"İstediğin şeyleri alabilirsin bebeğim."
"Aldım..Bir sürü çikolata var burada.."
"Annemden sonra büyük ihtimalle diğerleri kalır. Bu yüzden bira almaya gidiyorum. Beni burada bekle."
Jungkook reyonlara bakarken kafasını salladı. Özellikle mi burada durmasını istemişti? Çünkü hiç hoş şeyler görmüyordu. aslına bakılırsa gayet hoştu ama markette görmek ona garip gelmişti. Tabi küçük çok küçük bir çocukken bu şeylerin ne olduğunu bile bilmeden yanından geçip gidiyordu şimdi ise bir kez göz gezdirmezse içinde kalıyor ve geri dönüp bakma isteğiyle tutuşuyordu.
Gözlerini lubelardan çekip market arabasının içine baktığında fazla ve gereksiz bir çok şey almalarının ve Jimin'in onları inatla bırakmamış olması yüzünden alacağı şeyleri sıkıştırmak için küçük bir boşluk yarattı ve reyonlara tekrar göz gezdirip egzotik meyve aromalı yazan şeffaf şişeyi aldı. Bunu aldığını görmesin istemiyordu. Gerçi kasadan geçerken onu aldığını mutlaka görecekti ama en azından biraz saklayabilirdi.
Market arabasında açtığı boşluğa şişeyi koymak için resmen arabanın üzerine yattığında ayakları küçük bir aralıkla yerden kesilmişti. Oradan inmesi zor olmayacaktı tabi ki ama onu gören biri gülmekten son nefeslerini verebilirdi.
"Tanrım! Girsene be!"
Seslice bağırmış olmasına rağmen duyulduğunu düşünmüyordu fakat anlık bir hareketle kalçalarına sertçe yapışan kasıklar değişik, garip bir ses çıkarmasına ve ardından elinin birini ağzına kapatmasına neden olmuştu.
"Ne girsin bebeğim?"
Jungkook şişeyi var gücüyle aldıkları şeylerin dibine iterken diğer paketleri üzerine örtmüştü. Pozisyonunu bozmak amaçlı geri gitmeye çalışırken belini sıkıca tutan ellerin kendisini aşağı çekmesi yüzünden bir an boşluğa gelmişti ancak ayakları yere değdiğinde toparlaması kolay olmuştu.
"Hiç! S-sadece çok doldurmuşuz arabayı."
"Fazla sesin çıkıyor sanki."
Jimin'in imayla kalkan tek kaşı Jungkook'un sertçe yutkunmasına neden olurken hızla kafasını iki yana salladı.
"Hayır. Çok çıkmıyor.. Yanlış duydun sen."
"Pekala.. öyle olsun ama garip davranıyorsun."
Jungkook sessiz kalmayı seçip arabayı ittirmeye başladığında peşinden gelen bir Jimin de ona ilaveydi.
"Almak istediğin bir şey var mı yoksa eve dönelim mi?"
"Ah... aslında ben düşünmüştüm ki.... düşünmüştüm ki.. şuradaki! Oyuncaklara bakabiliriz.."
Jungkook gördüğü ilk şeyi gösterirken Jimin garipseyerek çocuğa baktı..
"Pekala.. ne halt yedin Jungkook?"
********
"Bundan mı utandın?"
Jimin elinde ki şişeyi çevirirken Jungkook elinden almaya çalışmıştı ancak Jimin izin vermeyince yeniden olduğu yere gömülmüştü.
"Bundan mı utandın Jungkook?"
"Evet!"
"Neden yalan söyledin?!"
"Çünkü öyle.."
"Çünkü öyle bir cevap değil.."
"Yalan söyleme artık."
"Tamam."
"Kalkıp gelecek misin?"
Jimin bacağını pat patlayıp ona baktığında Jungkook alttan alttan 'nah gelirim' dercesine bir bakış atmıştı fakat buna karşı gelen bakışlar aldığı karar üzerinde sıkı bir tavır sergilemesini engellemişti. Olduğu yerden zorlada olsa kalktığında ağır adımlarla Jimine yaklaştı ve ardından özellikle sert bir şekilde poposunu bacaklarına yerleştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
◀Only We // JiKook▶
FanfictionÇok masum, içinde bir burukluk ve kimsesi olmayan Jungkook tamamen yokluğun içinden gelip kendinden kat ve kat iyi yerlerde olan insanların arasında yaşamaya çalışırken tüm düzenini yıkan iğrenç hayatından çekilip dahada iğrencine atılacağını bilmiy...