Sevgilim Bir UZAYLI (YILDIZLARARASI AŞK) (Tamamlandı)

9- "Yörüngene Hapsetmeyi"

Venüs.

Karşımda Ege'yi görmemle afallamıştım. Başak'ın bahsettiği gece klübünün sahibi aslında Ege miydi yani?
Demek ondan herkes beni tanır demişti.
Kafamı çevirip Başak'a baktım. Gözlerini şaşkın şaşkın bir Ege'de bir bende gezdiriyordu. Sonra dudaklarını aralayıp konuştu.

"Siz tanışıyor musunuz?"

Ege elini ensesine attı. Mahcup tavırlarla ;

"Demek ev arkadaşın Venüs tü" dedi.

Hemen daha fazla meraklanmasını ve yanlış anlamasını istemediğim Başak'a durumu açıkladım.

" Canım sabah karşılaştık. Yanlışlıkla çarptım. Orda ufak bir muhabbetimiz oldu hepsi bu." detaylı anlatmamıştım .Kafeye gittiğimizi söylersem üzülebilirdi

Ege iyi bir çocuğa benziyordu ancak çok da çapkındı. Başak'ı hemen öpmesi, benim numaramı alması bunu açıkça gösteriyordu. Ege'nin bu tavırları Başak'ı zamanla üzebilirdi. İçime bir şey saplandı. Onun üzülmesini istemezdim. Başak yaptığım açıklamayla rahatlamış gibi görünüyordu. Yüzünde ufak bir tebessüm belirdi. Ah benim saftriğim.. İnşallah üzülmezsin..

"Öyleyse oturalım" dedi koltukları göstererek Başak.

"İyi olur" dedim ve tekli koltuğa attım kendimi. Ege'nin gözleri gözlerime ilişti.

"Şaşırdım"dedi kaşlarını kaldırarak.

"Bende"

Başak Ege'nin koluna dokundu. "Ne içersin?"

"Su" dedi Ege. Başak'a gülümseyerek bakıyordu.

Başak oturduğu yerden ayaklandı ve mutfağa yöneldi . Elinde bir bardak suyla geri döndü. Ege Başak'ın gözlerinin içine bakarak teşekkürle bardağı aldı ve suyundan yudumladı. Başak içine düşecekti Ege'nin..
Öksürdüm ve konuşmaya başladım.

"Demek gece klübün var."

"Evet" dedi Ege önce bana sonra elindeki bardağına bakarak.

"Güzel" dedim. Başak benim ağzımdan çıkan her kelimeyi dikkatle dinliyordu. Ege'yi onaylamamı istermiş gibi.

"Bir gün beraber gelin çok eğleneceksiniz. Mekanım oldukça popüler. " dedi.

Sabahki çapkın hallerinden eser yoktu. Ama Başak'a özel bir ilgisi olduğunu bana hissettirmiyordu. Sanki sadece arkadaş gibiydi. Bakışı , onunla konuşması...

Ege suyunu bitirdi ve Başak elindeki boş bardağı alıp mutfak tezgahına bıraktı. Yeni gelin gibiydi.

"Geliriz umarım" dedim.

"Umarım" dedi. Sabahki konuşmamız gelmişti aklıma.

Sonra Başak birkaç şey sordu. Muhabbet baya koyulaşmıştı. Gülüşüyorduk. Onun esprili cevaplarına kahkahalar atıyorduk. Sesimiz çok fazla çıkıyordu. Bize klüpte yaşanan ilginç komik olayları anlatıyordu.

"Bir gün yaşlı bir amca yanında 18 lik manitasıyla bizim mekana geldi. Amcayı görseniz bitmiş okeye dönüyor o derece. Adam bayağı zengin bir adama benziyordu. Yanındaki kız buna içirdi içirdi. En sonunda adam sızdı kaldı. Kız da bunun cebinden her şeyi aşırıp kaçtı gitti. Adamın birde peruğu vardı kafasında. Onu da almış. Adam ayılınca yolunmuş tavuk gibi sağa sola saldırıyordu."

Biz Başakla kopmuştuk. O da anlatırken gülüyordu. Kahkahalar atıyorduk. Sesimiz fazlasıyla yüksek çıkıyordu. Sonra kapının çalmasıyla sesler kesildi. Başakla bakıştık.