Kahin

365 23 10
                                    

Sabah olduğunda hazırlanıp okula gittim.Eve geldiğimde Isaac salonda televizyon izliyordu.Çantamı kapının önüne koyup yanına oturdum.

"Anlat bakalım günün nasıl geçti?"dedi.

"Normal."deyip kumandayı elinden aldım.Saçma sapan bir macera programı izliyordu.Kanalı değiştirdim.

"Hey o kanalı geri aç."dedi.

"Adamın tırtıl vari bir şeyi yemesini mi izleyeceksin?"dedim.Gerçektende adam canlı canlı bir hayvanı yiyordu.

"Evet,şimdi onu geri aç."dedi.

"Çok meraklıysan çık bahçeye kendin ye."dedim.Tamam uyuzluk yapıyor olabilirim ama Allah aşkına kim o adamı izleyebilir ki?

"Senin suçun.Olucaklardan ben sorumlu değilim."dedi.Tam bu sırada telefonum çaldı.Hemen yerimden kalkıp çantamdan telefonumu aldım.Chris'di.

"Birazdan sana atacağım konuma Isaac ile gidip kontrol edin."dedi.Telefonu kapatıp Isaac'e durumu bildirdim.Hazırlanıp arabaya bindik ve mesaj atılan konuma gittik.Burası dağlık bir yerdi ve mağaralar ile doluydu.Bize en yakın olan mağaraya girdik.Okumu yaya koyup yayı gerdim.Her an her şey olabilirdi.Isaac de elinde tabancasını tutuyordu.Biraz daha ilerlediğimizde yol ikiye ayrılıyordu.

"Ben sağ tarafı alıyorum."dedi Isaac,başımla onaylayıp sol tarafa yöneldim.

"Kendine dikkat et."dedi.

"Sende."dedim ve yoluma devam ettim.Yol gittikçe karanlıklaşıyordu.Fener için cebimi kontrol ettiğimde Isaac de olduğunu hatırladım,aman ne harika.Yavaşça yoluma devam ettim ve bir açıklığa çıktım.Açıklığın tavanı yüksekti ve içerisi aydınlıktı.Gözlerim ışığa alıştığında kayanın üstünde oturan yaşlı bir kadını gördüm.Yayı gerip kadına doğru yaklaştım.Kadın seksen yaşlarında,beyaz saçlı ve zayıftı.Bİraz daha yaklaşınca içimi bir titreme kapladı çünkü kadının göz bebeği yoktu.Gözleri bembeyazdı.

"Sonunda gelebildin Amy."dedi.Daha çok korkmaya başlamıştım.

"Korkma kızım,ben Kahin."dedi.Kahin mi bir bu eksikti.Kadın birden gülmeye başladı.

"Evet bir bu eksikti."dedi.Kendimi toplayıp yayı daha sıkı bir şekilde kavradım.

"Onu sıkı tutmanın sana bir faydası olmayacak."dedi.Ok ve yay birden elimden fırladı.Donup kalmıştım.

"Geleceğin burada,aklımda."dedi ve eliyle kafasını gösterdi."Savaşçı bir kızsın.Etrafındaki insanlara değer veriyorsun ama geleceğin şiddet dolu.Seni yanıltacaklar,etrafında yalancılar var.Senden saklıyorlar kızım öyle iyi saklıyorlar ki göremiyorum.Onu bul,ne sakladıklarını öğren çünkü bu anahtar.Anahtarı ele geçirirsen oyunu kazanma şansın artar.Ve biri var,Andrew-"

birden birsi kadının kafasını kopardı.Çığlık atıp geriye doğru adım attım.Kadının kafası yerde duruyordu.Kadının kafasını koparan kişi gölgeden çıktı.Bu Oliver'dı.

"Oliver,sen,bu kadın,Oliver sen ne yaptın?"dedim.Titrediğim için duraklayarak konuşmuştum.

"Senin yapman gerekeni."dedi.

"Oliveri,lanet olsun.O insadı.Hani biz insanları öldürmüyorduk!"dedim.

"Bunu sorgulama.Söyle bana sana ne söyledi."dedi.Gözlerinden öfkesi okunuyordu.

"Bir şeyler geveleyip durdu sadece."dedim.Ona söylemeye korkuyordum.Karşımda bambaşka bir Oliver vardı.

"Bana yalan söyleme!"diye bağırdı ve üstüme yürümeye başladı.

Monster HunterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin