BEBEK

24.2K 406 21
                                    

TONY LOCKHEART

"Bak Cara, anlayıslı ol lütfen. Bu o kadar da kolay degil."

Cara kısık sesli birkaç küfür savurduktan sonra sigarasından bir fırt cekti.

"babama ne diyecegim? Zaten dügün iptal olsun diye günlerdir dua ediyordur."

"baban mı dua ediyordur? Ayrıca dügün iptal olmayacak Cara. Sadece erteleyecegiz. Babanada benim bir yakınımın vefat ettigini söylersin."

"sorunda bu ya, o senin yakının degil Tony. Sadece patronun. Patronundu. Aranızda gecenlerin is iliskisinden baska birsey olmadıgını bana sen söylemistin. Simdi sırf zamanında patronunla fiziksel bir yakınlık kurdun diye haftalardır hazırlandıgım dügün iptal olamaz."

Sinirle masadan kaltım.

"kiminle konusuyorum ki ben bu meseleyi? Senden anlayıslı olmanı mı bekliyorum?"

Cara'da ayaklandı.

"Emin ol anlayıslıyım. Sırf sen egonu tatmin edip para kazanabilesin diye o kadına dokunmana katlandım. Ne icin? Sence para icin mi? Babam İngiltere'nin 4. En zengin is adamı Tony. Bunu sana hatırlatmaktan her ne kadar nefret etsemde maalesef bazı gerçekler degistirilemiyor. Sence Selin'in parasına cok mu ihtiyacımız vardı? Tabiki hayır. Ama senin bir ise ihtiyacın vardı ve bu gidisle bulamayacagın apacık ortadaydı."

Tek kelime etmeden arkamı döndüm. Hızlı adımlarla restoranttan cıktım ve buldugum ilk taksiye atladım.

Burun kemigimin günlerdir ilk defa sızladıgını hissettim. ben farkında bile olmadan bir damla yas yeni ütülenmis takım elbiseme damladı. Ardından bir tane daha...

Ona haksızlık ettigimi düsünüyordüm. Belki de sadece sevilmek istiyordu. benim yüzünden öldügünü düsünmek kalbimi paramparca ediyordu. Kendimden tiksiniyordum. Nasıl bir heriftim ben böyle? Ona dogru düzgün davrandıgım gün olmus muydu?

O gün... O gün daha farklı bir üslupla konussaydım, hala hayatta olacak mıydı? Hala beni arayıp saatlerce hakaret edecek miydi? Ya da ofisine cagırıp bana isteyip istemedigim tüm o acayip seyleri yaptırıyor olacak mıydı? Bunları bilemezdim. Cünkü o artık yoktu ve yeni patronum Christian Lannister ya da Sharman... Her ne haltsa.Benden pek hoslandıgı söylenemezdi.

Cara'yla olan dügünümüzse ertelenmedigi müddet tam bir fiyasko olacaktı. her ne kadar cara bunu reddetsede... Kendi babasının picligini göremiyordu. Fabrikaları, sirketleri, evleri, arabaları, yalıları, yatları, gemileri, jetleri ve ucakları olan bir adamdan bahsediyoruz. Ve kızının sevdigi adama kendi muhtesem kralligında kücücük bir is bile bulamayan(!) bir adamdan...

VICTORIA STARK

Ürkek adımlarla devasa holing binasına girdim. is kıyafetleri icerisinde güzel kadınlar, takım elbiseli adamlar hararetli bir sekilde konusuyor, bazen sessizce gülüsüyor, kendine güven dolu adımlarla ordan oraya salınıyor ve her saniye daha da yabancı hissetmeme neden oluyordu. Sarısın bir kadın yanıma geldi.

"buyrun efendim."

"Sey ben... Christian'ını görmem gerekiyor."

Soyadını bilmediğim bir adamdan hamile kalmak... Bu gercekten anlatılamaz bir şeydi. Yaklasık 8 kere hamilelik testi yapmıs hatta üretimde hata olması ihtimaline karsın gidip diger markalarıda denemistim. Fakat sonuc hep aynı cıkıyor, yasama dair tüm umutlarımı alıp götürüyordu.

"Bay Lannister mı? randevunuz var mı?"

"hayır."

"öyleyse üzgünüm. Lütfen bir dahaki sefere randevu alın."

Kadın tam arkasını döndügünde onu kolundan tuttum.

"lütfen. Bu gercekten cok acil. Beni tanıyor."

Gözlerim sulanmıstı. Dünden beri uyumadıgım icin gercekten sefil gözüküyordum. Bana acımıs olacak ki,

"pekala, geldiginizi haber vereyim. Belki kısa bir süreligine sizi kabul edebilir. Adınız nedir?" dedi.

"Victoria. Victoria Stark."

*

sarısın kadın yanıma gelip basıyla onayladıktan sonra eliyle koridoru isaret etti.

"sagdaki son kapı."

Yavas hareketlerle ilerledikten sonra kapıyı tıklattım. Korkuyordum. Her seyden öte ona zarar gelmesinden korkuyordum. O sadece hicbir günahı olmayan masum bir bebekti.

Onay geldikten sonra iceri girdim. Christian deri koltuklardan birine yayılmıs, pahalı ickisini yudumluyordu.

Beni görünce hicbir tepki vermedi. Ürkek adımalrla içeri girdim.

Elindeki ickiyi masaya koydu.

"bu saatte is yerine gelecek kadar önemli ne var? Biri sorarsa fahişem ziyarete geldi mi diyeceğim?"

"ben şey..."

"geveleme şu lanet seyi. Senin bu huyundan nefret ediyorum. Ya doğuştan kekemesin ya da gerizekalı."

İste cocugumun babası...

"christian. Ben..."

"toplantım var cabuk ol."

Ayaga kalktı ve masadaki evrakları cantasına doldurmaya basladı.

"ben hamileyim."

Basını masadan kaldırarak öfkeyle bana baktı.

"ne dedin sen?"

"hamileyim."

"beni ilgilendirmiyor."

İsine devam etti.

"ama bu senin cocugun."

"hayır degil. Troy'un verdigi dogum kontrol haplarını düzenli olarak kullanmıssan eger degil. Kullandın mı?"

Korkuyla olduğum yere sindim. Kullanmmıs mıydım? Zihimi hızlıca taradım ve korkunc acıgı buldum. Bir keresinde, telefonu calmıstı. Ona götürmem gerektigini düsünerek telefonu elime almıstım ve sonucu 1 hafta hastanede kalarak ödemistim. O süre boyunca haplarımı almamıstım ve hastaneden geldigim gün beraber olmustuk.

"ben..."

"kullanmadın degil mi kücük orospu?"

"lütfen christian. Senden hicbirsey istemiyorum. Sadece onu dogurmama izin ver."

Christian hısımla kolumu tuttu ve beni sürüklemeye basladı. Odadan dısarı cıkararak asansöre bindirdi. Hala kolumu sıkıyordu. Acıyla inledim.

"canımı yakıyorsun lütfen."

Asansör zemin kata indiginde eli daha da sıkılastı ve beni holdingin cıkıs kapısına doğru sürüklemeye basladı.

"lütfen Christian!"

Herkes bize bakıyordu. Bana ve öfkeden gözü dönmüs Christian Lannister'a...

Holdingten dısarı cıktıgımızda Christian beni yere dogru itti. Kaldırımın üzerine sertce düstügümde aglamam hızlandı. Sokaktaki tüm insanlar etafımızda daire olmustu.

"Bir daha buraya gelirsen, yemin ederim seni öldürürüm Victoria!"

Bana ilk kez adımla seslenmisti. Böyle olacagını kim bilebilirdiki?

Bagırarak hayatından defolmamı söylerken gözüme biriken yaslardan dolayı onu göremiyordum. Nasıl bu kadar acımasız olabilirdi. Beni sevmiyordu, bunu biliyordum. Ama karnımdakı sey... Tamamen ona aitti.

Ve benim tek istedigimse bebegimi korumaktı. Ne pahasına olursa olsun. Gerekirse babasından da...

*

Umarım begenmissinizdir.

Hepinizi öpüyorum!

(+140 vote'a yenisi gelir)

RUHSUZ ve KALTAK (askıya alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin