26-Gıcık

1.3K 86 16
                                    

Biraz zaman geçtikten sonra vücudumun uyuştuğunu artık kendini uyku moduna bıraktığını hissediyordum. Ve bir ses tüm bu modu bir anda bozmuştu.

"Yarım saatlik yemek ve ihtiyaç molası"

Bu muavindi yavaşça başımı kaldırdım. Bir dinlenme tesisine gelmiştik. Her yer kardı. Dışarıya baktığımda ise lapa lapa yağıyor olduğunu gördüm.

"Anıl uyan " elimle Anılı sarsıyordum

"Ne oldu geldik mi?" Gözlerini ovuşturarak anlamsizca etrafa bakındı.

"Hayır moladayiz"

"Ben inmiyorum uykum var. Sen in" gözlerimi devirdim.

"Iyi tamam"

Oturduğum yerden kalktım ve önceden otobüsün yukarıda eşya koymalık bölgesine koyduğum montumu almak için uzandım. Montumu oraya sokuşturmuştum.
Parmak uçlarımda yükselip elimi attım.

Tam o anda arkamda birisini hissettim. Bu öyle birşey ki kokusundan bile taniyabiliyordum bu adamı.
Kalbim gümbür gümbür çarparken ben put gibi kalakalmıştım.

Onun da eli yavaşça uzandı yukarıya. Sıcak vücudunu sırtımda hissedebiliyordum.

Montumu yavaşça aldı. Ben de arkamı döndüm.

Elinden montumu alırken
"Teşekkürler" diyebildim.

O ise gözlerimin içine içine bakıyordu. Hiçbir şey söylememişti.

"Inmeyecek miyiz alde"
Bu Belgindi. Ayrıca alde neydi ya.

Aldebaran başını çevirip Belgine baktı ve sonra yavaşça önümden geçip otobüsten indi.

Gerizekali kız. O arada devreye girmeseydi belki herşey çok güzel olabilirdi. Gözlerinde geçmişi sezmiştim. Anlatmak istediği birşeyler var gibiydi.

Ben de elimdeki montu üzerime geçirip otobüsten indim.

Gözüm iner inmez otobüsün birkaç metre ötesindeki Aldebaran'a takıldı. Elinde sigara ayakta dikilmiş, uzun uzun dalmış birşeyler düşünüyordu sanki..

Hızlıca dinlenme tesisinin içine girdim. Soğuktan olsa gerek fazlasıyla sıkışmıştım. Gözlerim wc yazısını arıyordu.

Sonunda görmüştüm. Hızlı adımlarla oraya yöneldim. Hemen girişteki tuvaletci amcaya 1 tl para bırakıp girdim.
Tuvaletten çıktığımda ellerimi yıkamak için lavaboya yöneldim ve aynı şekilde Belginin de makyaj yapıyor olduğunu gördüm.

Aynadan birbirimize baktık. Bana sahte gülümsemeyle bakıyordu. Hissediyordum. Oracıkta bıraksalar boğacak gibiydi.

Elime biraz sabun aldım ve aynada onunla göz göze gelmemeye çalışarak ellerimi yıkayıp kendime çeki düzen verdim.

"Aldebaranla nasıl tanıştınız"
Aniden gelen bu yersiz soruyla afallamıştım.

"Bunu neden merak ediyorsun. Öğrenince ne değişecek"

Söylediğim şey onu da şaşırtmıştı. Birden yüz ifadesini değiştirdi.

"Bana bak venüs müsün plüton musun nesin. Aldebaranla muhatap olmayacaksin. Anladın mi beni ?"

Bir anda tepeme fırlayan sinirimle yumruğumu sıktım. Biraz birşeyler daha söylerse suratının ortasında patlamaya hazırdı.

" Aldebaranla aranda ne var bilmiyorum. Ama benim ters tarafıma denk gelme. Konuşmalarına dikkat et."

Sinirden titriyordum. Kim olduğunu sanıyordu bu şırfıntı..

"Aldebaranla aramızda çok şey oldu canım bu bir. Ikincisi de senin sevgilimin yakınlarında olmanı istemiyorum. Umarım anlamışsındir."

Sevgilim Bir UZAYLI (YILDIZLARARASI AŞK) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin