Lisenin ilk senesi tabikide her öğrenci için bir dramdır ama en azından ilk günü iyi geçmeli. Çünkü..zaten henüz yeni olduğun bir yerde ilk günden kötü şeyler yaşarsan o sene içinde ne kadar istekli gidebilirsin ki?
İşte tam olarak bu konuya bir açıklık getirmek lazım.
Eğer kötü bir gün geçirmemiş olsa belki Jungkook'da mutlu olabilirdi. Ama mutlu değildi. Çünkü bu gün onun ilk lise günüydü ve bir sümsük yüzünden hiçte iyi geçmemişti.
*Flashback*
Jungkook tüm heycanıyla dışardan sakin görünen okul koridoruna girdi. Fakat o kadar karışıktı ki dışarıdan nasıl o kadar sakin durduğunu anlamak mümkün değildi.
Senenin yeni başlamış olmasıyla üst sınıflar özlem giderip birbirlerine karşıdan top yapılmış kağıtlar fırlatıyor, kenarda köşede resmen sevişen çiftler sanki yalnızlarmış gibi yaptıkları işe devam ediyorlardı.
Şunu düşünelim geniş bir koridorda 500'e yakın öğreni tepinerek bir şeyler yapıyorlar...sizce ne kadar sakin olabilir ki?
Jungkook istifini bozmadan karışıklığa rağmen koridorda yürümeye çalışıyordu. Yüzünü sıyırıp geçen kağıt toplarını, kollarına sağdan soldan çarpan bedenleri umursamadan yürümeye çalışıyordu.
Ne kadar başarabildiği aşikardı tabi. Sadece koridoru yarılamaya çalışmıştı ama daha henüz çeğreğine yeni gelmişti.
Yürümeye devam etti. Resmen geldiği ilk andan itibaren göt olmuştu. Zaten ne bekliyordu ki?
Tam koridoru dönüp en azından daha sakin bir yerle karşılaşacağını umut ederken bu düşüncesi yerle bir olmuştu.
Kendinden daha yapılı bir bedene çarpmış ve yere kıç üstü düşmüştü. Canı çok acımamıştı ama kesinlikle böyle bir şeyle karşılaşacağını beklemiyordu. Tam kalkmaya çalışırken yakasından güçlü bir el tarafından tutulup kaldırılmayı ve sonrasında sertçe duvara itilmeyi de beklemiyordu.
Sırtının ve kafasının okulun sert duvarıyla buluşması acı bir inleme bırakmasına neden oldu
Yakasını tutan el o kadar güçlüydü ki karşı bile gelememişti. Gözlerini açtığında karşısında ki kişinin renkli bir saçı olması şaşırmasına yetmişti.
Kızılın canlı tonlarında ve dağınık duruyordu. Fakat hoştu. Hatta farklı bir havası vardı. Saçlarından gözlerine gidince siyah göz kaleminin verdiği asilik resmen yüzüne tokat gibi çarpmıştı.
Koyu kahve gözler sinirli ve yorgun bakıyordu. Göz bebekleri hızlı hızlı büyüyüp küçülüyor derin derin alınan nefes sesleri kulağına ilişiyordu.
En sonunda dudaklarında durunca en güzel yerin orası olduğuna karar vermişti.
Şekilli dudaklar hafif kırmızı,pembe tonlarındaydı ve sinirle kasılan çenesine tezatlık oluşturacak şekilde gülmsüyorlardı.
Ama bu gülümseme yüzün tamamına bakılınca küçümser ve sinir doluydu. Hiç de güzel bir gülümseme değildi. Hemde hiç.
"Ne yaptığını sanıyorsun piç? Önüne bakarak yürümeyi bilmiyor musun?"
Jungkook yakasındaki ellere ellerini koyup çekmek istemişti ama başarısızdı. Her ne kadar güçlü bir şekilde tutup çekmeye çalışsa da karşısındakinin daha güçlü olduğu aşikardı.
"Özür dilerim...Beni bırakır mısın?"
Karşısında ki çocuktan büyük bir kahkaha gelince irkilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
◀Only We // JiKook▶
FanfictionÇok masum, içinde bir burukluk ve kimsesi olmayan Jungkook tamamen yokluğun içinden gelip kendinden kat ve kat iyi yerlerde olan insanların arasında yaşamaya çalışırken tüm düzenini yıkan iğrenç hayatından çekilip dahada iğrencine atılacağını bilmiy...