27.Bölüm

1.4K 157 28
                                    

27.Bölüm

Jack, Colorado

Kasanın içinden çıkan kağıtlar haritalardı.

Alicia'ya gösterip hafifçe gülümsedim. Önce biraz inceledi, anladığında kaşlarını kaldırdı ve bana sevinç ve hayretle karışık baktı. "Sen de benim düşündüğümü mü düşünüyorsun?" diye sorduğunda yavaşça başımı salladım. "Yani bunlar Jack'in kendi koordinatları?"

"Evet."

Alicia ayağa fırlayıp ellerini birbirine çırptı. "Bu inanılmaz, bu inanılmaz! Bunca zamandır merak ettiğimiz kasanın içinde yeni keşfettiğimiz şifreli kağıdın çözülmüş halinin olması sence de inanılmaz değil mi? Düşünsene sen bu kağıdı abinden almasaydın ve ben de o arşiv görevlisinden efsaneyi dinlemeseydim şu an bu kasanın içinden çıkanlar bize hiç mantıklı gelmeyecekti, ne olduklarını bile anlamazdık."

"Evet katılıyorum. Tamam, şimdi biraz sakin olmaya ne dersin?" Alicia sırıtıp yanıma çökerken salona giren Martin'in sesini duyduk.

"Ne efsanesiymiş o?" diye soruyordu gülerek. "Bu kağıtlar da ne?"

"Ah, şey, benim notlarım." Alicia bana bakıp gözlerini büyüttü. Sırrı Martin'den saklamak konusunda aldığı kararı soruyordu. "Jack'e bir efsaneden bahsettim de..."

Martin çarprazdaki koltuğa çökerken "Hikayelere bayılırım," dedi. "Bana da anlatsanıza."

Kararı bana bırakan Alicia sessiz kalırken ben bunu Martin'in bilmesinde bir sakınca görmüyordum. Hatta onlara gerçekleri anlatmak istediğim için efsaneye verecekleri tepki benim için bir gösterim olabilirdi. Alicia'ya gülümsediğimde onay verdiğimi anladı ve Martin'e her şeyi anlatmaya başladı. Öyle ki arşiv görevlisinin yaşından ve onu nerede bulduğundan dahi bahsetti. Yorumuna göre benim yüzüğümü ben anlamsız sanıyordum ve kaybettiğimde o araştırıp bunlara ulaşmıştı. Martin onu dinlerken pek ciddi görünmüyordu ama kızı bozmuyordu da. Arada bir bana bakıyor ve bu deli saçması hikayeyi nasıl karşıladığımı merak ediyormuş gibi hafifçe gülümsüyordu.

Alicia bitirdiğinde derin bir nefes alıp kaşlarını kaldırdı. "Değişik," diye mırıldandı. "Acılarını dindirmek için Jack'e morfin vermiştik ama görünüşe göre seni de çarpmış." Alicia bu yorum ile kaşlarını çatarken güldüm.

"Belki de gerçektir?" diye sorunca Martin anlayış gösteriyormuş gibi başını salladı. Kalkıp yanımıza geldi ve kanepedeki haritaları eline aldı. Biraz inceledikten sonra "Peşini bırakın," dedi. "Bunların hepsi saçmalık."

O yanımızdan ayrılırken Alicia memnuniyetsizce arkasından bakıyordu. "Tabii, sen öyle san," diye mırıldandı. "Dünyadan habersiz adam seni."

"Hadi bunları toparlayalım," dedim. "Jack bize büyük kolaylık sağladı, ben iyileşince yola koyulur, haritaların izini süreriz. Koordinat çözmemize gerek kalmadığı için müthiş memnunum..."

"Kolaylaştırmış olabilir ama bu haritalar on beşinci yüzyıldan kalmış gibi, Tanrı aşkına. Nasıl günümüzdeki haline çevirebiliriz?" Bir yandan da kağıtları üst üst koyuyordu.

"Orası benim işim," dedim. "Unuttun mu, Coğrafyacıyım ben." Kasayı kapattım, bir daha açmakla uğraşmak istemiyordum. Yüzüğü topladığı kağıtların üzerine koydum ve ona "Ne olursa olsun, bunları kaybetme," dedim. Başını sallayıp beni onayladıktan sonra yavaşça yanıma geri oturdu.

"Jack, artık saklanman gerekiyor mu?"

"Bunu Martin ile konuşacağım," dedim.

"Güzel, çünkü çok sıkıldım bu evden. Hiç mahremiyet yok, bir evde beş erkekle yaşamaktan da sıkıldım." Ona başımı sallarken anlayışla gülümsedim. "Şimdi bu hazinelerimizi çantama koyacağım." Kalkıp gidişini izledikten sonra kendi kendime gülümseyerek ayağa kalktım.

Beden Hırsızı (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin