4.Bölüm

4K 314 103
                                    

4.Bölüm

"Adını sorduğunuzda nabızda yükselme var." Greg parmağıyla bilgisayarı işaret etti. Ernest ekrandaki ritim çizgisine daha yakından bakmak için eğildi. "Değerleri yanıltmak için kendini şaşırmış ya da korkmuş hissetmeye odaklamış olmalı. Yaş sorusundan önce nabızda düşme görülse de cevapta yine bir şaşma var. Yalanı ve doğruyu aynı anda düşünüyormuş gibi."

Ernest sıkıntıyla Diaz'a baktı. "Yalan makineleri atlatmayı öğrettikten sonra onu makineye sokup doğruları söylemesini beklemek... Mantıksız."

"Haklısın," diye mırıldandı Diaz, sandalyesine yaslanarak. "Dün onu aldığımızda gözlerime büyük bir şaşkınlıkla baktı, bu halinden yararlanmayı ummuştum. Hem şu kanama. Bir terslik vardı. Değerleri yanıltmayı başaramasın diye onu uyanır uyanmaz istedim. Yine de iyi idare etti."

"Ne düşünüyorsun? Satın alınmış mıdır?"

Diaz başını iki yana salladı. "İtaat konusunda sıkıntı yaşasak da, Jack'in küçük bir miktar para için kendini riske atacağını sanmıyorum. Hem dediği gibi, saatlerce hamburgercide oturmuş. Birini yollayıp doğrulattım. Buluştuğu kimse yok, sadece saatlerce oturuyor. Bu çocuğun derdini çözmüş değilim."

"Ava çıkmış olmasın?"

Diaz adamın koyu gözlerine baktı birkaç saniye. Sonra yavaşça, "Belki de," diye mırıldandı. "Onu gizliden uyardım, devam etmesin diye gözünü korkuttum ama hala vazgeçmediyse, dünü yeni bir av için harcamış olabilir."

Ernest çenesini sıvazladı. Greg eliyle yeniden nabız çizgisini gösterdiğinde üç adam da ekrana baktı. "Kardeşini sorduğunuzda değerler sabit kalıyor. Ne bir terleme ne de kımıldama. Soru onda hiçbir his uyandırmıyor."

"Gününü kardeşinin intikamı için harcayan bir adam onun hakkında sorulan bir soruya nasıl ifadesiz kalabilir?"

Diaz gülümsedi. "Onu ben eğittim."

"Pentotal vermeliydik. Doğruları söylediğinden emin olmamız daha rahat olurdu."

"Bilmiyorum, Ernest. Büyütülecek bir şey olmayabilir. Ava çıkmış olabilir, o kafede gözlemlediği biri olabilir. Belki de onu almak için acele ettik. Bu sefer kimin peşinde olduğunu takip ederek öğrenebilirdim."

"Diaz," diye mırıldandı adam ciddi bir ifadeyle ona bakarak. "Jack'in hiçbir zaman bizden olmadığını biliyorsun. İçindeki kurt büyüyor. Peşinde olduğu şeyi öğrendiğinde her şeyin boşa gitmeyeceğini bana garanti etmiştin. Artık bundan emin değilim."

"Bize katılmasına ikna etmenin tek yolu onda intikam arzusu uyandırmaktı! Ona bunu sundum. Arkasındaki ismi bulamayacağını bir gün anlayacak ve o zaman tamamen bize ait olacak."

"Asilerle uğraşmak için fazla yaşlandım," dedi Ernest hafifçe gülerek. "Jack'i kaybetmek istemem ama o gün gelirse ve Jack namluyu ağzına dayarsa, onu öldürmek zorunda kalırım. Kurum için kötü bir kayıp olur."

"Umalım da buna gerek kalmasın," dedi Diaz.

"Ernest, bu çok komik," diyerek araya girdi Greg. "Bakın, gerçekleri söyle dediğiniz zaman zırvaladığı şu şeyler esnasında nabız normal, tansiyon dengede. Her şey normal. Sanki doğruları söylüyormuş gibi." Greg kafasını iki yana sallayarak karton bardağından bir yudum aldı. "Sahadakiler inanılmaz olabiliyor."

--

Aptal. Aptal. Aptal.

Kanla ıslanmış bezi kovaya batırıp yeniden parkeye sürerken, kelimeleri bu sefer dışımdan tekrar ettim. "Aptal. Aptal... Aptal!"

Beden Hırsızı (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin