ARAF'IN AĞZINDAN
Tam bir saattir uyanmış yanımda masumca uyuyan kızı izliyordum. Dün gece çok tedirgin olmasına rağmen, şuan mışıl mışıl uyuyordu. Gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm şey bu masum kızın göğsüme sinip uyumasıydı. Yine ne çok zarar vermiştim ona, yüzünde kırmızılıklar oluşmuştu. Belli belirsiz morluklar vardı, ne kadar piç biriydim böyle sürekli bu kıza zarar verip duruyordum ve yinede uykusunda da olsa bana güveniyordu. En azından uyuyordu güvenmese uyumazdı. "Kendini kandırmaya devam et Araf o kadar uyutan yan etkili ilaç verirsen kıza senin gibi hayvanın yanında tabi uyur.." iç sesim ne kadar da haklıydı benden korkuyordu, bana güvenemezdi zaten güvenmemesi iyiydi ben bile kendime güvenmiyordum. Olur olmaz zarar verme isteğime karşı çıkamıyordum, geçmişim yüzünden bu haldeydim. İlaçlar, tedaviler siktiğimin doktorları bir boka yaramıyordu. Sedef iyi gelmişti bana, diğer doktorlar gibi kafa şişirmiyordu kafa dengiydi en azından..
Yanağını öptüğümde hafif kıpırtı olmuştu, demek ki uykusu dağılmaya müsaitti. Çok güzel kokuyordu kokusu tüm hücreme işliyor,sinirlerimi bozuyordu. Bu koku.. Vanilya kokusu kimsede olmamalıydı, tüm hıncımı kinimi bu kokunun sahibinden çıkarabilirdim. Çıkarıyordum da kendime sahip çıkamadığım için bu masum kızın canını okuyordum. O anlarda masum olduğunu da idrak edemiyordum beynim onun şeytan olduğunu vurgulayıp beni yenik düşüyordu. Ama itiraf etmem gerekiyordu, uzun zamandır bu kadar huzurlu uyumuyordum.
"şey ben" al işte uyanmıştı üstelik utanmıştı, kahverengi gözlerini yine devirmiş ve kekelemişti.
"ne sen?" birazcık oyun oynamak iyiydi. Ses tonumu sert tutarak konuşmuştum, hala başı göğsüm deydi. Kollarım o küçük bedenini hala sarıyordu.
"uyku halinde olmuş heralde" kendini geri çekecekti ki izin vermedim. Yüzü kızarmıştı utanmayı ne çok seviyordu bu bücür.
"kalkmak istiyorum" dediği şeyle onu kendime daha çok bastırıp, olumsuz anlamda kafamı salladım.
"bende bir saat önce kalkmak istemiştim, ama malum üzerimdeki baskıdan dolayı kalkamadım sıra sende kalkmayacaksın" sahiden küçük çocuk gibiydi bu kız, şuan bana dudaklarını büzerek baktığının farkında bile değildi. Bana isteyerek sarılmış olduğuna inandırıp daha fazla utandırmıştım onu. Bir şey demeyip koynumda yatmaya devam etmişti.
"aferin sana uslu kız" gerçekten uslu bir kız gibi davranıp alayla söylediğim şeyi uygulamıştı.
Yine emniyete gitmemiştim, başımın etini yeme seansları başlıyordu. Düzenli bir hayat yaşamak ne kadar sıradandı boynuma ip takılmış gibi hissediyordum. Telefonumu koyduğum komidin'in üzerinden alıp numarayı tuşladım.
"alo durumlar nasıl" umarım yine gereksiz şeylerle beni yormazdı.
"abi sağlam bir yalan bulup hiç gelme istersen" pezevenge bak bana laf sokuyordu.
"kısa kes bora morukla sorun yokta diğerleri soruyor mu" zaten aamir bozuntusu biliyordu durumu diğerlerinin çenesini kapatmak gerekirdi.
"yok zaten sana ihtiyaç yok" ne demek sana ihtiyaç yok,yanına gidince bir güzel dövecektim beni iyice hafife almaya başlamıştı.
" demek bana ihtiyaç yok!" sesim her zaman ki gibi sert çıkmıştı.
"yanlış anladın olay yok be abi masa başındayız bugün, sen zaten sevmezsin o tür işleri" haklıydı sevmezdim.
"aferin lan tanımışsın beni neyse çok çene yapma işine bak" alışmıştı zaten suratına telefon kapatmama.
Şu kızı artık evine göndermeliydim, şuanlık iyi geçiniyor olsak ta her an canını yakabilirdim. Zaten akşam üzeri oluyordu boş boş oturuyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat Polis ( Zamansız Gelen)
ChickLitHayatımız da bazen geri dönmek istediğimiz anlar olur o anlardan sonrasını yaşamamak.. Yaşadığımız her şey bir rastlantı olabilirmi ? Sahi insanın hayatı bir kaç günde değişebilirmi, dünü yarında özlermi insan.. Ben çok özledim dünümü, bugünümü...