...
...
Keyifli Okumalar..
...
...
¦¶¦¶¦¶¦¶¦
Pislik, adi, hayvan, öküz!
Ben o'nu o gün gördüğümde -yani şu tıp toplantısı denilen yerde gördüğüm zaman- beğendiğimi mi söylemiştim? Hah! Halt yemişim! Adam resmen yakışıklı ayılardan! Eşek herif!Beni herkese ama herkese rezil etmişti! Küçük düşürmüştü! Hor görmüştü ve... ve tehdit etmişti!
Ahh! Sinirle kucağımda ki yastığa yumruk attım. Ben ne yapacaktım şimdi? O kadar rezil olmuştum. Nasıl yarın hiçbir şey olmamış gibi giderdim hastahaneye?
Ahh! Bir yumruk daha geçirdim yastığa..."Yıldız, yastığın bir suçu yok güzelim. Vurmasan artık diyorum."
"Sus Rayhan sus! Sinirimi senden çıkartırım."
"Kızım çeneni azıcık tutup alttan alsaydın, olmayacaktı böyle şeyler, suç senin bir kere. Sen ne diye koskocaman AHFAZ'a kafa tutmaya kalkışırsın ki?"
"Canan tepeme tepeme konuşup durma istersen ha! Bak vallahi kötü bir şey demedim ben. Ama beni o kadar küçümsedi ki, dayanamadım işte! Ne yapayım?"
"Hala kendini mi haklı görüyorsun sen Yıldız? Yuh gerçek..."
Lafını benim attığım yastık böldü saolsun.
"Tabii işine gelmedi at yastığı!"
"Canaan bak yeterince sinirliyim zaten. Hem sen demedin mi ezdirme kendini diye?"
"Ben sana git adamın bütün sinir sistemini boz, sonra da başına bela mı et, dedim Ahla?"
Ben tam Canan'a cevap vermek için ağzımı açmıştım ki, Rayhan'ın sesiyle sustum. "Bir dakika, benim anlamadığım bir konu var, lütfen beni aydınlatın." Canan ve benim kafalarımız aynı anda Rayhan'a döndü.
"Ya bu adam, yani şu meşhur AHFAZ'lar, şirket, otel motel işlerinde değiller mi? Neden bir hastahane olayı var ben anlamadım."
Derin bir nefes alıp: "Şöyle ki Rayhancığım. Ahmar Ak Hastanesi bundan dört sene önce, daha doğrusu ben intörn doktor olayından mezun olunca çöküş yaşamaya başlamış, nedeni ise bu hastanenin sahibinin vefat etmesi ve miras olarak bir çocuğunun olmaması hastanenin başının boş olmasına neden olmuş. Ee, böyle olunca miras ortada kalmış ve ımm, sonra hastanenin başına vasıfsız biri gelmiş ve her şeyi berbat etmiş. Ee, bizim Profesör'de bu duruma el koymak için taa Fas'a yani, AHFAZ'ların başında ki Abdussamed AHFAZ'ın yanına gitmiş. Abdussamed AHFAZ'da yardımcı olmak için güzel bir meblağ ile hastaneyi satın almış. Ee, böyle olunca da bu dangalaak, pisliik herifte hastanenin sahibi konumunda oluyor işte."
"Ben anlamam bu işlerden ancak bu olay bana çok ama çok saçma geldi. Öyle şey mi olur ya? Ne saçma bir olay bu," diyen Rayhan'a omuz silkip: "Bize anlatılan olay bu yavrum" dedim ve Rayhan'ın kolunun altında ki yastığı alıp tekrar kendimi yasa boğmaya başladım.
Hayat kesinlikle benimle oyun oynuyordu ve hiç gülmüyordu bana! Belki bu son dediğimde haksız olabilirim ama şu an hayatın bana oyun oynadığı kesin bilgi. Öyle olmasa ben bu adamla neden yüz göz olmak zorunda kalmış olabilirim ki? O konferansta gördüğüm gülümseyen adam ile şu an gördüğüm somurtkan adam arasında dağlar kadar fark vardı. Sahi, bu adam neden benimle bu kadar uğraşıyordu? Çalıştığım hastanede aslında bir sürü olay örgüsü oluyordu, ancak bu adam sanki özellikle benimle uğraşıyor gibiydi. Bunun bir sebebi olabilir miydi? Yoksa bu benim kuruntum muydu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYDA "Tehlikeli Çöl" (✔)
Romance{HİKAYE TAMAMLANMIŞTIR!} Sessizlik en acı şeydi aslında kalpte.. Çünkü kalp ne zaman sessiz kalsa, insan çaresiz kalırdı.. Kaç gece sessiz, kaç gündüz kimsesiz kalmıştı?.. Diller farklı, ırklar farklı. Ama kalp ve mantık aynı. İnsan önce kalpte, ba...