CHRISTIAN LANNISTER (SHARMAN)
Ahh lanet olsun! Siktiğimin bardağı!
Az önce kahve döktüğüm, yapış yapış zeminde kaymamak için dikkatlice ilerledim. Hemen gitmem gerekiyordu. O aptal bardak elimden kaymasaydı acele etmek zorunda kalmayacaktım. Selin ve kendini düzdürdüğü herifle aramızda sadece incecik bir kapı vardı. Neredeyse koşarak ilerledim ve kapı açıldığında çoktan asansöre binmiş, lobi tuşuna basmıştım bile.
Attığı zevk çığlıkları, inlemeleri hala kulaklarımı çınlatırken boğulacak gibi oldum. Selin'e vermem gereken raporun kırış kırış olduğunu farkederek elimi gevşettim. Madison... Madison'ının yataktaki hali gözümde canlandı. Bir anne ve kızın inlemeleri bile benzer olabilir miydi? Madison sadece onun 30 sene yaşlandırılmış haliydi.
Peki bu hissettiğim neydi? Madison'a karşı özlem mi duyuyordum? Hayır, bu daha çok vicdan azabıydı, ama yapılması gerekeni yapmıştım.Yoksa Selin'i mi kıskanıyordum? hayır, kıskanmam için bir sebep var mıydı ki? Onunla doğru dürüst konuşmamıştık bile, konuştuğumuzdaysa aptal saptal konularla sinirlerimi helak etmişti. Yine de saçma! Onu sadece cinsel tatmin için istiyorsam, bu hissettiğim neydi?
Belkide benim için sadece bir seks objesinden ibaret olmadığını anlamalıydım artık. Onu seviyor muydum? Hayır hayır hayır! Ondan hoşlanıyor muydum? Belki, adını koymak gerekiyorsa bu kelime hissettiğim duygunun yerini biraz olsun doldurabilirdi. Ama sonuçta ortada bir duygu vardı!
Lanet olsun Christian! Sana nasıl bakacaklarını bir düşün, o eski karının kızı! Önce annesini, sonra kızını beceren şerefsiz bir adam gözüyle bakacaklar., işte olacak olan bu. Bu iğrenç, bu hastalıklı...
Peki ben ne zaman başkalarının dediklerini önemsedim? Önemseseydim şuan burada bu kafa karıştırıcı meseleyi düşünmek yerine, küçük bir evde televizyonun karşısına kurulmuş, bira içiyor ve karıma eziyet ediyor olacaktım. Hayat bana kendimden başka kimseyi dinlememem gerektiğini öğretmişti. İnat değil bu, mantık.
Peki şimdi mantığım nerede? Eski karımın kızını düzmek istememin neresi mantıklı? Üstelik bu sadece cinsel bir istek değil. Bu... Sikeyim! Bunun ne olduğunu bende bilmiyorum.
Kimdi o orospu çocuğu? Selin'in altında zevk çığlıkları attığı piç?
Telefonumu çıkardım. Sinirden gözüm dönmüştü fakat ne yaptığımı gayet iyi biliyordum.
Rehberde J harfini bulana kadar aşağı indim.
Jack Nolan.
Telefon sadece bir kez çaldı. Aradığım adamın hiç tekin biri olmadığını iyi biliyordum, çünkü onu çocukluğundan beri tanıyordum.
"Vay vay vay, demek telefon rehberinizde hala adım var."
"İşi sulandırma." Sesim oldukça soğuktu.
"Fiyatım iki katına çıktı. Ayrıca kimin işini bitirmem gerektiğini bana iki hafta önceden bildirmen gerekiyor. Eski karın çok aceleye gelmişti."
"Kimseyi ölmeyecek Jack,şimdilik. Birini araştırman gerekiyor. Tüm geçmişi bana lazım."
Herkesin sakladığı sırlar vardır, tıpkı benimki gibi. Artık Madison'a yaptığım şeyden dolayı vicdan azabı duymayı bırakıp, önüme bakmalıydım. Ve önümde sadece tek bir kadın görebiliyordum.
"Selin Karasu."
*
Kısa dediğinizi duyar gibiyim. Evet öyle ama en azından her gün güncelleme yapmaya çalışıyorum . Ev taşıyoruz ve anlayış gösterirsiniz umarım. Vote ve yorumlarınız için çok teşekkür ederim, beni gerçekten çok mutlu ettiniz. Bir dahaki bölümün çok daha uzun olacağına şimdiden söz veriyorum.
Hepinizi öpüyorum!
(+75 vote'a yenisi gelir)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHSUZ ve KALTAK (askıya alındı)
ChickLitGrinin elli tonu, Gabriel'in cehennemi, Secret... Hepsini unutun. Çünkü bu hepsinden farklı. Tek ortak noktaları, ana karakterlerin doymak bilmeyen cinsel arzuları... Bir kadın hayal edin. Her şeyi olan bir kadın... Gerçek anlamda her şeyi olan bir...