Monster Hunter

Sen görürsün!

Sabah olunca hazırlanıp içeri geçtim,Isaac uyuyor olmalıydı.Mutfağa geçip kendime bir şeyler hazırlamaya başladım.

"Ne yapıyorsun?"Gelen sesle yerimden sıçradım.Elimdeki bıçağı yere düşürmüştüm.Isaac duvara yaslanmış bana bakıyordu.Yerden bıçağı alıp tezgahın üzerine koydum.Bana tip tip bakmaya başlayınca

"Okula gideceğim."dedim.

"Hayır bugün evde,tatildesin bebek."dedi.

"Kim demiş?"diye çıkıştım.Onu gıcık etmek hoşuma gidiyordu.

"Oliver."dedi."Ayrıca ben çok açım yemek ne var?"dedi ve buzdolabının kapağını açtı.

"Sen hiç yemek yemiyor musun?"dedi.Kafamı uzatıp buzdolabına baktım.Bomboştu.Mısır gevreğini doldurduğum kaseyi kaldırıp gülümsedim.Buzdolabını kapatıp kaseyi elimden aldı.

"Hey o benim!"diye bağırıp kaseyi almak için atıldım fakat alamayacağım bir yükseklikte tutmaya başladı.

"Alabiliyorsan al."dedi ve güldü.Kaseyi alabilmek için zıplamaya başladım ama bir yararı yoktu sadece onu daha fazla güldürmüştüm.Kolunu tutup aşağıya çektim.Yaptığım hareket sayesinde kase Isaac'in elinden düştü ve ikimizin üstüne döküldü.Sinirle ona baktım,özenle yaptığım saçlarımın arasında şimdi mısır gevrekleri tur atıyordu.Ne harika(!)O sinirle gevrek poşetinden bir avuç alıp Isaac'in saçlarına attım.Bunu yaptıktan iki saniye sonra pişman oldum çünkü gözlerini kısmıştı.Bunun anlamı SAVAŞ'tı.Tam tüm poşeti almaya yeltenmişken çekip elimden aldı.

"Bunu ödeyeceksin."dedi ve üstüme gevrekelri atmaya başladı.Koşup ortadaki tezgahın arkasına saklandım.

"Sen görürsün." dedim ve toplayabildiğim kadar gevreği elime alıp ona atmaya başladım.Kapı zilinin sesini duyunca ikimizinde eli havada kaldı.Hemen aynanın karşısına geçip üstümü başımı düzeltmeye başladım.Kapı daha fazla çalmaya başlayınca aynanın karşısından ayrılıp kapıya koştum.Kapıyı açınca Nora ile karşılaştım.

"Amy bu halin ne?"dedi.Gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu.Cevap bulmaya çalışıyordum sonuçta evde senin tanımadığın bir erkekle gevrek savaşı yapıyordum diyemezdim ya,ya da diyebilir miydim?Asla sonra annesine anlatır ve bende mahallede ünü güzel olmayan biri olarak anılırdım.

"Uzun hikaye."dedim ve gülümsedim.

"P-peki.Benim okulda verilen bir ödev için dergilere ihtiyacım var.Eğer sende fazladan varsa alabilir miyim?"dedi.Elimle arkadan Isaac'e git işareti yaptım.O içeri geçince kapıyı tam açıp, Nora'yı salona aldım.Salon ve mutfak birleşik olduğundan mutfağın halini görünce Nora hızla bana döndü.

"Yemek yapıyordum."dedim.Söylediğim bu yalan yüzünden içimden kendime kızıyordum.

"Analdım,bir dahakine haber verde sana yemeğe gelirsem dışarıdan getireyim."dedi ve oturdu.

"Ah.çok şakacısın."diyip içeri doğru koşar adımlarla gittim.Odama girince Isaac ile karşılaştım tam konuşucaktı ki elimle ağzını kapattım.Fısıltı halinde konuşmaya başaldım

"Şşşş.Sessiz ol.Nora içeride dergileri verince gidecek.Senin burda olduğunu bilmemeli."dedim.

"Bilirse ne olurmuş?"dedi ve kapıdan dışarı çıktı.Hemen elime bir kaç dergi alıp koşarak salona gittim.Buna ona ödetecektim.Nora Isaac'i görünce gözlerini kocaman açtı.

"Merhaba ben Isaac."dedi ve elini uzattı.Nora,Isaac'in uzattığı elini sıktı.

"Bende Nora.Akrabası mısın?"dedi.Tam ben evet diyecekken Isaac benden önce davrandı.