ARAF'IN AĞZINDAN
Tam bir haftadır sözümü tutuyordum. Hesna'yı hiç görmemiştim. Yaptığım son şey bu kararı almamı gerektirmişti. Bir haftadır hiç iyi değildim. Kendimi ne kadar işe versem de olmuyordu..
"Bu akşam bir teslimat olacak, Laleli Barda olmamız lazım" tuhaftı Boranın söylediği şey. Ben kendim de uyuşturucu kullanırken satılmasına mani oluyordum. Meslek ve karakter çatışması bu oluyordu sanırım. Ama iyi oluyordu, bu pezevenkler küçücük çocuklara satıyordu genellikle.
"tamam kaç kişi olacağız?" Bora biraz düşünüp cevap verdi.
"kızlı erkekli gideceğiz, dikkat çekmemek için. Özge, Asu ve Ömer ile Murat eşlik edecek" ne biçim işti bu. Tehlikeli bir görevdi ve bayan arkadaşlar da geliyordu. Küçümsemiyordum tabi ama yinede bana saçma geliyordu. Aslında bu iş hoşuma gitmişti, yavaş yavaş üniforma zorunluluğum kalkıyordu. Sivilliğin özgürlüğüne kavuştuğum da daha rahat olacaktım.
"tamam dörtledik, bize partner yok yine dikkat çekeceğiz" hep beraber aynı yerlerde olacak değiliz. Dağılıp etrafı öyle izlerdik.
"tabi ki bunun da bir sebebi var, kuryelik işini yapanlar kız onlarla yakınlaşmaya çalışacağız." al işte bu eksikti bide. Karı kız çekecek havamda değildim, iş gereği bile olsa.
"ne yapalım şu işi halledelim de nasıl olacaksa olsun" Saat beş olmuştu. Artık çıkıp yemek yemeliydim.
"Bora ben yemeğe gidiyorum geleceksen gel" kafasını aşağı yukarı sallamıştı. Yemek deyince Bora illaki gelirdi. Aşağı indiğimiz de arabaya binip çalıştırdım. Yan tarafıma baktığım da Hesna geldi aklıma, en son o koltukta nefes nefese kalmış ağlamıştı. Benim gibi biri ona çok zarar verirdi. En iyisi böyleydi. Ama aklıma o piç Berkle aynı evde kaldıkları geldikçe, evlerini basmamak için kendimi zor tutuyordum.
"öldüreceksin oğlum bıktım senden" karı gibi dırdır yapmaya başlamıştı yine Bora. Artık nasıl sinirlendiysem aklıma gelenle, arabayı deli gibi sürmeye başlamışım.
"bana bak sen polisliğin de hakkından geliyorsun aslında, bu hız korkun nedir anlayamadım lan" dediğim şeyle gülmeye başlamıştı.
"her şeyin yeri ayrı hız yaptığın için ölmek istemem sonuçta" sanki hemen kaza geçirmiştik, ölmüştü.
"neydi o kız Güneş mi ne onla konuşuyor musunuz?" benden beklemediği bir şey sormuştum. Gözlerini dikmiş bakıyordu. Yola bakmaya başladım, özel hayata hiç karışmazdım bilirdi.
"evet aramız iyi ya hoş kız, iyi kız" şimdi açılıp ağzına vuracaktım. Gelmiş bana burada boş yapıyordu.
"banane lan sizden Hesna'dan bahsettimi hiç?" elimi direksiyona vurduğum da ellerini "tamam" anlamında yukarı kaldırmıştı.
"asıl merak ettiğin buydu.Tamam ya" İkisinin arasında ki muhabbeti merak edecek değildim tabi ki.
"eee uzatma söyle Bora gerginim zaten, sinirimi senden çıkarırım" çok konuşmayı sevmezdim. İnsan az konuşup, öz konuşmalı.
"Hesna iyiymiş, sadece midesini üşütmüş geçenlerde söylemişti." hastaydı demek, zaten o siktiğimin yorganı hiç üzerinde durmazdı.
"yemekte yemiyor ondan hay sikeyim!" Bora birden "oo" diye gereksiz bir tepki verdi. Lanet çenesini kesmese ben kesecektim.
"bakıyorum da yediği yemekle bile ilgileniyorsun" imada bulunmuştu resmen. Düşünüyordum evet ama vicdan azabından heralde. Sonuçta az çektirmemiştim kıza.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat Polis ( Zamansız Gelen)
ChickLitHayatımız da bazen geri dönmek istediğimiz anlar olur o anlardan sonrasını yaşamamak.. Yaşadığımız her şey bir rastlantı olabilirmi ? Sahi insanın hayatı bir kaç günde değişebilirmi, dünü yarında özlermi insan.. Ben çok özledim dünümü, bugünümü...