@anonim1yazar'a ilgilendiği için çok teşekkür ederim. Bu bölümü oldukça uzun ve ipad'ten yazdım, o yüzden yazım hataları olabilir. İyi okumalar...
*
SELİN KARASU
Ağlamıyordum. Tek yaptığım şey öylece duvarı izlemek, hayatımın geri kalan bölümüne lanet etmekti. Midem bulanıyordu. Kusma isteğim her saniye artarak devam ediyordu. Boy aynasındaki aksime umutsuzca bir bakış attım. Kırık beyaz, göğüs kısmında hafif işlemeleri olan gelinlik vücudumu sarıyor, beni yaşımdan daha olgun gösteriyordu. Kendimden tiksinerek bakışlarımı kapıya çevirdim. Annem beni bekliyordu.
"Konuklar gelmeye başlıyor. Salona geçsen iyi olacak."
Karşımda duran kaltağa küfür ederken hafifçe başımı salladım. Belli olup olmadığı umrumda değildi. Anlaması gerekiyordu. Bakışlarımı yere dikip gelinliğimin kuyruğunu topladım.kapıdan çıkmak üzereyken annemin soğuk pençesini sol kolumda hissettim. Canım yanıyordu, bu güzeldi.
"Eğer surat asmaya devam edersen hayatını cehenneme çeviririm."
Duygusuzca ona baktım. Tırnaklarını daha sert geçirdiğinde yüzümde en ufak bir buruşma olmamasından acının beni rahatsız etmediğinı anlamış olacak, elini çekti.
"Neden hiç tanımadığım bir piçle evlenmek zorundayım?"
"Ağzını topla gerizekalı." Duruşu dikleşti."Karşında annen olduğunu unutma."
"Soruma cevap ver."
"Çünkü baban olacak it herif, kendi bataklığında boğulurken yanında şirketini ve itibarımızı da götürdü. Bu evlilik yeniden toparlanıp, sosyeteye "Ayaktayız." mesajı vermek için geri tepilemez bir fırsat."
"O herifle aynı yatağa girme düşüncesi bile beni deli ediyor." Ellerimi o kadar fazla sıkmıştım ki neredeyse bembeyaz olmuştu. Annemin gözleri fal taşı gibi açıldı ve kaşlarını sinirle çattı. Ondan artık korkmuyordum. Artık küçük bir kız çocuğu değil, 18 yaşında reşit bir bireydim. Fikirlerime saygı duymalıydı, duyacaktı. Bana daha da yaklaşarak dibime sokuldu. Ağzına aldığı naneli şekerin kokusu burun deliklerimi dolduruyordu. Aptal kadın...
"Ailemizin yeniden eski itibarına kavuşması için, değil az sonra müstakbel kocan olacak herifin, tüm salondaki erkeklerin seni teker teker becermesine izin veririm, anladın mı beni? Seçim hakkın yok. Kapa şu lanet çeneni ve ne yapman gerekiyorsa onu yap."
*
Nişanlım salonda misafirlerle sohbet ediyor, aynı zamanda elindeki şampanyayı yudumluyordu. Ayaklarımı sürüyerek yanına gittim.
"Ahh, işte gelin de geldi."
Sohbet ettiği kadınlardan biri konuştu. Hiçbir tepki vermedim. Sadece pekte yakışıklı sayılmayacak damadın yanında put gibi dikiliyordum. Nişanlım Murat bana küçük bir öpücük kondurdu. Yanağımı silme isteğime direnirken gözlerimi gereksiz konuklarla dolup taşmış salonda gezdirdim. Biri hariç gereksiz...
Tanıdık simayı görmemle damarlarımdaki kanının çekilmesi bir oldu. Alper... Davetlilerden izin isteyip usulca yanına yaklaştım. Sinirlenmemek için dudaklarımı ısırdım. Herkesin ortasında bir krizi kaldıracak durumda değildim.
"Ne halt ediyorsun burada?" Heyecanlanmıştım.
"Seni burada, kendi ellerimle başka bir adamın kollarına teslim ediyorum. Lanet olsun. Erkek miyim ben?"
Bir an gözlerinde gördüğüm şeyin öfke olduğunu sandım. Fakat değildi. Bu... Çaresizlik...
Kendimi toparladım. Şuana kadar Alper'le olan ilişkimizin benim için bir anlam ifade etmediğini düşünüyordum. Bundan sonrada böyle devam edecekti. Gereksiz jestlere ve Othello'dan alınmış sansam yeri olan kesitlere ihtiyacım yoktu. Gerizekalı... Damada tekrar baktım. Hararetli bir konuşmaya dalmıştı. Kendimi sakinleştirmeye çalışırken Alper beni kolumdan tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHSUZ ve KALTAK (askıya alındı)
ChickLitGrinin elli tonu, Gabriel'in cehennemi, Secret... Hepsini unutun. Çünkü bu hepsinden farklı. Tek ortak noktaları, ana karakterlerin doymak bilmeyen cinsel arzuları... Bir kadın hayal edin. Her şeyi olan bir kadın... Gerçek anlamda her şeyi olan bir...