44.BÖLÜM-BEKLENMEDİK GELİŞMELER

43 2 3
                                    

44.BÖLÜM

BEKLENMEDİK GELİŞMELER

-O dosyayı senin için özel olarak hazırladım. Eğer sadece bu günkü resimlerini görseydin "yorgun herhalde" veya "hayat tabi yaşlanıyoruz" diye düşünürdün ama geçmişten bu güne hızlıca geldiğinde farkı daha iyi görüyorsun. Di'nin ne durumda olduğunu da farkettin mi?

-Evet anne! Dudakları gülüyordu ama gözleri ağlıyordu. Çok garip bir tezat. Zavallı kız!

-Nedense onun seninle evleneceğini düşünürdüm Hu! Ama kızlar kendilerini üzecek erkekleri seçmekte çok başarılıdırlar.

Hu, bu gece ilk kez komik bir şeyler duymanın getirdiği rahatlamayla bir kahkaha attı.

-Bunu da nereden çıkardın acaba? Evet ilk gördüğümde bayılmıştım. Benim yerimde kim olsa bayılırdı zaten. Öylesine güzeldi ki! Hayatım boyunca görüp görebileceğim en güzel yaratık diye düşünmüştüm. Hatta bir ara aşık olduğumu bile zannettim. Sonra bir gün beyaz kubbede sebzeleri toplarken yanıma geldi. Toprağın üzerine koyduğum yaprakları ayakkabısının ucuyla itekleyip; "iyi ki annen değilim yoksa şimdi bir güzel sopa yemeği hak etmiştin" dedi;

-Ee! Ne var şimdi bunda. Kızcağız defalarca sepetlere koymamızı yoksa kısa zamanda çürüyeceklerini söylemişti.

Haklısın ama bu tür uyarıları birkaç kez tekrar edince konuşanın, talimat verenin sen mi yoksa o mu olduğunu ayırt edememeye başladım. Birbirinize çok benziyordunuz ve zaten benim bir tane annem vardı. İkinci bir annem olabileceği düşüncesi tüylerimi diken diken etmişti. Bu gerçeği kavradıktan sonra da ona hep küçük kardeşim gözüyle baktım.-Hu; dudaklarını büzerek muzip muzip annesine baktı-Tirat gibi oldu değil mi güzelim ama gerçek bu. Umarım ikna olmuşsundur. Ah hazır bilgisayarın başındayken onu yarın bize çağırayım mı? Birlikte enine boyuna konuşur, tartışırız.

-Yarın akşam değil de yarın mı çağıracaksın? İşe gitmeyi düşünmüyor musun?

-Anne lütfen! Başımızda bu kadar büyük bir bela varken sen işi mi düşünüyorsun? Ne olacak yani bir gün gitmezsem fabrikamı batacak?

Anne öfkeyle masadan aldığı dergiyi rulo yapıp oğlunun omzuna indirdi.

-Bazen benim oğlum olup olmadığından şüphe ediyorum. Fabrikaya gittin, robotları gördün. Bunun De'nin kulağına gitmesi an meselesi. İşe de gitmediğini öğrenirse ne yapar dersin? Ortadan kaybolanlar arasına mı katılmak istiyorsun? Sana olan güvenimi kaybediyorum ona göre! Durumun ne kadar tehlikeli olduğunu görmüyorsun sanki!

Bağırmaktan soluksuz kalınca arkasına yaslandı. Hu; sızlayan omzunu ovalarken mahcup mahcup önüne bakıyordu. Silkinerek başını kaldırdı.

-Pes anne iki dakikada beni beş yaşıma indiriveriyorsun. Sen aylardır duyduklarınla bu güne hazırlanmıştın. Ooohh! Keyfin gıcır. Temel zaten atılıydı üzerine tuğlaları diziverdin. Bense; her şeyi bir güne sığdırmaya kalktım. Kafam çorbaya döndü. Birazda empati kurup benim neler çektiğimi anlamaya çalışsan! Ayrıca seni grubumuza alma nedenimiz de bu değil miydi? Salaklaştığımızda popomuza tekme atacaktın. -Kendisini affettirebilmek için, Annesinin yanağını iki parmağı arasına sıkıştırarak sevgiyle çekip öptü; -Cancağızım önce moral! Kendimizi korkuyla kapıp koyuverirsek ne yapabiliriz? Neyse hadi beni yönlendir. Di'ye şüphe çekmeyecek ne yazayım?

Anne sinirle içini çekti. Avucunu kaşırken kükrer gibi "işte şimdi bir tane de popona geliyor" diye bağırdı;-Yazacağın her şeyin De ve adamları tarafından da okunacağını düşünürsen hangi kırılamayacak şifreyi kullanmayı düşünüyorsun? Tabi tüm iyi niyetimle aranızda bir şifre kararlaştırdığınızı düşünmek istiyorum. Ne dediniz mor menekşeler, pembe güller falan mı yoksa kasede çorba tabakta meyve mi?

Oğlunun şaşkın şaşkın baktığını görünce daha da öfkelenerek bağırdı.

-Aranızda bir şifre kararlaştırdınız değil mi benim sevgili oğlum? Yoksa Di'nin de mi beyni çorbaya dönmüş? Size inanamıyorum!

Hu birden gözlerini kapattı ve eliyle alnına vurmaya başladı.

-Şifremi? Tabi ya! Sen olağan üstü bir kadınsın anacığım ama ben eşeğin tekiyim. Menekşeler, güller diyince aklıma geldi. Di; eğer söylediklerinin doğru olduğunu anlarsam saraya çiçek göndermemi istemişti.- gerçi hangi çiçeği tercih ettiğini söylemedi ama- Çiçeklerin arasına da yemek için teşekkür ettiğimi yazan bir kart koyacaktım. Sonra o beni arayacaktı. Ah anne sen olmasan ben ne yapardım. Bir çuval inciri berbat edecektim.

Anne son nefesini veriyormuşçasına arkasına yaslandı. Sitemkar bir şekilde oğluna baktı.

-Bak bunda haklısın! Di'yi deli ilan ettin! Anlayıp dinlemeden, ne doğrudur ne değildir diye araştırmadan her şeyi hemen De'ye anlatıp belkide kızcağızın öldürülmesine neden olacaktın. Şimdi de mail gönderip bizim de idam hükmümüzü imzalayacaktın. Aç gözlerini çocuk! Bu bir oyun değil. Kimse ile bu konuyu konuşma. fabrikada, sokakta her şey normalmiş gibi davran. Sabah ilk işin çiçeği göndermek olsun. Eğer Di seni ararsa açık açık bir şeyler söylemeyecektir çünkü eminim televifonlar dinleniyordur.

-Ama beni saray dışından arayacağını söylemişti.

Anne gülümseyerek başını salladı "aferin benim kızıma" dedi.-O zaman seninle Di'ymiş gibi konuşmayacaktır. Belki bir paket bırakması gerektiğini falan söyleyip adres isteyebilir. -Oğlunun şaşkın bakışlarını görünce elini salladı- Yani afaki olarak konuşuyorum. Senden buluşacağınız bir yer ve saat isteyebilir veya paketiniz şu saatte şu adrese bırakılacak diyebilir.- Bahanelerini tüketmiş gibi ellerini kaldırdı- Aman sen bana bakma! İşte anla! şifreli bir şekilde konuşacak.

-Tamam! Tamam anne anladım. Tongaya düşüp televifonu yüzüne kapatmam merak etme.

-Bilmem! Senden beklerim! "Kusura bakmayın çok önemli bir televifon bekliyorum, beni oyalamayın" deyip çat diye kapatabilirsin de.

Ertesi gün Hu; iş yerinde,bütün bir günü sinir içinde, kah koltuğunda oturarak kah odasında tur atarak geçirdi. Di aramamıştı. Eli televifona gidiyor annesinin sesini duymak, akıl almak için ölüyordu ama dinleneceğini bildiğinden çaresizlikle dolanmaya devam ediyordu. Bir tarafta da zihni Di'nin bir şekilde zarar görmüş olabileceğine dair senaryolar üretip duruyor, yoksa "çoktan aramaz mıydı" diyordu. Çiçekçiyi üçüncü kez aramasından sonra telefondeki genç çıldırmış "yeter abi" demişti; hadi sıradan bir adres olsa anlarım da saraya buket gönderdin. Böyle bir görevi yerine getirmememiz mümkün olabilir mi?

OY VE YORUMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM:))))))))))))))))))))))))))))))

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 15, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HU-DE-DİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin