31.Bölüm
"Acele edin, geç kalacağız! Hiçbir şeyi kaçırmak istemiyorum!"
"Sakin ol, daha bir saatimiz var." Adam kızın elini yakalayarak yanında yürümeye başladı. Kız arkadaşı arkasından yürüyen üç kişiye elleriyle yetişmelerini işaret edip neredeyse seker gibi yürümeye devam etti. Adamın elini sıktı ve gülümseyip yanağına hızlı bir öpücük bıraktı.
"Böyle olaylar yüzyılda bir bile olmuyordur, değil mi? Babam bana böyle bir şeyin olabileceğinden bile bahsetmemişti."
Bir iki adım arkadan gelen gruptan esmer, kısa boylu çocuk onu başıyla onayladı. "Anlatılanlar doğruysa tabii," diye ekledi.
"Dedikodular hızlı yayılıyor. Duyduğuma göre çocuk bir Kılıç tarafından takip edilip bulunmuş, yoksa hiçbir şeyden haberi yokmuş. Toplum bizi orada istediğine göre gerçekten ciddi bir şeyler olacak." Kızıl saçlı, uzun bacaklı kız zorlanmadan yürürken ellerini ince hırkasının ceplerine sokmuştu.
"Abartıldığını düşünüyorum," diye yorumunu dile getirdi adam. Kız arkadaşı dönüp ona heyecanlı olmadığı için tuhaf bir bakış atarken omuz silkti.
"Ama hepimizi çağırdılar. Gerçekten ciddi bir şey olmasa bizi çağırmazlardı."
Kızıl saçlı kız "Öyle olsa iyi olur," diye mırıldandı. "Toplum'a saygım sonsuz ama beni Çin seyahatimden bir hiç uğruna getirdilerse..." Susup başını iki yana salladı. Hiçbir şey yapamayacağını herkes biliyordu. "Her neyse, umarım birkaç kafa kesilir de buna değer."
Kumral saçlı kız sevgilisinin kolunun altına girip "Gaddar," diye fısıldadı. "Bazen bu kızın bir Kılıç olması gerektiğini düşünüyorum."
"Keşke olabilseydim," diye yanıtladı onu Kızıl. "Ama ne yazık ki bir Seçkin'im."
"Bence kimseyi öldürmeyecekler," diye mırıldandı aralarındaki en kısa olan kız arkadaşları. Gözler ona dönerken dar sokakta rahat yürümek için bir adım öne geçti. Sarımsı taştan binaların üzerinde gözlerini belki bininci kez gezdirirken devam etti. "Söz konusu iki Seçkin ve bir Kılıç."
"Kılıç mı?" Adam duraksayıp kıza baktı. "Bizim duyduğumuz sadece Ruh Düğümü. Bir Kılıç'ın bu işle ne alakası olabilir?"
Kız duraksayıp omuz silkti ve yavaşça gülümseyip "Bilmem," dedi. Ardından hızlanarak hepsinin önüne geçti ve iki sokağın arasındaki kemerlerin açıldığı taş merdivenlere kadar sessizliğini korudu.
"Bir şey duymuş," diye fısıldadı kız arkadaşı adama. "Demek ki iş sandığımızdan daha büyük."
"Umarım," dedi kısa boylu çocuk. "Uzun süredir canım feci sıkılıyordu."
Uzun yıllar önce bir araya gelmiş beş Seçkin kemerlerin ardında kalan çitlerden geçip taş merdivenlere ulaşana kadar sessiz kaldı. Önden giden kız merdivenlerin vardığı küçük yer altı odasına girdiğinde ahşap kapının altına eğildi ve parmaklarını tozlu zemine sürterek kapının gizli kolunu aradı. Kapının üzerinde asma kilitler ve örümcek ağları vardı, sıradan bir insan buraya geldiğinde kapıyı açmaya çalışır ve açamayınca da pes edip giderdi.
"Parmaklarım yine yetişmedi," diye sitem ettikten sonra aralarındaki en uzun arkadaşlarına baktı. "Şuna bir el atsana."
Adam kız arkadaşından elini çekerken kızıl saçlı kız önüne geçti ve eğilip parmaklarını kapının altına uzattı. Küçük ahşap dile değen parmaklarını kendine doğru büktü ve ardından küçük bir tık sesi duyuldu. Kız doğrulup ellerini temizlerken diğeri kapıyı itti ve içeri girdi. Zifiri karanlıktaki küçük holün neresinde kandiller olduğunu çok iyi bilse de herkes içeri girene kadar hiçbirine dokunmadı ve sonra kapıyı itip kilidi çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beden Hırsızı (Tamamlandı)
FantasíaGöz göze geldiği tüm savunmasız bedenleri ele geçirebilir. Metroda, gemide, kalabalık bir caddede... Ona her yerde rastlayabilirsiniz. Gözlerine baktığınız anda onun alanına girmiş olursunuz ve bedeninizi ele geçirmesi sadece birkaç saniyesini...