Sevgilim Bir UZAYLI (YILDIZLARARASI AŞK) (Tamamlandı)

5.Bölüm - İyi Geceler..

Aldebaran
Sabahki olayı düşünüyor, o kızın surat ifadesi aklıma geldikçe gülüp duruyordum.
Venüsmüş. Ne büyük çelişki.
Arabamla okula giriş yaptım. Fakültenin personeller için olan park yerine arabamı park ettim. Yan koltuğa koyduğum kitaplarımı aldım ve arabamdan indim. Bebeğim gibi seviyordum bu arabayı. Araba takıntım vardı her zaman en iyisi olsun isterdim.
Elimdeki anahtarla arabamı kitledim. Fakültenin kapısına yöneldim. Herkes sanki uzaylı olduğumu biliyor gibi pür dikkat bakıyordu. Antenim falanda yoktu halbuki.
Birkaç kız bana yoğun bir şekilde bakıyordu ve bir şey soracaklarmış gibi önümde dikildiler.

" Merhaba sen yeni misin hangi bölümsün?Bu arada öğrencilerin arabalarını oraya park etmesi yasak sonra uyarı alma diye söylüyorum" dedi.

Yanındaki diğer iki kız içime düşeceklerdi.

Çarpıkça gülümseyerek, herbirinin suratında gezdirdim gözlerimi.
"Siz hangi bölümsünüz?" dedim.
"Astronomi ve uzay bilimleri" dedi içlerindeki sözcü kız.
Kolumdaki saate baktım.

"Dersim 5 dk sonra başlayacak benden sonra gireni sınıfa almam" dedim ve kızların bir şeyler söylemelerine fırsat vermeden sınıfa doğru yöneldim.
Kızlardan önce sınıfa girdim. Arkamdan gelen kızları da sınıfa almadım

"Aradan sonra girersiniz"

"Ama bizz.. Kusura bakmayın hocam bu seferlik affedin.. N'olur hocam.. Devamsızlık yapamayız"

Hep bir ağızdan yalvarıyorlardı.

"Sınıftan çıkmanız için 3 saniyeniz var" dedim ve saymaya başladım "1, 2," dedim ve 3 demeye kalmadan sınıftan çıktılar. Tüm sınıf öylece beni izliyordu.
Kendi tanıttım:

"Ben Aldebaran Zoydak . Uzay Bilimleri dersinize bundan sonra ben gireceğim"

Kimseden ses çıkmıyordu herkes meraklı gözlerle bana bakıyordu.
"Öncelikle görüntü olarak sizin yaşlarınızda görünmem benimle arkadaş gibi muhabbet edebileceğiniz anlamına gelmez. Laubalilikten nefret ederim. Öğretmen ve öğrenci arasındaki çizgiyi aşmayalım. Saygılı olduğunuz sürece size sevgiyle yaklaşırım ve karşılığını notlarınıza da yansıtırım. Benim için önemli olan saygı" dedim ve " Var mi benimle ilgili sorusu olan?" diye ekledim. Kimseden cit cikmiyordu." Öyleyse derse başlıyorum" dedim ve dersimi anlatmaya başladım.

**

Venüs

O kadar çok gezmiştik ki ayaklarımız ağrıyordu. Sonunda okula varmıştık. Önce kemer altını gezdik. Gayet ucuz uygun çeşit çeşit kıyafetler, ev eşyaları , makyaj malzemeleri daha sayamadığım birçok şey vardı.

Sonra bir sokak arasına girdik. Burada kahveci dükkanları vardi karşı karşıya ve önümüze atlayan çocuklar "Buyrun buyrun kahve için fal baktırın" diye bizi kendi dükkanlarına çekmeye çalışıyordu. Başakla baya meraklıydık bu tür konulara. Dükkanlardan birine girdik ve kahvelerimizi içtik. Ters çevirip kapattık. Garsonu çağırdık. Fallara nerede bakıldığını sorduk ve bizi yerin altına doğru inen merdivenlerden indirerek bir odaya götürdü. Odaya girdiğimizde sigara içen ve birbiriyle karşılıklı muhabbet eden iki kadın vardi. Bir tanesinin görünüşü oldukça ürperticiydi. Ürpertici görünüşlü kadın başıyla bir hareket yaptı yanındakine ve odadan dışarı çıkardı. Başakla ben ürkmüştük.
Kadının karşısına oturduk ve önce Başak falını uzattı:

" Sana bir kısmet var. Ama bu çok çabuk olacak .Bu yüzden en yakın arkadaşınla birkaç probleminiz olabilir ama üstesinden geleceksiniz" dedi.

Benim falımı aldı ve fincanımı açtı.

" Ben ilk defa böyle bir şey görüyorum."dedi. Nasıl yani der gibi baktım.Sonra devam etti: