‘Zamanım tükeniyor. Peşimdeki adam çok hızlı, bacaklarımı zorluyorum kaslarım yırtılacak neredeyse. Tanrım yardım et. Bu adam normal değil kaç Amy, hadi bunu yapabilirsin. Ah bu taşı kim koydu buraya.’
Çarptığım taşın etkisiyle yere yuvarlanıp düştüm. Bacağım çok acıyordu ama adam da bana yetişmek üzereydi.
“Kimse yok mu buralarda yardım edin!”
En iyisi şu çukura saklanmaktı, Tanrım ne olur beni bulmasın.
Bu olay benim başıma nereden geldi diye merak ederseniz her şey benim sabah ormana koşu için gelmem ile başladı. Adım Amy, on altı yaşındayım ve Wonder adlı bir kasabada yaşıyorum. Her sabah yaptığım gibi koşumu yaparken ağaçların arkasında saklanan bir adam gördüm. Önce umursamadım fakat adam bana doğru hızla bir bıçak fırlatınca neye uğradığımı şaşırdım ve kaçmaya başladım. Tanrım koşalı yarım saatten fazla oluyor ve bu deli adam benim peşimi bırakmadı. Saklandığım çukura biraz daha gömüldüm. Nefesimi kontrol etmeye çalışıyordum ama olmuyordu. Korkudan neredeyse ölmek üzereydim. Adam çukurun önünde durdu. Kendi kendine bir şeyler söylüyordu, saklandığım delikten görebildiğim kadarıyla silahlarla doluydu. Adam kendi kendine konuşurken yanına iki kişi daha geldi. Bir yetmez iken üç olmuşlardı. Eğer bu bir eşek şakası ise bunu yapanı bulup her tarafına o bıçaklardan batırmayan ne olsun. Üçü de konuşmayı aynı anda kesti. Tamam sakin ol Amy sadece silahlı üç adam. En fazla seni öldürebilirler başka ne olabilir ki?
Uzaklaşmaya başladıklarında saklandığım çukurdan çıktım. Şimdi nereye gidecektim dizim felaket kanıyordu ve koşarken ormanın derinliklerine dalmıştım. Aferin sana Amy. Etrafa bakındım, adamlardan iz yoktu, bu iyiye işaretti. Tam bu sırada arkadan biri eliyle ağzımı kapatıp beni geri geri sürüklemeye başladı. Çırpınmaya çalıştım ama olmadı çok güçlüydü. Boş olan eliyle beze bir şey döktü ve ağzıma bastırmaya başladı. Nefesimi tutmaya çalıştım ama yapamıyordum. En sonunda dayanamayıp nefes aldım ve etraf kararmaya başladı.
Uyandığımda ellerimin ve ayaklarımın bağlı olduğunu hissettim, ayrıca ağzım da bağlıydı. Eğer ağzımda ki bir bez ise Tanrım iğrenç bir tadı vardı. Gözlerimi açtım, oda gibi bir yerdeydim ama etraf bilgisayarlar ile doluydu. Beni bir direğe bağlamışlardı ve etrafta kimse yoktu. Odayı gözlerimle taramaya başladım, aslında son teknoloji ürünler ile doluydu burası. İplerden kurtulmaya çalıştım ama olmadı. Artık insanlıktan çıkmış varlıklar nasıl bağladıysalar ancak kesilerek açılabilirdi. Odanın kapısı açıldı ve içeri uzun boylu, kumral saçlı şu an böyle bir durumda olmasaydım hoş bir çocuk diyeceğim biri içeri girdi. O renkli gözlerini bana dikip bakmaya başladı. Çocuğa dönüp ne var demeye çalıştım ama ağzımda ki bez sağ olsun kelimeler ağzımdan mağara adamıymışım gibi çıktı. Çocuk gülmeye başladı. Tipi yetmezmiş gibi bir de gamzeleri vardı. ‘Biz seninle neden burada karşılaştık ki neden bir kütüphane ya da bir kafe de değil’ diye düşünürken bana doğru yaklaşmaya başladı. Çok yakınımdaydı, dibime girdi desem yeriydi. Ellerini uzatıp bezi çıkardı ve bana göz kırptı. O anda ölebilirdim. Çocuk uzaklaştı ve karşımda bağdaş kurup oturdu. Konuşmaya başladım.
“Dibime girseydin!” diye sert bir şekilde çocuğa bağırdım. İlk önce biraz şaşırdı ama sonra gülümseyip konuşmaya başladı.
“Hey sakin güzelim. Çoğu insan ben neredeyim siz kimsiniz der ama bizim hırçın misafirimiz bana bağırmakla mı yetiniyor?” dedi ve ufak bir kahkaha patlattı. O sıra tam ağzının ortasına yumruk atmak istedim.
“Kim senin güzelinmiş aptal! Kimsin sen?” dedim. Gözlerini kısarak bana baktı işte o anda gamzelerinin içinde boğulmak istedim.
“Ben Isaac. Tanıştığımıza memnun oldum Amy. Bu arada çok güzel bir yüzün var.” dedi. Kapının arkasından bir ses geldi ve odaya bir adam girdi.
“Konuğumuz ile oynama Isaac. Kuralları biliyorsun” dedi. Adam uzun boylu yapılı biriydi, cebinden bir bıçak çıkardı ve bana doğru yürümeye başladı.
“Hoş geldin.” dedi.
Merhaba arkadaşlar :)
Bu benim yayınladığım ilk hikayem. Umarım beğenirsiniz. Her hangi bir eleştiriniz varsa dinlemeye hazırım.
Bölümü okuduğunuz için teşekkür ederim :)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Monster Hunter
Fantasi"Zamanım tükeniyor. Peşimdeki adam çok hızlı, Tanrım yardım et!" Amy sıradan bir şekilde hayatını yaşarken bir anda olaylar tersine döner. Tanıştığı insanlar, yaşadığı çevre, ailesi ve geçmişi. Bir anda hepsi değişir ve Amy gerçeklerle baş başa kalı...