1.Bölüm

11.6K 505 197
                                    

Bittikten sonra düzenlemek üzere kurguyu unutmamak için buraya atıyorum. Daha sonra güzelce işleyip sivriliklerini yontacağım. İyi okumalar diliyorum.


1.Bölüm

İşte, yeniden oluyor.

Parmak uçlarımda başlayan uyuşukluk parmaklarıma, oradan kollarıma ve bedenime yayılırken gözlerimi esir alan karanlığa boyun eğmek zorundayım. Kulaklarımda hafif bir uğultu baş gösterdiğinde ayaklarımın altından zeminin çekildiğini hissediyorum. Duyularıma çarpıp bende bir algı yaratmaya çalışan her şey koyu bir sessizliğe bürünüyor ve beynim çorak bir araziden farksızlaşıyor. Bir anlığına zaman, mekân ve duyu farkındalığımı yitirdikten sonra süzülüşüm son buluyor ve her şey geri geliyor. Gözlerimi açabilirim.

Artık başka bir bedendeyim.

Başımdaki ağrı dağılmak üzereyken ellerimi oynatarak bulunduğum bedeni kontrol ettim. Artık benim olan elleri üstümdeki tişörte götürdüm ve herifin kaslarına dokundum. Dışarıdan kendini elleyen bir sapık gibi görünüyor olabilirdim tabii ama bu herifin feci bir sıkılığı vardı. Kendi bedenimin, çalmadığım, gerçekten içinde doğduğum bedenimin ulaşamayacağı bir spor geçmişine sahip olmalıydı. Göz göze gelmemeye çalışarak, vagonun ucundaki kendi bedenime baktım. Buraya geçmeden önce yaptığım gibi camdan dışarıya bakıyordu.

Benimle göz göze gelmek gibi bir hataya düşen bu beden fazla savunmasızdı. İçine yerleşmek oldukça kolay olmuştu. Düşünceler arasında kaybolmuş bir zihin kabuğunu çabuk unutuyordu ve bende aralık kapıdan içeri süzülüveriyordum. Çoğu insan ruhuyla bedenini bir tutarak yaşıyordu, bulunduğu kalıba sıkı sıkıya yapışmışlardı ve içine girme konusunda beni en çok zorlayan grubu oluşturuyorlardı. Uyuyanlar ve daha da güzeli uyumak üzere olanlar aradığım hedeflerdi. Bir beden uykuya daldığında ruh, bedenden ayrılıyordu ve geride kalan kabuğa yerleşmek benim oyunumdu. Başı boş ruhlar ait oldukları bedene döndüklerinde kapıyı arkamdan kapatmış oluyordum, bu durumda onlara ne oluyor bilmiyordum. Daha önce çaldığım bir bedeni iade ettiğimde, o ruhla tanışma fırsatım olmamıştı bu yüzden bedenleri benim kontrolüm altındayken onlara gerçekten ne olduğunu öğrenememiştim. Belki rüya gibi geliyordu her şey, belki de canlı bir şekilde her şeyi biliyorlardı.

Bulunduğum tren hafifçe sarsıldığında dikkatimi kendimden ayırarak camdan dışarıya baktım. Varmamak için her şeyi yapacağım görüşmeme daha üç saatlik bir tren yolculuğu vardı. Bu üç sati uyuyarak geçirmeyi istemiştim ama ruhumu kontrolsüz bırakamayacağım için bunu riske atamadım. Kendi bedenimi göz hapsinde tutmam gerekiyordu çünkü gözden kaçırırsam geri dönemiyordum. Oynanan her oyunun bir açığı vardır, benimki de bu. Kendi bedenime dönebilmem için kendi gözlerime bakmam gerek. Tıpkı kurbanlarımın bedenleri çalmadan önce onlarla göz göze gelmem gerektiği gibi.

Ben bir beden hırsızıyım. Gözlerime bakılmadığı sürece her şey yolunda olsa da, bedenin savunması düştüğü anda onu ele geçirecek bir düzenbazım. Beni diğer insanlardan ayıran bu ruh transferi yeteneğini oldukça küçük yaşlarda keşfettim. Şöyle olmuştu; ailemin diğer üyeleri uykuya dalmışken, ben de yatağımda uyumaya çalışıyordum. Gözlerimi kapattığım ve kendimi uykuya bırakmaya hazır olduğum her seferinde yatağın altımdan kaydığını hissedip korkarak uyanıyordum. Sonunda teslim olmayı seçtim ve korkumu olabildiğince bastırıp olacaklara razı oldum. Gözlerimin karardığını hissettiğimde sonunda uyayacağımı düşünüyordum ama ardından gelen uğultu bir şeylerin ters gittiğini açıkça gösteriyordu. Yatak altımdan kaydı ve bedenim uyuştu. Bir anlık bilinç kaybının altından gözlerimi açmıştım ve hala yatakta olduğumu görerek rahatlamıştım. Yaşadığım korku beni susatmıştı. Karanlık odada önümü göremeden ilerlerken kendi oda düzenime göre ilerliyordum ama sürekli bir şeylere çarpıp duruyordum. Kapının yanında bir şifonyer var, ayağına dikkat et! Oysa elimi uzattığımda orada bir kütüphane vardı. Bir şekilde mutfağa ulaşmış ve ışığı yakmıştım. Ve sonra olanlar oldu. Bedenimin yansımasını buzdolabının yansımasında gördüğümde çığlığı bastım. Bulunduğum beden yaşıma göre oldukça büyüktü! Henüz beş yaşındaki bir erkek çocuğunun, bir kadının bedeninde olması küçük aklımı yitirmeme neden olacaktı. Az sonra aile üyelerim etrafıma toplandı. Hepsine tek tek baktım. Kendi gözlerimle göz göze geldiğimde çekildiğimi hissettim ve bir an sonra kendimi anneme bakarken buldum. Yaşadığım şok benim ve ele geçirdiğim annemin bedeninde burun kanamasına neden oldu. Sonra ikimizde bayıldık.

Beden Hırsızı (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin