...
Keyifli Okumalar.
...
○●○
Odadan çıktıktan sonra kendimi sakinleştirmek için duvara yaslandım. Bir süre öylece durduktan sonra odama yol aldım. O beyinsiz herifin, benim dengemle oynamasına izin vermeyecektim! O kimdi ki benim hakkımda saçma sapan hükümler verebiliyordu? Aptal herif!!
****
Anladığım kadarıyla bana verilen ceza -ki bu durum gerçekten çok saçma- sadece doğumlar ile ilgili. Kesinlikle doğumlara giremiyorum, ancak hastalarımla ilgilenebiliyorum. Bu durumun saçmalığı bir başkaydı. Orası ayrı tabi ki!
Olay o kadar saçma bir hal aldı ki; sinirlerim bozuluyor, şu iki üç gündür başıma gelenleri düşündükçe! Hayır yani Şirin'in kız kardeşi yaygara çıkarmamış olsaydı bu durum bu kadar uzamayacaktı, üstüne üstlük ben şu beyinsizle uğraşmak zorunda kalmayacaktım!
Odamın kapısının tıklatılmasıyla düşüncelerime son verdim. "GEL" komutunu vermemle içeriye gelen kız: "Efendim Mostafa AHFAZ ve Profesör sizi bekliyorlar."
"Tamam geliyorum."
Hızla yerimden kalkıp Profesör'ün odasına yol aldım. Yolda kolumdan tutan Batu: "Nereye?"
"Beyinsiz ve Profesör beni çağırmış yanlarına gidiyorum"
Batu beyinsiz lafıma gülüp: "Hayırlı haberlerle dön güzellik," deyip göz kırptı.
Profesör'ün kapısını tıklatıp "Gel" komutunu aldıktan sonra içeri girdim. İçeride Bay Beyinsiz, Profesör ve Akif Bey vardı. Akif Bey'i görünce suratımda ve bedenimde acı gezindi. Profesör boğazını temizleyip: "Gel Ahla. Akif Bey'in bize anlatacakları varmış."
Kafamı sallayarak Bay Beyinsiz'in karşısına oturdum. Akif Bey boğazını temizleyip: "Ben ve ailem gerçekten zor zamanlardan geçiyoruz. Ancak şu var ki, baldızım sırf acısını ve ablasına yani eşime olan bütün sinirini Ahla Hanım'dan çıkarmıştır. Ben olayları duyduğumda üzüldüm ve yanlış anlaşılmayı düzeltmek istedim. Açıkçası Ahla Hanım Şirin'e her daim geç geldiği için ve kimseyi bu durumdan haberdar etmediği için kızmış ve uyarmıştır. Ancak gerek Şirin, gerekse ben bu çocuğu istiyorduk. Çünkü Şirin'in..." Yutkundu ve: "Fazla ömrü kalmamıştı. Hangi doktora gittiysek bize hep aynı şeyi söyledi. Yüzüme acımasızca bakarak 'karınız ölecek fazla vakti yok bebek yapamazsınız. Siz sadece karınızla kaliteli vakit geçirin' dediler. Ancak biz bu hastaneye geldiğimizde karım hamileydi. Bana ve kimseye söylememişti, hamile olduğunu herkesten sakladı tek başına araştırıp buraya yani Ahla Hanım'a geldi daha sonra bana anlatıp beni de buraya getirdi. Bakın, ben sizi temin ederim ki, Ahla Hanım'ın bir suçu yok. Çünkü biz istedik bunu ve Ahla Hanım bizim isteğimizi yerine getirdi. Bu durumda da ona ve size söylenecek söz kalmadı. Çünkü burada bulunan herkes şunu biliyor ki; hasta ne derse doktor onu yapar. Hasta onay verdiği sürece doktor işini tam bir şekilde yerine getirebilir ve biz, daha doğrusu karım hiçbir şekilde sezeryan ile doğumu kabul etmemişti. Hal böyle olunca da Ahla Hanım'ın eli kolu bağlanmış oldu."
Bay Beyinsiz kaşları çatık bir şekilde Akif Beye: "Ben anlamadım. Yani siz kendi isteğinizle karınızın ölümünü mü istediniz? Karınızla hem fikir olarak karınızın göz göre göre bir nevi intihar etmesini mi kararlaşırdınız?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYDA "Tehlikeli Çöl" (✔)
Romans{HİKAYE TAMAMLANMIŞTIR!} Sessizlik en acı şeydi aslında kalpte.. Çünkü kalp ne zaman sessiz kalsa, insan çaresiz kalırdı.. Kaç gece sessiz, kaç gündüz kimsesiz kalmıştı?.. Diller farklı, ırklar farklı. Ama kalp ve mantık aynı. İnsan önce kalpte, ba...