düğün üstü bilmiyordum.
"tamam geç kalma ama" geldiğinde anlardım artık. Adaya baktığımda konuklar ile ilgileniyordu. Tanıyan herkes onu çok sevmişti, güler yüzlü sempatik biriydi. Abimin arabadan indiğini görünce yanına gittim.
"hoş geldin abi" abimi çok sever, saygı gösterirdim. Nede olsa babam vefat ettikten sonra, büyük olarak o kalmıştı.
"Araf arka tarafa gel konuşmamız gerekiyor" acaba işler ile ilgili bir sıkıntımı vardı. Ben pek ilgilenmiyordum, Babam çok istediği için polislik okumuştum. Tabi ki istemeyerek okumuştum, gerçi polis olmasam bile şirketin başına geçmezdim, özgür olmayı severdim her zaman.
"tamam bakalım" arka tarafa doğru ilerlediğimde abimin suratı çok asıktı. İyice endişelenmeye başlamıştım.
"ne oldu abi belli ki bir problem var?" gözlerine baktığım da anlamsız ifadeler görüyordum. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.
"bak Araf ben nasıl söyleyeceğim bilmiyorum ama, artık söylemeliyim" neyi söyleyecekti? Çabuk olsaydı bari, nikah memuru gelmişti büyük ihtimalle.
"abi neyi bilmem gerekiyor? acele etsen, nikah başlayacak" tam karşıma geçip gözlerime sıkıntıyla bakmıştı. Ellerini kaldırdı ve
"ben.. ben çok pişmanım, bizim bir yıldır Adayla ilişkimiz var" ne demişti o? İlişkimiz var demişti, Ada demişti..
"Ada derken yani nasıl Ada başka bir Ada muhtemelen" şaşırmıştım, harfleri yuta yuta sıralamıştım.
"hayır Araf şuan evlenmek için beklediğin Ada" anlamamıştım. Ne saçmalıyordu bu şakamıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat Polis ( Zamansız Gelen)
Chick-LitHayatımız da bazen geri dönmek istediğimiz anlar olur o anlardan sonrasını yaşamamak.. Yaşadığımız her şey bir rastlantı olabilirmi ? Sahi insanın hayatı bir kaç günde değişebilirmi, dünü yarında özlermi insan.. Ben çok özledim dünümü, bugünümü...