10. Bölüm

7.4K 331 10
                                    

-DÜZENLENDİ 02.01.17-
Hatalarım varsa bildirin, keyifli okumalar!

Mina:

Bilinçim kendime geldiğinde, yeni uykudan uyanmış olmanın mahrumluğu ile gözlerimi bir kaç saniye açmadım.

Saat kaçtı bilmiyorum ama, sabah olmadığına emindim. Bedenimde oluşan rahatsız hissi hiçe sayıp, yatakta oturur pozisyona geldim.

Komidinimin üzerinde duran çalar saatime baktığımda, sabaha karşı üç olduğunu gördüm.

Sıkıntılı bir nefes verip, neden uyandığıma anlam veremedim.

Aklıma uyandığım an hücum eden düşüncelere, cevap vermeden yatağımdan uyuşuk adımlar ile çıkıp, mutfağa inme kararı verdim.

Bir bardak su içsem iyi olacaktı.

Işıkların kapalı olması, annem ve babamın uyuduğunu gösteriyordu. Onlara nasıl davranacaktım bilemiyorum. Benden bir abim olduğunu saklamışlardı ve bundan sonra onlara inanman veya güvenmem zor olacaktı.

Kendi anne ve babama bile güvenemiyordum.

Mutfağa vardığımda kendime bir bardak su doldurup, büyük yudumlar ile içtim.

Daha sonra, uykumun kaçtığını anlayıp, kendimi oturma odasında bulunan en rahat koltuğa fırlatım.

Yorgundum, hatta o kadar yorgundum ki, kemiklerimin uyuştuğunu ve bedenimin uykuya ihtiyacının olduğunu farkındaydım fakat, beynim iki günlük bir uyku çekmişim gibi uyanıktı.

Televizyonu açıp, sesinin fazla çıkmasına engel olarak, kanallarda gezinmeye başladım.

Kendime uygun birşey bulamadığımda, sıkıntılı bir nefes verip, rahat pozisyonumu bozarak, televizyonun altında duran çekmeçelere yöneldim.

Çekmeçeleri karıştırıp, gözüme güzel görünün film CDlerini çıkardım. Arasından birtanesini seçip, oynatmaya başladım.

Film başlarken, koltuğuma yeniden rahatça yayılmıştım. Ama beynim filme konsantre olmak yerine, abimi konsantre oluyordu.

Ona güvenebilecek miydim? Peki ya yarın görecektim onu belkide, nasıl davranacaktım yıllardır görmediğim abime?

Peki ya, ona ulaşamayacağımı nereden biliyordu? Evet, onu aramayacaktım, çünkü gerçekten gerçekleri öğrenmek ve başka bir darbe almak istemiyordum. Özellikle de ailem tarafından, zaten Batuhanı benden saklamaları beni yıkmıştı.

Dokunsan ağlayacaktım, ben güçlü bir insan veya sert bir yapıya sahip biri değildim. Kaldıramazdım ben, kırılgandım, küçük bir olaya bile saatlerce göz yaşı döken bir insandım.

Kaçırılmamın şokunu atlatamadan, gerçekten bir abim olduğunu öğrenmiş ve sindirmeme zaman tanımamadan, abim bana ulaşmıştı.

Kafamda oluşan bir sürü soru ve cevap bulamayan beynim, beni bir çıkmazın içine sokuyordu.

Kaybolup gidiyordum yalanların içinde.

Bana her ne kadar acı verse de, doğrular lazımdı, beynimde ki düşüncelere susturabileceğim doğrular.

Buluşacaktım, batuhanla. Gerçekleri ondan öğrenecektim, her ne kadar onu görmeye hazır olmasam da.

Peki ya, bana küçüğüm demesi neden benim bu denli hoşuma gidiyordu? Veya neden içimde bir sıcaklık oluşuyordu?

Değişim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin