18.BÖLÜM-BEKLENTİLER CEVAP BULACAK MI?

16 2 0
                                    

18.BÖLÜM

BEKLENTİLER CEVAP BULACAK MI?

"Sen şüphe etmeye devam et canım ama orada yaşayan devler olabilir. Belki kıyımdan kaçan birileri!"

"İyide Audel, gemi yeşil ülkede olduğuna göre nasıl orada birileri olabilir."

"Devlerin tek gemisi olduğunu sana düşündüren ne Arlo? Kainatı fethe çıkmışlar. Bir gemiyle mi yani?"

Sessiz iletişimleri odayı dolduruvermişti. Kimisi robotları görmeyi isterken kimisi Işık Gezegeni üzerinde dolaştığını hayal ediyordu. Başlar çaresizce öne eğilirken Su'nun ellerini çırptığını duydular.

"Millet! Neden hemen hayallerinizden vazgeçiyorsunuz? Şu anda Gün Işığının içindeyiz ve o, gezegenin koordinatlarına sahip. Eee ne diyorsunuz? Ne zaman gidiyoruz?"

Noah elleri belinde duyulmayan bir müzik eşliğinde dans ederken bir taraftan da bağırıyordu.

"Yakın zamanda birisi "macera mı? Artık "M"sini bile duymak istemiyorum" dememiş miydi? Ee hazır mısınız gidiyoruz! Yihu!"

Yafes; arkadaşının hevesinin kursağında kalacağını düşününce mutsuz bir şekilde içini çekti, oturduğu yerden ellerini ağzının yanlarına koyarak "acele etme" diye bağırdıktan sonra Noah'ın yanına yürüyüp omzuna kolunu attı.

"Erken seviniyorsun. Benim gibi senin de yarın okulun açılmıyor mu? Bak Dipti, Volante ve ılgar da durumun farkındalar.

Diğerlerine döndü.

"Başka kimler evine dönmek zorunda arkadaşlar?

İlk elini kaldıran Kisho oldu. "ben" dedi.

"Biliyorum yanınızda olmam gerekir ama geçen sezon futbol takımına seçildiğimi biliyorsunuz ve ben geleceğin Maradona'sı, Pele'si olacağım. Murat Can nasıl söylüyordu? Hah! Eteklerim zil çala çala yarın okula gideceğim. Eteğim yok ama olsun. Bende pantolonumun paçalarına zil takarım."

Ellerini açıp bir kaşını kaldırdı.

"Benim üstün meziyetlerimden yoksun kalacağınız için üzgünüm arkadaşlar. Yinede çok mecbur kalırsanız bir ışık yeter. Kim bilebilir ki? Belki gezegeni hayvanlar istila etmiştir!"

Nicholas ve Miguel aynı anda ellerini kaldırıp bağırdılar;

"Bizde! Bizde! Kusura bakmayın çocuklar ama basket takımındaki yerimizi bir başkasına kaptırmak istemiyoruz."

Miguel gözünü kırptı;

"Pabucunuz dama atıldı sanmayın. Nerden bileyim böyle sürpriz bir parti çıkacağını? Arkadaşlarıma söz verdim. Hep birlikte evlerimize dağılacağımızı sanıyordum.

Aleda sıkıntı ile ellerini ovuşturup duruyordu. Kararını vermiş ama arkadaşlarına nasıl söyleyeceğini bilemiyor gibi koltukların arasında dönüp duruyordu.

"Yani biliyorum ben grubunuzun doktoruyum ama sonuçta yanınızda Su var ve siz bir problemi çözmeye gitmiyorsunuz!

Ellerini çaresizce açtı.

"Boston gösteri merkezinde Klasik belenin en ünlü eserlerinden biri olan "Uyuyan Güzel", Çaykovski'nin müziği ile sergilenecek ve ben orada dans edeceğim. İlk gösterim olmasa kesinlikle sizlerle gelmek isterdim. lütfen bana hak verin."

Anlayış bekler bir tavırla başını yan tarafına eğip Su'a baktı.

Audel çabuk çabuk konuşarak "Beyler, bayanlar" dedi.

"Beni dinler misiniz? Bir an önce bu trajikomik duruma son verelim. Neden olayları dramatize etmeye çalışıyorsunuz? Bunda kırılacak bir şey yok ki. Sonuçta hepimiz tatilimizin -en azından bir kısmımızın tatilinin- yarın sona erdiğini biliyorduk. Önce sevgili Su, sana burada geçirdiğimiz güzel günler için teşekkür ederim. Her anından büyük bir zevk aldığımız üç gün geçirdik.

Arkadaşlarına döndü. Elindeki gitarın tellerine basar gibi hareketlerle minik bir şarkı nakaratını tekrarladı.

"Her halde eve gidecekler arasında ilk aklınıza gelen benimdir çünkü müzik grubumuzla durmadan kafanızı şişirdiğimi biliyorum. Biliyorsunuz bu son gelişimiz değil. Bir daha ki iznimizde dosdoğru buraya gelir gönlümüzce program yaparız. Gidebilecek olanlar bizim öncülerimiz olsun ve görülmeye değer bir şeylerin kalıp kalmadığını tespit etsinler. Evet! Ne diyorsunuz?

Su, dudaklarını büzdü. Az da olsa hayal kırıklığına uğradığı belli oluyordu. "ne bileyim" dedi, Hep birlikte olmayı arzu ederdim ama sonuçta birazda hata bende olduğuna göre sonucuna katlanmam lazım. İlk geldiğiniz gün sizi hangara indirmeliydim. Üç günde gidip dönerdik."

Tebessüm ederek ayağa kalktı. Kardeşlerinin yüzlerine baktı;

-Biliyorsunuz benim görüntüyü kurtarmak için çevreye sergilemem gereken farklı bir yaşamım yok. Yeşil ülkede aldığım eğitimleri herkes biliyor. Sadece büyüklerimin yardımıyla ruhsal tekâmülüme ulaşmaya çalışıyorum. Sizlerse yaşınız gereği kurallara uymak zorundasınız. Bunları, durumunuzu anladığımı bilmeniz için söylüyorum. Yine de gelemeyenlerin üzülmediğine memnun oldum ama kalanlar ilginç bir macera yaşayacak. Birlikte yaşayacağız. Ee! Hadi ne bekliyoruz? Harika bir akşam yemeği bizi bekliyor. Dönelim mi artık?"

Yemeğin ardından vedalaşırken gözlerde belli edilmemeye çalışılan bir hüzün vardı. Murat Can, neşesi bir türlü yerine gelmeyen Noah'a sarılıp "boşver dostum" dedi.

"Sadece bir gezegenin taşını toprağını seyredeceğiz büyük ihtimalle. Gün Işığının dışına hiç çıkmamamız da olası. Binlerce yıl önceki görüntüler seni kandırmasın."

Gideceklerin hevesini kırmamak için kulağına doğru eğilerek fısıldadı;

"İnsan yapısı her şey toza dönüşmüştür inan bana."

Yeşil Ülkede kalanlar tekrar masa başında toplandıklarında çabucak bir plan oluşturup uygulamaya geçtiler. İlk düşündükleri şey aileleriydi. . Avuçlarını birbirine sürtüp yavaşça, içinde yükselen sonsuz yüzlü elmasa baktılar. Her biri dileğini iletti. Bir salise sonra yuvarlak baloncuklar içinde insansı anne ve babaları, tüm sevecenlikleriyle karşılarındaydı. Her aile gibi özlem giderdikten sonra çocuklar ebeveynlerine niyetlerini açıkladılar.

İkaruslar sadece onları çok sevdiklerini ve kendilerine dikkat etmelerini söylediler çünkü çocukları evlat edinmeleri gerektiğinde; başkan ve karar kurulu üyeleri tarafından verilen emir çok açıktı. "çocuklarınıza; yaşlarına uygun, sevgi ve şefkat dolu bir dünya yaratın ama asla görüntülerine aldanarak karar vermeyin. Onlar fazlasıyla donanımlı, bilgili ve ileri görüşlü bireyler hatta bizlerden de fazla. Yapmak istediklerine engel olmayın ve yardım istemedikleri sürece –ki bu yardım kesinlikle canlı yaşamına müdahale ve kendinizi deşifre etme noktasında olmamalı- karışmayın"

OY VE YORUMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.:))))))))))))))))SEVGİYLE KALIN:)))))))))))))

HU-DE-DİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin