Kütüphanenin ağır ahşap kapısını ardımdan kapattım ve dar koridorlarda yankılanan ayak seslerimle birlikte çatı katına doğru ilerlemeye başladım. Merdivenleri hızla çıkarken, Armen'in beklediği küçük, karanlık odaya ulaşmam uzun sürmemişti.. Kapıyı tıklattığım da Armen içeri girmem için kapıyı açtı.
Armen pencere kenarındaki eski tahta sandalyede oturuyordu, elinde bir kahve fincanı vardı ve yüzünde ciddi bir ifade vardı.
"Hemen otur. Sana söylemem gereken önemli bir şey var."
"Bu kadar acil olan ne?"
"Anna her şeyi biliyor ve bunu Daniel'e söyleyecek."
O sırada dışarıda yağmur yağmaya başladı ve büyük bir gök gürültüsü koptu. Korkumun verdiği adrenalinle yerimden fırladım.
"Daniel nerede şimdi? Onu bulmam gerek!" diye bağırdım.
"Daniel şu anda, ayinde şimdi olmaz."
Kapıdan fırlayarak koşmaya başladım. Koridorlar boyunca yankılanan adımlarım, kalbimin çarpıntısına karışıyordu. Merdivenlerden aşağı inerken, yerler kaygan ve tehlikeliydi ama durmadım.
Daniel'i ve Anna'yı bulmak zorundaydım.
''Dur!'' diyerek Armen bana yaklaştı ve kolumdan yakaladı.
''Saçmalama.'' dedi.
Armen'in gözlerinin içine baktım.
''Bu gözler, beni şimdi o ayine götürecek.''
Kısa bir an içinde boyutumuz değişti ve Armen ile birlikte yeni bulunduğumuz noktada aynı pozisyonda duruyorduk.
''Ben istemeden, nasıl yaptın bunu?'' dedi.
Bilmiyordum. Bildiğim en ufak bir şey bile yoktu. Onun kollarından sıyrılarak koşmaya başladığımda hala olduğu yerde şaşkın bir şekilde bana bakıyordu.
Ayine yaklaştıkça, içeriden gelen mum ışığı ve ilahilerin sesi beni karşılıyordu. Büyük kapıyı iterek içeri girdiğim de ayinin yapılacağı odanın ışığında, Daniel'in tam olarak ayine başlamaya hazırlandığını gördüm.
Ama ilgimi daha çok çeken, odanın kenarında yüzünü örten Annaydı.
Yüzünü örten peçenin altından sırıttığını fark ettim. .
"Daniel!" diye bağırarak ayine doğru koştum. Sesim ayinde bulunan herkesi şaşırtmıştı. Daniel bana doğru döndü.
"Ne yapıyorsun sen!" diye bağırdı.
Anna'ya doğru ilerleyerek yüzünde ki örtüyü kaldırıp yere fırlattım. O ise hala kışkırtıcı bir şekilde gülümsüyordu.
Daniel hızlı adımlarla bana doğru geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜKÜMSÜZ
RomanceKaranlığın pençesindeki bir melek ile yasak bir kaderi paylaşan melez.